27 Aralık 2006 Çarşamba

“İlkesizlik kararı”na iptal davası



 27.12.2006
Özer Akdemir

Kültür ve Tabiat Varlıklarını  Koruma Yüksek Kurulu’nun Hasankeyf ve Allianoi  antik kentlerinin baraj suları altında kalması sonucunu doğuracağı belirtilen ilke kararı aleyhine dava açılıyor. Bir grup meslek odası, dernek ve yurttaş adına İzmir Nöbetçi İdare Mahkemesi kanalıyla Danıştay Başkanlığı’na gönderilen dava dilekçesinde taşınmaz kültür varlıklarının bulundukları alanların doğal ve kültürel özellikleri nedeniyle yerlerinde korunması gereken alanlar olduğuna dikkat çekilerek, ilke kararının iptali isteniyor.

Suya gömmenin dayanağı
Hasankeyf ve Allianoi’nin kaderini yakından ilgilendiren Koruma Kurulu ilke kararı Resmi Gazete’nin 27.10.2006 tarihli sayısında sayısında yayınlandı.  İlke kararında “Baraj alanlarından etkilenen taşınmaz kültür varlıklarının korunması” ile ilgili ilke kararında; “baraj alanları içinde kalan taşınmaz kültür varlıklarının ve arkeolojik sit alanlarının koruma ve kullanma koşulları” belirlendi. DSİ tarafından, barajın planlanan alanın dışında başka bir yerde yapılmasının mümkün olmadığının saptanması, taşınmaz kültür varlıklarının ve arkeolojik sit alanlarının bulunduğu alanlarda yapımının zorunlu olması durumunda, ilke kararına göre; taşınmaz kültür varlıklarının  başka bir yere taşınması ya da  belgelenerek su altında bırakılmasına karar verilebileceği karar altına alındı. Uzun bir süredir, Hasankeyf’in taşınması, Allianoi’nin ise üzerinin mille örtülerek su altında bırakılması önerilerinin dillendirildiği bir ortamda alınan bu ilke kararı, her iki antik kentin geleceği açısından yaşamsal bir anlam taşıyor. Koruma Kurullarının varlık nedenlerinin kültür ve tabiat varlıklarını korumak olduğuna dikkat çeken antik kentlerin sular altında kalarak yok edilmesini önlemek için mücadele eden kurumlar ise barajları korumayı amaçlayan bu ilke kararını “ilkesizlik kararı” olarak değerlendiriyorlar. Kurumlar yaptıkları eş zamanlı basın açıklaması ile söz konusu ilke kararı ile Hasankeyf’in taşınmasının, Allianoi’nin ise insan eliyle suya gömülmesinin dayanağının yaratılmak istendiğine dikkat çekmişlerdi.
“Taş yerinde ağırdır”
İlke kararına karşı kamuoyu oluşturmayı amaçlayan basın açıklamalarının ardından konu yargıya da taşındı. 27 Ekim 2006 tarihinde yayınlanan Koruma Kurulu İlke Kararına itiraz süresinin son günü olan 26 Aralık’da, bir grup meslek örgütü, dernek ve yurttaş kararın iptali istemiyle dava açtı. İlke Kararının Allianoi’yu ilgilendiren kısmı için İzmir Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne dava açılırken, Hasankeyf için ise Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi’nin dava açması bekleniyor. İzmir Nöbetçi İdare Mahkemesi kanalıyla Danaşıtay Başkanlığı’na gönderilen dava dilekçesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayınlanan ilke kararında, “…elde edilen bilgi ve belgelere dayalı olarak alandaki taşınmaz kültür varlıklarının yerinde korunmasına, başka bir yere taşınmasına veya belgelenerek su altında bırakılmasına ilişkin önerilerin koruma bölge kuruluna sunulmasına…” hükmedildiğine dikkat çekilerek,  taşınmaz kültür varlıkları çevresi ile bütün bir değer oluşturduğu, taşınma esnasında bu varlıkların zarar görmesinin kaçınılmaz olduğu dile getirildi.  İlke kararında taşınmaz kültür varlıklarının “su altında bırakılmalarının zorunlu olduğu hallerde, önem derecesine göre kazı, belgeleme, mimari dokümantasyonlar…”ın yapılmasından bahsedildiğine dikkat çekilen dava dilekçesinde, farklı dönemlere ait kültürel katmanlar şeklinde bulunan kalıntıların bu şekilde digital veri ve görsel kayıtlara alınmasının mümkün olmadığının altı çizildi. Dava dilekçesinde ayrıca taşınmaz kültür varlıkları üzerinde biriken suyun devamlı hareket halinde olacağına dikkat çekilerek, suyun hareketi ile taşınmaz kültür varlıklarına büyük zarar verilmesinin kaçınılmaz olacağı dile getirildi. Anayasanın 63. Maddesinde “Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunması sağlar” denilerek  devletin sit vasfındaki kültür ve tabiat varlıklarının “korunmasını sağlamak” ile ödevli olduğuna dikkat çekilen dava dilekçesinde ilke kararının Anayasa ve çeşitli yasalara da aykırı olduğu vurgulandı. İlke kararının ülkenin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde ifadesini bulan ülkenin doğal, tarihi, arkeolojik değerlerini koruma ve muhafaza, gelecek kuşaklara aktarma yükümlülüğüne de aykırı olduğu ilgili sözleşmelere atıflar yapılarak aktarıldı.

Kutu: Koruma Yüksek Kurulu ilke kararı aleyhine dava açın kurumlar:
1.  Arkeologlar Derneği, 2. Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, 3. TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanlığı, 4. İzmir Turist Rehberleri Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı ve bir grup yurttaş



22 Aralık 2006 Cuma

Antik kentlerin infaz emri verildi!..


 22/12/2006

 Özer Akdemir
  
DSİ, Bergama’daki Allianoi Antik kentinin üzerinin nasıl bir yöntem ile kille kapatılıp, su altında bırakılacağını tespit için antik kent civarında ölçüm çalışmalarına başladı. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun antik kentle ilgili üç kez “1. Derece SİT alanı” olduğu görüşüyle korunmasına hükmetmesine rağmen, Bergama’da kamuoyundan saklanan “gizli” bir toplantı sonrası alınan kararla Alianoi ve Hasankeyf için için “infaz kararı” verildi.

Gizli toplantıda alınan infaz kararı
Kültür ve Tabiat Varlıklarını  Koruma Yüksek Kurulu’nun, Resmi Gazete’nin 27.10.2006 tarihli sayısında yayımlanan “Baraj alanlarından etkilenen taşınmaz kültür varlıklarının korunması” ile ilgili ilke kararının ardından beklenen ve Hasankeyf’le Allianoi’nun geleceğini belirleyeceği dile getirilen gelişme geçtiğimiz günlerde Bergama’da yapılan “gizli” bir toplantı sonrası netleşti. Konuyla ilgili sivil toplum örgütlerine ve kamuoyuna hiçbir bilgi verilmeden gerçekleştirilen toplantı bu nedenle “gizli” olarak nitelenirken, toplantıya sadece İzmir II Numaralı KTVK Bölge Kurulu ve DSİ yetkililerinin katıldığı öğrenildi. Gizli toplantı ile ilgili edindiğimiz bilgilere göre; Bergama Belediyesi’nde gerçekleştirilen toplantıda Anıtlar Yüksek Kurulu’nun “skandal” olarak nitelenen yetki ve sorumluluğunu D.S.İ.’ye devreden ilke kararının baz alınarak, yeni bir karara varıldı.  Koruma Bölge Kurulu toplantı sonrasında bugüne kadar aldığı üç kararın tam aksine Allianoi'un su altında bırakılarak “korunması” planına olur verdi. Daha önce gündeme getirilen ve bilim çevreleri tarafından “son derece bilim dışı” olarak  nitelenen bu planın uygulanacağına dair kararın ilgili yerlere dağıtımı da gerçekleştirilmedi. Kurul toplantı sonucu hakkında bilgiyi sadece DSİ’ye iletirken, DSİ’de vakit geçirmeden geçen hafta içerisinde Alianoi’un nasıl kille kapatılıp su altında bırakacağını kararlaştırmak için arazide ölçüm çalışmalarına başladı.
“Bilim dışı” bulunmuştu
1800 yıllık Alianoi Antik kentinin Yortanlı Barajı’nın suları altında kalmasını önlemek için yapılan çalışmaların ardından ortaya bazı görüşler ileri sürülmüştü. Birçok tartışmanın ardından Bergama Müze Müdürü’nün en son çözüm önerisi olarak sunduğu,  Allianoi’un üzerinin mil ile kapatma teklifi,  Kültür ve Turizm Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan Akademik uzmanlarca reddedilmişti.  Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir I ve II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulları tarafından I. Derecede Sit Alanı ilan edilen antik kenti sular altında bırakacağı bilinmesinerağmen Yortanlı Barajı için büyük yatırımlar yapıldı. Yortanlı Barajı gölet alanının tam ortasında ortaya çıkartılan Allianoi, 40-50 yıl ömür biçilen barajın su tutması durumunda 30m. suyun altında kalacak ve bu arada gölet alanına en az 17 m. alüvyon dolacak.  Antik kentin üzerinin mille kapatıldıktan sonra su altında bırakılarak korunma önerisi Allianoi Kazı Heyeti Başkanı Dr. Ahmet Yaraş’ın ilk günden bu yana bunun çözüm olmadığını ileri sürmesine karşın tek çözüm olarak sürekli gündemde tutuldu. Bu sorunu görmezlikten gelmekle eşdeğer olduğunu belirten Yaraş, Allianoi’un üzerinde biriken suyun,  devamlı hareket halinde olacağından mil ile kapatılsa bile antik kente zarar vereceğini, hatta tümüyle gözden çıkarılacağını dile getirmişti. Bilimsel kritere dayanmayan ve akademik verilerden tamamen uzak olarak nitelenen teklifle ilgili ısrar üzerine bakanlık tarafından bir komisyon oluşturularak teklifin olabilirliği araştırılmıştı. Mimar, arkeolog, restorotörler ve konservatörlerden oluşan akademik komisyon hazırladığı raporda Allianoi’un dünya kültür mirasında önemli bir yere sahip olduğunu ve mutlaka korunması gerektiği vurgulamış, “mil ile korumanın kesinlikle mümkün olmadığını ve mutlaka gelecek nesillere bırakılması gerektiği”ni belirtmişti.

“Hükümet günah keçisi yaratıyor”
Kazı heyeti başkanı Yard. Doç. Dr. Ahmet Yaraş, son olarak Bergama’da yapılan “gizli” toplantıda çıkan antik kentin mille örtülmesi kararına sert tepki gösteriyor. Bundan önceki bilim komisyonunun kentin su altında korunmasının mümkün olamayacağını çok net ifadelerle yazdığını hatırlatan Yaraş, “Şimdi o komisyonun aldığı karar mı yanlış yoksa yeni bir metot mu geliştirildi? Üstelik o komisyonda restorasyon ve mimarlık bölümünden akademisyenler vardı” diyor. Alianoi’nin su altında kalmasının metodunu tekrar kararlaştırmak için Koruma Kurulu’nun yeni oluşturdukları bilim komisyonuna danıştığını,
Bilim komisyonun hazırladığı raporun sonuç kısmında da net olarak ‘mevcut hükümet’ bilir dediğini aktaran Yaraş, “Hükümeti oluşturan bakanların müsteşarları bu rapora  dayanarak Anıtlar Yüksek Kurulu’nda karar aldılar. “Koruma kurulu;  Anıtlar Yüksek Kurulu’nun yani 16 üyesinden 10’u -yani kültür varlıkları konusunda kesinlikle hiçbir eğitim almamış müsteşarlar ve Genel Müdürlerden oluşan   bürokrattın aldığı bu kararı- benimsedi. Kısaca Allianoi ve diğerleri için İnfazı verdi” diye konuşuyor. Koruma Kurulu şimdi aldığı bu kararı daha da netleştirmek ve kendini aklamak için konuyu tekrar bilim komisyonunun önüne getirdiğinin altını çizen Yaraş, bu durumun günah keçisinin hükümet değil bilim komisyonu olması için paslaşma olduğunu düşünüyor. Yaraş, aynı şeyin Hasankeyf için de gündeme getirileceğinin özellikle altını çiziyor.
“Bu ne perhiz…”

Öte yandan, Kültür ve Turizm Bakanlığının hazırlayıp Bakanlar Kurulunun 04.12.2006 tarihli kararnamesi ile Cumhurbaşkanına gönderilen, Cumhurbaşkanın  da 16.12.2006 tarihindeki onayı ile yürürlüğe giren 11354 sayılı karar “bu ne perhiz, bu nhe lahana turşusu” deyimini haklı çıkaran cinsten. Resmi Gazete’nin 26378 sayılı baskısında yayınlanıp yürürlüğe giren karara göre ; İzmir Bergama Allianoi-Manisa Soma Menteşe Termal Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edildi. Yortanlı barajının su tutması için bir yanda Allianoi’yi sular altçında bırakacak projeleri yaşama geçirmek için her yolu deneyen iktidar diğer taraftan Bakanlar Kurulu kararı ile yasa çıkararak Allianoi’nin Termal Kültür Turizm Koruma ve Gelişim bölgesi ilan ediyor!... Seçim yaklaştıkça siyasi iktidarın seçim öncesi vaatlerini yerine getirme telaşı artıyor. Bu telaş yüzünden, siyasi iktidarın kılıcı bilimsel bir kazının ve 1800 yıllık antik bir kentin üzerinde sürekli sallanıyor.

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...