22 Şubat 2001 Perşembe

Kula Mensucat'ta direniş

Emine Uyar
Özer Akdemir


İZMİR - Yaklaşık 900 işçinin çalıştığı Kula Mensucat Fabrikası'nda aylardır maaş, ikramiye ve nemalarını alamadıkları için çeşitli eylemler yapan işçiler önceki gün akşam vardiya çıkışı işyerini terk etmeyerek direnişe geçtiler. Sabah 7.15 vardiyasının işyerini terketmemesi ile başlayan eylem, diğer vardiyaların da katılımıyla tüm fabrikaya yayıldı. Fabrikanın bahçesinde bekleyen işçiler, Kula Mensucat patronunun sorunlarını duymazdan geldiğini, aylardır alamadıkları ücret ve ikramiyeler nedeniyle çok zor durumda olduklarını belirterek, "Haklarımızı alana kadar buradayız" dediler. Yaşanan ekonomik krizleri gerekçe göstererek işçilerin hakkı olan maaşları 3 aydır ödemeyen, Eylül'den bu yana biriken iki ikramiyeyi vermeyen Kula Mensucat Patronu geçtiğimiz haftalarda tüm iş yerlerinde hak sahiplerine dağıtılan nemalara da el koymuş durumda. Patronun ekonomik krizleri öne sürmesini işçiler, "yalancılık" olarak adlandırırken, üretimin üç vardiya üzerinden yapıldığı fabrikanın ürettiklerini devamlı olarak sattığını, depoda da en az bir yıllık kumaş stokunun bulunduğunu söylediler.
İcralık olduk
Gecenin soğuğundan korunmak için battaniyelere sarılan ve ateş yakan işçiler, patronun kendilerine hitaben "Ben sizden de açım" demesine tepki gösteren bir işçi, "Bize açım dedikten sonra lüks arabasına atlayıp eğlenceye gidiyor. Oğlunun altındaki arabanın bakımı özel olarak İstanbul'da yapılıyor. Burdan kamyonlar dolusu tekstil ürünü İran'a ve diğer ülkelere gözümüzün önünde ihraç ediliyor. Bazen mal yetiştiremiyoruz. İş bizim hakkımızı vermeye gelince adam "açım" diyor. Bunların hepsi sahtekar. Aç insan görmek istiyorsa gelsin bizimle birlikte 3 gün yaşasın, o zaman anlar açlığın ne demek olduğunu," diye konuştu. Maaşlarının verilmemesi sonrasında kendilerinin bankalardan kredi kartı almaya yönlendirildiğini aktaran işçiler, ellerindeki icra kağıtlarını gösterdiler ve maaşlarını alamadıkları için kredi kartlarıyla harcama yaptıklarını, sonunda da icralık olduklarını belirterek, Kula Mensucat'ta çalışan işçilere artık kimsenin bir şey satmak istemdiğini aktardılar.
Sendika haklarımızı savunmuyor
Günde üç vardiya olarak 24 saat çalışan fabrikada günlük 40 bin metre kumas boyanırken, Eyilik Grubu olarak bilinen fabrika patronlarının Antalya'da tatil köyü, televizyon gibi yatırımları da olduğu biliniyor. İşçilerine aylardır maaşlarını ödemeyen Kula Mensucat patronları, alacaklarına karşılık işçilere mal satmak istiyorlar. Çarşıda 3 milyon liraya satılan pantolonları kendilerine 11-12 milyona satılmak istendiğini söyleyen işçiler, "Siz olsanız alır mısınız?" diye soruyor. Mal satılırken kendi işçilerinden bile iki tane kefil istendiğini belirten bir işçi "Kendileri üç kağıtçı ya, herkesi kendileri gibi sanırlar artık," diyor. Bayramı parasız geçirdiklerini, çocuklarına mama dahi alamadıklarını söyleyen işçilerin hemen hepsinin kirayı ödeyemediklerinden ev sahipleriyle sorunları var. Patronun eylem yapmaları durumunda kendilerini 17.maddeden işten atmakla tehdit ettiğini, sendikanın da yeterince haklarını savunmadığını; "Kanunlar hep patronlardan yana. Biz karnımızı doyurmak, çoluk çocuk aç kalmamak için uğraşıyoruz, kanunlar hep karnı tokları koruyor. Bizim hakkımızı savunmak için kurulmuş olan sendikamız da patronla aynı ağzı kullanarak bize eylem yapmamamızı söylüyorlar. Eylemi keyfimizden yapıyoruz sanki! Ne yapalım peki? Aylardır maaş alamıyoruz, işe gidip gelip, iş çıkışında dilenelim mi? Bunu mu istiyor sendikamız? Bizden her ay 5 milyon aidatı tıkır tıkır kesen sendika bizim paramızla bize patronluk taslamasın. Sendikalığını yapsın, patronun maşalığını değil." İşçiler fabrika bahçesinde gruplar halinde kendi aralarında konuşurlarken, bir bayan işçi kendisine getirilen ve henüz üç aylık olan bebeğini emzirip gönderiyor ve yeniden direnişçi arkadaşlarının yanına dönüyor. İktidardaki siyasilere de tepkili olan işçiler, sorunları çözmek yerine IMF'nin emirleriyle halkı perişan eden bir hükümetin kendilerini açlığa sürüklediğini ve çıkarılan krizlerin faturasının hep kendilerine kesildiğini söylediler.

İşçilerin tepkileri üzerine görüştüğümüz Öz İplik İş İzmir Şube Başkanı, Sabriye Bereket, "İşveren iyice çığrından çıktığı için işçiler bu tepkiyi gösteriyor" diyerek, kendilerinin de problemi çözmek için uğraştıklarını, aralarında bir problem olmadığını savundu ve "İşçi haklıdır biz onlara kırgın değiliz" dedi. (Evrensel) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...