Kalaba, Himmetdede ve Düver’i tehlikeyle karşı karşıya
bıraktığı, günde 126 bin ton su kullanarak kaynakları tükettiği, Siyanürlü
altın arama yapacak olması nedeniyle doğal hayatı tahrip ettiği iddialarıyla
gündeme gelen Koza Altın’ın Himmetdede Altın madeniyle ilgili şok iddialar
ortaya atıldı.
09:38:10 | 2014-08-18
Kalaba, Himmetdede ve Düver’i tehlikeyle karşı karşıya
bıraktığı, günde 126 bin ton su kullanarak kaynakları tükettiği, Siyanürlü
altın arama yapacak olması nedeniyle doğal hayatı tahrip ettiği iddialarıyla
gündeme gelen Koza Altın’ın Himmetdede Altın madeniyle ilgili şok iddialar
ortaya atıldı.
Altın madeninin yanıbaşındaki un fabrikalarının sahipleri
Koza’nın siyanürlü altın arama faaliyetine isyan ederken un fabrikalarının
Avukatı Nuri Öztürk, “Koza Altın hileye gitmiş, haritada un fabrikasını
saklayarak ÇED raporunu öyle almış, bunlar altın üretmek için ekmeği
öldürüyorlar ve insanların ekmeğine zehir katıyorlar… Konuyu yargıya taşıdık.”
dedi.
Özer Akdemir’in hazırlayıp HayatTv’de sunduğu “Çepeçevre”
Programında da gündeme getirilen şok iddia Kayseri kamuoyunda geniş yankı
uyandıracağa benziyor…
Şehrin Valisi, Büyükşehir ve altın madeninin sınırları
içerisinde bulunduğu Kocasinan Belediyesi ile Çevre İl Müdürlüğü’nü yakından
ilgilendiren iddiaları Cumartesi günü manşetimizden, “KOZA’YA SİYANÜR İSYANI”
başlıklı haberimizde gündeme getirmiştik.
Koza Altın Madenini yanıbaşındaki Un fabrikası sahipleri
Çepeçevre programında yaşadıkları sıkıntıları anlattı.
ERDEM: BİMER’DEN ŞİKAYET ETTİK SONUÇ ALAMADIK
Un Fabrikası sahibi Mustafa Erdem, Başbakanlık İletişim
Merkezi (BİMER) kanalıyla yaptıkları şikayetlerin de sonuç vermediğini belirterek
madenin ÇED raporunu yargıya taşıdıklarını söyledi.
Erdem, şunları kaydetti:
“Avanosluyum, un fabrikamız Koza Altın madeniyle yan yana.
Değirmencilik babamızdan gelen bir meslek.1992 yılında burayı kendimiz kurduk,
2014’e kadar da şükür ekmeğimizi çıkarıyoruz. Ama son zamanlarda bu Koza Altın
Madeni gelip de fabrikamızın hemen arkasına büyük bir tesis kurdu.
Biz bir şekilde siyanürün zararlı olmadığını devletimizden
duymak istiyoruz dedik, BİMER (Başbakanlık İletişim Merkezi) kanalıyla birçok
yere dilekçeler yazdık ama sağlıklı bi,r sonuç da alamadık.
Zaten bunlar 2013 Kasım ayında deneme üretimi yaptılar.
Benim çalıştığım firmalar bu durumu biliyor ve şimdi 2 firma bizden mal
almıyor.Bir firma bize mail gönderdi, alım yapacağız ama yanınızdaki altın şirketi
üretime başladığı zaman ağır metallerden dolayı biz alım yapamayacağız diye
mailleri de var elimizde.
Madende Himmetdede’den 35 kişi çalışıyor deniliyor ya bu 35
kişi daha önce aç mıydı; hayır,herkesin belli bir işi vardı. Bir Kalaba’dan
belki 50-60 kişi çalışıyor ya bu 50-60 kişi aç değildi. Düver bekliyor Koza
bizi işe alacak Himmetdede bekliyor Koza bizi işe alacak, Kalaba bekliyor Koza
bizi işe alacak.
Şimdi şu bir gerçek en yakın nokta olarak 3 köy büyük
tehlike altında, halk bunun farkında değil, halk sadece Koza burada milleti
doyuracakmış gibi bir beklentisi var. Belki şu da var Koza ruhsatları aldığı
zaman belki senin bölgendeki insanları bile işten çıkartacak. Koza’nın alacağı
300 kişi yüzde 10’unu alacak yüzde 90’ı yine boş. Aslında herken her şeyi
biliyor ama millette bir korku var, bu korkuyu atamıyor kimse, sanki biz bir
yere haber verdiğimizde Koza’ya karşı çıktığımızda Koza ile belaya kalacağız
gibi bir korku var. Ben buradan herkese sesleniyorum kimsenin korkmasına gerek
yok, biz burada hakkımızı arıyoruz.”
KORKMAZ: 2 TİLKİ 1 TAVŞAN ÖLÜ BULUNDU, SUYU KULLANAMIYORUZ
Bir diğer Un Fabrikası sahibi Sinan Korkmaz, ise
etrafta doğada yaşayan hayvanları ölü bulmaya başladıklarını ve kuşku
içerisinde olduklarını belirterek şunları kaydetti:
“Firmamızın büyük zararları oldu, firmamızın arkasında
havuzları yer alıyor… Ve de bu arada bir deneme üretimi yaptılar, Siyanür
havuza döküldü ama bu 17 Aralık’tan sonra bir durma oldu üretimde şu anda
beklemedeler.
Bizim burada güvenlik görevlimiz gece 2 tilki ve bir tavşan
ölüsü bulmuş, o yüzden şu anda kuşkudayız. Suyu kullanamıyoruz, dışarıdan
getiriyoruz içme suyumuzu. Yakınımızda Düver Belediyesi var, Koza firması
oranın suyunu kaldırttı, başka bir tarafta tedarik ettiriyor köylüye suyunu.”
AV. ÖZTÜRK: “ALTIN ÜRETMEN İÇİN EKMEĞİ ÖLDÜRÜYORLAR
HİLEYLE ALINAN ÇED UYGUNDUR RAPORUNA İPTAL DAVASI AÇTIK”
Fabrikaların Avukatı Nuri Öztürk ise Koza’ya dönük un
fabrikası sahiplerinin şok iddialarını yargıya taşıdıklarını belirterek, “Koza
Altın hileye başvurarak ÇED raporu almıştır.” dedi.
Öztürk’ün açıklaması ise şöyle:
“Çevresel Etki Değerlendirme yani ÇED olumlu raporunun
iptali için Kayseri 2’inci İdare Mahkemesi’nde 2014’e 697 sayılı dosya ile biz
davamızı açtık.
Davaya temel yaptığımız unsurlardan birisi sağlık koruma
bandı. Gayri Sıhhi Müsseseler Yönetmeliği’nde düzenlenen sağlık koruma bandı
mesafesinin belirlenmesi hadisesi var.
Sağlık koruma bandı 10 metre . 10 metrelik mesafeyle bu gösterilmiş
ve her nasılsa Bakanlığın gözünden kaçmış. Esasen Bakanlığın gözünden
kaçmasının sebebi ÇED dosyasının hazırlanmasındaki eklerden biri olan haritada
müvekkil firmanın un fabrikası haritada saklanmış. Normal gözle baktığınızda
koskoca un fabrikasını haritada göremiyorsunuz ama altın madeninin bekçi
barakasını görebiliyorsunuz. Yani koskoca un fabrikası haritada yok. Bilgisayar
ortamında haritayı yüzde 250 büyüttüğünüzde bir başka haritanın altına kısaltma
ibare ile “unfb” yazılmış un fabrikası olarak yazılmamış. Koza Altın böyle bir
hileye gitmiş bizim kanaatimizce bu bir hiledir. Un fabrikası eğer gerçek
ebatlarıyla haritada işlenmiş olsaydı gözükmemesi mümkün değildi. İnsanlar
altını yiyemezler insanlar ekmek yemek zorundalar. Oysa bunlar altın üretmek
için ekmeği öldürüyorlar ve insanların ekmeğine zehir katıyorlar…”
ÇAĞLAR KARAYILAN: BUNLAR DEVLETTEN ÇOK MU GÜÇLÜ?
Bölge esnafından Çekirdek İşleme Tesisi sahibi Çağlar
Karayılan da Koza Altın madeninin olumsuz etkileri nedeniyle yaptıkları
şikayetleri kimsenin dikkate almadığını belirterek, "Bunlar devletten çok
mu güçlü?" diye sordu, Karayılan şunları söyledi:
"Maden geldikten sonra psikolojimiz bozuldu, bizim
internetten araştırmamıza göre siyanürün olumsuz etkileri bizi zamana dayalı
etkileyeceğini düşünerek çeşitli yerlere müracaatlarda bulunduk. Fakat sesimizi
duyuramadık, kimseye.. Her yere dilekçe yazdım, şikayette bulunduk. Fakat
maliye yetkilileri önemsemiyorlar bizleri. Şikayetiniz yarı yoldan geri döner
diyorlar, bunlar devletten çok mu güçlüler? Bizleri mağdur ediyorlar ben ve
diğer esnaf arkadaşlarımız ve buradaki diğer iş yeri sahipleri burada hepimiz mağdur
olduk. Havuzlar hemen bizim sırt tarafımızda, mesafemiz öyle çok uzak değil yüz
metre falan."
ÖZER AKDEMİR: “BOZKIRA SİYANÜR BULAŞIYOR, SAÇMALIK”
Hayat Tv Çepeçevre Programı’nın sunucusu Özer Akdemir, un
fabrikalarının, çekirdek işleme tesisinin ve bir yol üstü dinlenme tesisinin
bulunduğu bozkırda açık havada buğday tarlalarının ortasında sişyanürle altın
işletmeciliği yapmayı “saçmalık” olarak nitelerken programını youtube.com da
“Bozkır da, buğday tarlalarının, un fabrikalarının ortasında siyanürlü bir
altın madeni. Saatte 226 bin litre su çekiyor yer altından. Hem zehir saçıyor
hem yaşam kaynağı suyu tüketiyor. Koza Altın Şirketi'nin Nevşehir-Kayseri il
sınırındaki Himmetdede altın madeni yörenin kabusu olmaktan çıkmış, felaketi
olmaya doğru gidiyor...” notuyla paylaştı.
Programa internet üzerinde şu linkten ulaşabilirsiniz:
http://www.youtube.com/watch?v=JtYr7ZCwAOQ&feature=youtu.be
Öteyandan Özdemir, programın sonunda ilginç bir detayı da
izleyicileriyle paylaştı: “Bizim bu çekimleri tamamlamamızdan hemen sonra Koza
Altın firmasının Himmetdede’ye 18-20 kilometre uzaklıkta yeni 2 altın madeni
sahası için başvurduğunu ve birinde de ÇED gerekli değildir raporu aldığını
öğrendik, devasa bir su tüketimi mevcut, bozkırın suyu zaten kıt”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder