Vahşi madenciliğe direnmek lafla olmuyor! Şimdi şiirlerini dinlediğiniz T. Talipoğlu daha birkaç yıl önce Kışladağ'da altın madeninin sunuculuğunu yaparken siyanürlü madene övgüler dizmişti. 1700 kişinin siyanürden zehirenmesinden 15 gün sonra hem de. Ölü ve sakat doğan kuzuların sessizliğinde bu kişinin de vebali vardır. Yazık, çok yazık!..
İzleyin, vahşi madenciliğe nasıl çanak tutulur. Kimden şiirler dinlediğiniz de düşünün bir kez daha!..
http://www.youtube.com/watch?v=vKF3r1yZUC4
http://turgutlutivi.com/esinti-1-yasinda/
http://v3.arkitera.com/h25392-cevreciler-‘sahte-cevrecilere-karsi.html
http://www.odatv.com/n.php?n=talipoglu-akp-cankaya-adayiydi--0806101200
TURÇEP: TAYFUN TALİPOĞLU’NDAN ÖZÜR DİLEMESİNİ DE BEKLİYORUZ
Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP), geçmişte
yanlışlarını kınadıkları Tayfun Talipoğlu’nun 23 Kasım günü bir derginin
etkinliği kapsamında Turgutlu’ya davet edilmesine anlam veremediklerini
bildirdi. TURÇEP tarafından konuya ilişkin yapılan basın açıklaması
ise şöyle:
TURÇEP olarak sanatsal ve kültürel etkinliklerin yanındayız
ve gerek duyulduğunda toplumsal kültürün geliştirilmesine katkı sunacak
sanatsal etkinliklere yardımcı olma anlayışına da sahibiz. Ancak bu tür
etkinliklerin organizasyonunda 10 yıla yakın zamandır vahşi madenciliğe karşı
onurlu bir yaşam mücadelesi veren Turgutlu halkının hassasiyetlerini rencide
etmeyecek konukların davet edilmesine özen gösterilmesi, davet edilecek
kişilerin titizlikle seçilmesi, böylece kültür ve sanatın kirlenmesinin önüne
geçilmesini de temenni ediyoruz. Ayrıca bunun Çaldağında eylem
olacağı aynı güne denk getirilmesi de manidardır.
Geçmiş yıllarda siyanürlü altın maden işletmeciliğindeki
maden şirketinin reklamını yapan ve Uşak Kışladağ ile İzmir Efemçukuru’ndaki
siyanürlü altın madenciliğini destekler söylemleri olan Tayfun Talipoğlu’nun
bir derginin etkinliği kapsamında konuşma yapmak üzere Turgutlu’ya davet
edilmesini hayretle karşıladık. Tayfun Talipoğlu’nun geçmişteki davranışı tüm
çevreciler ve yaşam savunucuların yüreklerinde hala kanayan derin bir yara
olarak iz bırakmıştır. Bu nedenle Tayfun Talipoğlu’nun Turgutlu'da katıldığı
etkinlikte şimdi de çevreci söylemlerle kendini savunan açıklamaları
inandırıcı olmakta yetersiz kalacaktır.
Geçmişteki davranışını kınadığımız Tayfun Talipoğlu’ndan
TURÇEP olarak beklediğimiz, o dönemde yanlış yaptığını kabul etmesi ve
geçmişteki yanlışından dolayı özür dilemesidir. Ayrıca özür dileyebilmek de bir
erdemdir. Aksi taktirde Turgutlu’da katıldığı etkinlik sırasında “kendisinin de
çevreci olduğu ve Çaldağı’ndaki nikel işletmesine karşı olduğu” şeklindeki
sözleri, samimiyeti ve güvenirliği bakımından yetersiz kalacaktır. Çünkü Tayfun
Talipoğlu’nun daha önceki yanlışı çevreci güzel bir cümle ile örtülemeyecek
kadar büyüktür. Bu nedenle özür dilemedikçe çevreci söylemlerinin çok fazla bir
inandırıcılığı olmayacak, samimiyetinden şüphe edilecek, sadece geçmişteki
yanlışını örtmek için sığınmaya çalıştığı sözler anlamı taşıyacaktır.
TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu)
Kasaba’dan Esinti Dergisi Yöneticilerine,
23 Kasım 2014 Pazar günü derginizin Turgutlu’da düzenlediği
etkinlikte Tayfun Talipoğlu’nun konuk olduğunu, şiirler okuyacağını
üzüntüyle öğrendik.
Adı geçen kişi Uşak Kışladağ’da çok uluslu altın işletmesi
Eurogold’un açılışında sunuculuk yapmış, Kışladağ'daki yurttaş
direnişini hiçe sayarak NTV'deki ‘Bamteli’programında altın madencilerinin
reklamını yapmış, Bergama'da altın madenine olur demiştir. Talipoğlu, kendisini
bu tutumları nedeniyle çeşitli yerlerde eleştiren yaşam savunucularını “anlaşıldı
demokratlık sizin mayanızda yok”sözleriyle suçlayarak ‘Bergama’da altının
çıkmasından yana olduğunu, Uşak’ta da yana olduğunu, artık sağcı ya da solcu olmak
gibi bir lüksünün olmadığını, ideolojilerden hiç ekmek yemediğini’ ilan
etmiştir.
Talipoğlu'nun Kışladağ'daki açılış sırasında çekilen
altın külçesini iki eliyle havaya kaldırdığı fotoğrafı aslında herşeyi
anlatıyor.
Bu altın işletmesi yüzünden 1000in üstünde yurttaşımız
siyanürden zehirlendi. Maden yakınındaki İnay köyünde anomalili 3 ayaklı
kuzular, çenesi olmayan kuzular doğdu. Koskoca bir dağ, Kışladağ yok edildi.
Aynı Tüprag şirketi İzmir’in içme suyu havzası
Efemçukuru’nda da altın çıkarmaktadır. Kışladağı yok eden, İzmir'in suyunu
tehdit eden, toprağımızı havamızı suyumuzu kirletip insanlarımızı siyanürle
zehirleyen çok uluslu şirketinşakşakçılığını yapan biri güzel ülkemizin güzel
insanlarının yazdığı şiirleri okuyamaz, okumamalı, bu şiirleri Tüpragın
altınıyla kirletmemeli.
Biz hekimler kişilerin öncelikle sağlıklı kalmasını, yaşam
alanlarının korunmasını isteriz. Bilindiği gibi bu faaliyetle yol açılacak
hastalık ve yıkımların çoğunun tedavisi, geriye dönüşü yoktur.
Bütün bunlar bilindiği halde açık ve net bir özeleştiri dahi
yapılmaksızın adı geçen sunucu ile program yapacak olmanızı bir talihsizlik
olarak görüyor, bu kişinin programdan çıkarılmasını diliyoruz.
Dr. Oya OTYILDIZ
İzmir Tabip Odası
Çevre Komisyonu Başkanı
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :
- çürüyen diş, dökülen et -,
bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :
- çürüyen diş, dökülen et -,
bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder