12 Mayıs 2008 00:00
Uşakın Eşme yakınlarındaki Kışladağ Altın Madeninde
meydana gelen kazada bir işçi yaşamını yitirdi. Edinilen bilgiye göre Kanadalı
Eldoradogold TÜPRAG şirketine ait altın madende geçtiğimiz günlerde, üzerine
bir kamyonun kasasından düşen kayanın altında kalan 55 yaşındaki maden işçisi
Rıza Yükselir olay yerinde yaşamını yitirdi
Uşakın Eşme yakınlarındaki Kışladağ Altın Madeninde meydana gelen kazada bir işçi yaşamını yitirdi. Edinilen bilgiye göre Kanadalı Eldoradogold TÜPRAG şirketine ait altın madende geçtiğimiz günlerde, üzerine bir kamyonun kasasından düşen kayanın altında kalan 55 yaşındaki maden işçisi Rıza Yükselir olay yerinde yaşamını yitirdi. Olayla ilgili soruşturma açıldığı öğrenildi.
Her şey TÜPRAG için
2006 yılında verilen deneme izni ile faaliyete başlayan maden, 9 Temmuz 2007 tarihinde Danıştay kararı ile kapatılmasına rağmen, Bergama Ovacık Madenine benzer bir süreçten geçtikten sonra yeniden açılmıştı. Hükümetin her aşamasında destek çıktığı altın madeni, aslında maden karşıtlarının lehine olan bir yargı kararının zorlama yorumuyla yeniden üretime başlamıştı. Altın madeninin sahibi TÜPRAG şirketi, İzmirin içme suyu havzasında bulunan Efemçukuru köyünde de altın madeni işletmek için tüm kapıları zorluyor. Madenin işletilmesinin önündeki en büyük engel olarak gösterilen Çamlı Barajının yapımından vazgeçilince, madenin önü alabildiğine açıldı. Yılda 300 bin kişinin içme suyunu sağlaması amacıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından projelendirilen Çamlı Barajının yapımının TÜPRAGın altın madenini işletebilmesi için engellendiği, çevreciler tarafından sıkça dile getirilen ve kuvvetli delillerle desteklenen bir iddia durumunda. Baraj için gerekli olan ÇED olumlu belgesine DSİnin İzmirin suya ihtiyacı yok raporu sonrası olur verilmezken, daha geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediyesi, kentin 180 günlük suyu kaldığını ve susuzluk tehlikesi olduğunu açıklamıştı. Madene karşı çıkan köylülerin arazileri de Bakanlar Kurulunun acele kamulaştırma kararı ile şirketin altın madeni işletebilmesi için ellerinden alınmıştı.
1200 kişi siyanürden zehirlenmişti
Bir işçinin ölümüyle sonuçlanan kaza ile yeniden gündeme gelen Kışladağ Altın Madeni, özellikle yöre köylerden İnaylıların karşı çıkmasına rağmen Enerji Bakanı Hilmi Güler tarafından törenle açılmıştı. Dünyanın en vahşi yöntemi olarak nitelenen yığın liçi ile yapılan altın madenciğinin taşıdığı riskler, birçok kez bilim insanları tarafından gündeme getirilmişti. Resmi açılıştan 15-20 gün önce madende meydana gelen siyanür kazası sonrasında da Eşme ve çevresindeki köylerde 1200 kişinin zehirlenmesi, madenin ne derece büyük bir tehdit olduğunu gözler önüne sermişti. Zehirlenmelerin siyanür zehirlenmesi olduğu, kaymakamlığın ve Uşak Valiliğinin engelleme çabalarına rağmen TTB üyesi hekimlerce alınan kan örnekleri ile kanıtlanmıştı.
Kol kola
Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği Değişikliğinin iptali için bir grup hukukçu ve meslek örgütü temsilcisi tarafından açılan davaya, Madencilik Sektörü Başkanlar Konseyi Birliğinin davalı idareler yanında katılma isteminde bulunduğu öğrenildi. Madenci şirketler ve hükümetin bu şirketlerin işlerini kolaylaştıran yasa ve yönetmelik değişikliklerine karşı açılan davalara daha önceleri Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı ve Türkiye Maden-İş Sendikası, şirketlerin ve hükümetin yanında müdahil olarak katılıyordu. Son davaya müdahil olan Madencilik Sektörü Başkanlar Konseyi Birliği bünyesinde Türkiye Maden-İş Sendikasının yanı sıra Genel Maden-İş Sendikasının da bulunması dikkat çekti. (İzmir/EVRENSEL)
Özer Akdemir