Özer
Akdemir/Nuri Aysever
İZMİR/BURSA
- Beş aydır
maaşlarını alamayan Bakırçay Havzasındaki demir çelik fabrikalarından Ege Metal
fabrikası işçileri Türk-İş, DİSK ve KESK'i gezerek sorunlarını anlatıp destek
istediler. Bugün Konak Sümerbank önünde eşleri ve çocuklarıyla kitlesel bir
basın açıklaması gerçekleştirecek olan Ege Metal işçileri, vaatlere artık
kanmayacaklarını belirttiler. Öte yandan gazetemizin sorularını yanıtlayan Ege
Metal işçilerinin örgütlü olduğu Öz Çelik-İş Bursa Şube Başkanı Osman Gümüş "İşçilerin yüzüne bakamıyorum"
demesine rağmen, aylardır maaş alamadıkları için artık dayanacak halleri
kalmayıp eylemlere başlayan işçilerin bu eylemlerine destek vermeyeceğini
söyledi. "Şu anda işçilerin
yaptıkları eylemler sorunu daha da derinleştirir" iddiasında olan
Gümüş, bu eylemlerin işverenle aralarının açılmasına neden olacağını ileri
sürdü. Sorunlarını İzmir’deki işçi ve memur sendikalarına aktarıp destek
istemek için sendikaları dolaşan bir grup Ege Metal işçisi Perşembe günü
gittikleri Petrol-İş Aliağa Şubesi’nde şube başkanı İbrahim Doğangül ve şube
yöneticileri ile görüşmüş, destek sözü almışlardı. İşçiler önceki gün de ilk
önce Türk-İş 3. Bölge Temsilciliğini ziyaret ettiler. Seçim arifesi olduğu için
hemen her gün birkaç politikacının uğradığı Türk-İş 3. Bölge temsilciliği Ege Metal
işçilerinin geldiğinde de boş değildi.
YTP’li Hakan Tartan’ın ziyaretini bekleyen Petrol-İş Genel Başkanı
Mustafa Öztaşkın ve Genel Merkez yöneticilerinin yanı sıra Türk-İş’e bağlı
sendikaların şube başkanlarının birçoğuyla karşılaşan Ege Metal işçileri,
yaşadıkları sorunları aktararak, sendikacılardan eylemlerine destek vermelerini
istediler. En başta işçilerin sendikalarını değiştirmek için Türk-İş’e geldiklerini
sanan ve “Dere geçerken at değiştirilmez.
Şu anki sendikanıza sahip çıkın” deme gereği duyan Türk-İş 3. Bölge
Temsilcisi Mustafa Kundakçı, işçilerin, “Bizim sendika değiştirmek gibi bir
niyetimiz yok. Sizden sadece sesimizin kamuoyuna duyurulması için yardım
istemeye geldik” demesi üzerine rahatladı. Kundakçı, işçilerin Pazar günü yapacakları
eylemlerine katılım için sendika şubelerini bilgilendireceğini söyledi. Daha
sonra DİSK Ege Bölgeyi ziyaret eden işçiler burada Genel-İş 5 No’lu Şube
Başkanı Murat Hançer’le görüştüler. Hançer, Ege Metal işçilerinin eylemlerine
katılımı sağlamak ve onları ellerinden geldiği kadar maddi olarak da
desteklemek için şubesine bağlı işyerlerinde işyeri temsilcileri aracılığıyla
çalışma yapacakları sözünü verdi. DİSK ziyareti ardından EMEP İl Örgütüne
gelerek ziyaretleri değerlendiren işçiler buradan da ESM İzmir Şubesine giderek
KESK Şubeler Platformu Yürütmesinde bulunan ESM Şube Başkanı Alim Murathan ve
Eğitim-Sen 4 No’lu Şube Başkanı Sezai Turan ile görüştüler. İşçilerin
eylemlerine şu aşamada kitlesel bir destekte bulunamayacaklarını söyleyen Murathan,
17 Ekim’de gerçekleştirecekleri iş bırakma eylemindeki basın açıklamasında
kürsüyü Ege Metal işçilerine kullandırarak onların sorunlarını kamuoyuna
aktarmasına yardımcı olabileceklerini dile getirdi. EMEP İzmir İl Örgütünde görüştüğümüz
işçilerin kendi aralarında kurdukları Ege Metal işyeri komitesi üyesi, 8 yıllık
Ege Metal işçisi İbrahim Vapur sorularımıza şu yanıtları verdi.
Fabrikanızın Vakıflar Bankası’na
devri nasıl oldu? Bankanın fabrikayı almasından sonra gelişenleri
anlatırmısınız?
Ege Metal
kriz nedeniyle batan bir şirket değildir. Ortaklar arasındaki çekişmelerden,
birbirinden mal kaçırmaktan dolayı bu duruma geldi. Bankadan kredi alan
ortaklar bu aldıkları kredileri değişik alanlarda, başka şekilde kullanarak
kredileri Vakıf Banka geri ödemediler. Ödenmeyen kredilerin karşılığında Vakıf
Bank alacağına karşılık 20 Haziran'da yapılan ikinci ihaleyle borcundan dolayı
fabrikayı bünyesine kattı. Bunun yanında fabrikanın elektrikler TEDAŞ’a olan
borçların ödenmemesi nedeniyle Haziran'ın 3’ünden beri kesikti. Vakıf Bank'ta
burayı Say Metal diye bir şirkete Ege Metal'in tüm borçlarını devrederek 10
yıllığına kiraladı. Buna rağmen şu ana kadar Say Metal herhangi bir faaliyette
bulunmadı. İşçiler yine Ege Metal kadrosunda. Bizlere Say Metal'e geçişin
elektrik enerjisi bağlandıktan sonra olacağı söylendi. İşveren yaklaşık 5 aydan
beri sürekli olarak üç gün beş gün sonra enerji gelecek ve içerde biriken
maaşlar ödenecek diye bizi oyaladı. Bu süre içinde hiç maaş alamadık. Say Metal
sahiplerinin en son söyledikleri ise; enerji gelmeden işçilerin birikmiş alacaklarının
ödenmeyeceği oldu. “O da iki gün mü olur, iki ay mı olur bilemem” diye resti
çekti.
Tüm bunlar olup biterken sendikanız
ne yapıyordu?
Geçen 5
aylık zaman içerisinde bu oyalamaların devam ederken sendika bizden yana değil
işverenden yana taraf oldu. Bizleri sürekli olarak “eylem yapmayın, biraz daha bekleyin” diye işveren ağzıyla oyaladı
sendika. İşçiler, bu 5 ayın sonunda maddi sıkıntılarda had safhaya vardığı sendikanın
ve işverenin oyalama taktiklerine tavır aldılar. Bu tavır sonucu, işçiler sendikanın
atadığı temsilcileri dışlayarak kendi aralarından bir komite seçti. Daha sonra
sesimizi kamuoyuna duyurabilmek, mağduriyetimizi anlatmak için komitemiz
aracılığıyla bir takım kararlar alıp, çeşitli eylemlere başladık. Bu
eylemlerden ilki geçen hafta salı günü yapıldı. Eylem yapılmadan önce sendikaya
son defa faksla çağrı yapılarak, işçinin artık sabrının kalmadığı, sendikanın
işverenden yana takındığı tavra son vermesini, işçinin yanında olmasını istedik.
Fakat sendika işverenden yana tavır takınmaya ve bizleri yalnız bırakmaya devam
etti.
Şube başkanı çok yakında fabrikaya
elektrik enerjisinin geleceğini ve üretimin yeniden başlayacağını söylüyor. İşyeri
temsilcilerin de demokratik bir şekilde seçildiğini söylüyor. Bu konularda ne
diyorsunuz?
Şube
başkanının bu boş vaatlerine işçilerin artık karnı tok. Artık somut bir öneri,
somut bir adım bekliyoruz. Şube Başkanımız işyeri temsilcilerinin demokratik
olarak seçildiğinden bahsediyor. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil.
Bugüne kadar sendikacılar ve temsilciler hep yöneticiler tarafından atanmıştır.
Biz geçmişten bu yana atanan değil, seçimle gelen sendikacı istedik. Temsilcileri
bırakın, sendikacılar delegeleri bile kendileri atıyorlar. Şu anda da fiili
olarak kendi seçtiğimiz komite sendikanın yaptığı işi yapıyor. Bizden yana
olması gereken sendika işverenden yana olduğu için bizim yaptığımız eylemleri
tasvip etmediğini söylüyor. İşverenle arasının bozulmasını istemiyor herhalde.
Beş aydır maaşlarınızı almıyorsunuz.
Bu süre içinde nasıl geçindiniz. Ne gibi sorunlarla karşılaştınız?
Beş aydır
maaş alamadığımız için çok mağdur durumlarda kaldık. Çoluk çocuğumuza ekmek
götüremez hale geldik. Kira borcumuzu, elektrik-su faturalarımızı ödeyemiyoruz.
Bu nedenle elektriklerimiz, sularımız, telefonlarımız kesiliyor. Çocuğumuza,
eşimize, ailemize karşı olan sorumluluklarımızı yerine getiremiyoruz. Büyük bir
sıkıntı içerisindeyiz. Bunlar sürdükçe ekonomik olarak yıkılmış olan bizler,
psikolojik olarak da çok kötü durumlara düşüyoruz. Fabrika daha önce
maaşlarımızı Vakıf Bank kanalıyla veriyordu. O nedenle hepimizde birer Vakıf
Bank kredi kartı var. Maaşlarımızı alamadığımız için bu kredi kartlarına
yüklendik mecburen. Şimdi banka birer ikişer ödenmeyen bu kredi borçlarıyla
ilgili icraa takiplerine başladı. Artık aileler dağılma noktasına geldi.
Okullar açıldı çocuklarını okula gönderemeyenler var. Gönderenler de birçok
eksiğiyle, defteri-kitabı alınmadan gönderdi. Babaları işsiz olan çocuklarda
psikolojik baskı altında. “24 saatte
yediğim bir öğün yemekle duruyorum” diye geçen yaptığımız eylemde konuşan İbrahim
Ira amcanın orada söyledikleri aslında birçoğumuzun ortak sesi. Onun
yaşadıklarını birçok işçi arkadaşımız yaşıyor. Eski hükümlü statüsünde
çalışıyor İbrahim amca. Ailesi, kimi-kimsesi yok. 17 sene cezaevinde kaldıktan
sonra çıkınca bu işe girebilmiş. Yaşamaya çalışıyor işte. 5 aydır maaş alamayan
işçiler dün kendi aralarında para toplayarak İbrahim amcaya maddi yardımda
bulundular.
İşçilerin yüzüne bakamıyorum
Ege Metal’de yaşananlarla ilgili görüşlerini aldığımız
fabrikada örgütlü olan Öz Çelik-İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Osman Gümüş, 17
Temmuz’da Vakıf Bank’tan fabrikayı kiralayan Say Metal adlı şirketin fabrikanın
TEDAŞ’a olan 29.6 trilyonluk borcu nedeniyle devir teslim kontratı
imzalayamadığını belirterek, bu süre içinde işçilerin alacaklarının ödenmesi
konusunda muhatap bulamadıklarını dile getirdi. Say Metal’le işçi alacakları
konusunda bir protokol hazırladıklarını ileri süren Gümüş, henüz imzalanmayan
bu protokolün büyük olasılıkla 14 Ekim günü imzalanabileceğini söyledi.
İşveren’in TEDAŞ’la olan problemi çözdüğünü iddia eden Gümüş, “Fabrika Pazartesi çalışmaya başlayacak.
Pazartesi günü aynı zamanda patronla alacaklarımız konusunda masaya oturacağız.
Şayet alacaklarımız ödenme takvimine bağlanmazsa, işte sorun orada başlıyor
demektir.” diye konuştu. Böyle bir durumda Türkiye tarihinin en büyük
eylemlerini başlatmaya çekinmeyeceklerini ileri süren Gümüş, şu sıralar
işçilerin yaptıkları eylemlerin sorunları daha da derinleştireceğini savundu.
Karşılarında muhatap bulamadıkları için bugüne kadar sorunları çözmekte
yetersiz kaldıklarını söyleyen Gümüş, “İşçilerin
yüzüne bakamıyorum. Çünkü içim kan ağlıyor” dedi. İşçilerin atanmış işyeri
temsilcileri istemediklerini hatırlatmamız üzerine, örgütlü oldukları tüm
işyerlerinde seçimlerin demokratik tarzda yapıldığını ileri süren Gümüş,
işçilerin mağduriyetinden kaynaklanan geçici tepkilerin sorun çözülünce ortadan
kalkacağını savundu. Gümüş, işçilerin yaptıkları eylemlere destek olup
olmayacaklarına ilişkin sorumuza ise şu yanıtı verdi: “Ben böyle bir eylemin içinde olmam. Seçim malzemesi olmak istemiyoruz.
Diğer yandan böyle bir girişim işverenle aramızın açılmasına neden olur.”(Evrensel)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder