16 Kasım 2006 Perşembe

Allianoi’nun kaderi karara kaldı

 1800 yıllık termal sağlık merkezi olan Bergama yakınlarındaki Alliaoni antik kentinin
Yortanlı Barajı suları altında kalmasını önlemek için Enerji Bakanlığı ve DSİ hakkında açılan
davanın son duruşması yapıldı. 73 yurttaşın Bakanlık ve DSİ hakkında davacı olduğu dosyada
davacıları 36 avukat temsil etti. İzmir Bölge İdare Mahkemesi Duruşma Salonu’nda
gerçekleştirilen duruşmada söz alan davacı avukatlarından Av. Arif Ali Cangı, kültür mirası olan Allianoi ören yerinin tarihsel ve kültürel önemine vurgu yaparak, Allianoi’nin 1800 yıllık tarihi, halen kullanılabilecek sıcak suyu ile dünyanın doğa tarafından en iyi korunmuş ve en sağlam kalabilmiş sağlık yurtlarından birisi olduğunu söyledi. Bu özellikleriyle “insanlığın ortak mirası” olmayı hak etmiş olan antik kentin önlenemezse Yortanlı Barajının suları altında kalarak yok olacağını söyleyen Cangı, bunun önlenmesi için ilgili kurumlara binlerce kişinin imzası ile gönderilen dilekçelerin reddedildiğini hatırlattı. Allianoi’nin 1. derece Sit alanı olduğuna ilişkin, İzmir I.Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu (KTVKK) tarafından 29.03.2001 tarihini taşıyan bir karar bulunduğunu, DSİ’nin bu karara uymadığını aktaran Cangı, bunun üzerine tekrar başvurulması nedeniyle konunun Koruma Bölge Kurulu’nda yeniden gündeme alındığını söyledi. Koruma Bölge Kurulunun da İzmir 1 No’lu KTVKK’nın kararının geçerli olduğunu tescil ettiğini belirten Cangı, Koruma Bölge Kurulu’nun bu kararları karşısında, Allianoi’un korunması zorunlu taşınmaz kültür varlığı olduğunun tartışmasız hale geldiğini kaydetti. Cangı, yasalarda konuyla ilgili maddelerin açıkça Allianoi’nin korunması gerektiğine hükmettiğini sözlerine ekledi. Bakanlık ve DSİ avukatları ise savunmalarında baraj yerinin değiştirilmesinin ekonomik olarak getireceği yüke dikkat çekerek, kalıntıların üzerinin mille kaplanması gibi önerileri tekrarladı. Mahkeme heyeti esas hakkındaki kararını önümüzdeki günlerde bildireceğini belirterek duruşmayı sonlandırdı.
 
Kutu: 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası’nın 9. maddesi
“Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşaî ve fizikî müdahalede bulunulamaz, bunlar yeniden kullanıma açılamaz veya kullanımları değiştirilemez. Esaslı onarım, inşaat, tesisat, sondaj, kısmen veya tamamen yıkma, yakma, kazı veya benzeri işler inşaî ve fizikî müdahale sayılır”. Aynı Yasanın 65/a. maddesine göre; “…Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa, olsun zarara uğramalarına kasten sebebiyet verenler iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis ve "beşmilyar liradan onmilyar liraya" kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar…”



Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...