Özer AKDEMİR
Urla’da, Başbakan’ın olduğu iddia edilen ve sit alanına yapılan villalara incelemeye yapmaya giden 20 avukat jandarma tarafından 3 saat boyunca fiili olarak gözaltına alındı. Urla’daki hukuk skandalına tanıklık ettik. İşte o gün yaşananlar.
Seferihisar’da iki günlük bir etkinlik gerçekleştiren Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu, Çevre Hareketi Avukatları ve ÇHD üyelerinden oluşan 20 hukukçu önceki gün Başbakan Tayyip Erdoğan’ın olduğu iddia edilen villalarının olduğu Urla Zeytineli Köyü Hacılar Koyu’nu görmek istedi. Hukukçular doğal SİT alanına yapılan villalara karşı dava açmışlar, şimdi de gidip yerinde görmek istemişlerdi. Kuşbakışı görünen villaların bulunduğu Hacılar Koyu denizin karanın içine bir boynuz gibi sokulması ile oluşmuş. Suyun duruluğu, temizliği tepeden bile belli oluyor. Koyu yakından görmek isteyen hukukçuların bu özlemleri, koy girişini kapatan demir kapıda son buldu.
KOY, ÖZEL MÜLK OLDU
Kapının arkasındaki arazi tel örgüler içine alınmıştı. Girişi kapatan kapının üzerine “özel arazidir girmek yasaktır” yazılmıştı.Tel örgünün ötesinde ise, biraz ilerde otlayan keçilere özenerek bakan avukatlar “Keçilere serbest bizlere yasak” diye hayıflandılar. Artvin Barosu eski başkanlarından Bedrettin Kalın, kapının önünde “Bir koyun özel mülk haline getirildiğini ilk kez görüyorum” diyordu. Hukukçular ve onlara eşlik eden 3 müvekkilleri, koya girememelerinin anısına gazetemize kapının önünde toplu olarak poz verdi. Aralarında TBB Yönetim kurulu üyesi Ali Arabacı, İzmir Barosu Yön. Kur. Üyesi Ayşegül Altınbaş, Bursa Barosu Yöneticisi Eralp Atabek’in de bulunduğu 20 kadar avukat, bir süre sonra geri dönüşe geçtiler.
AVUKATLARI TAŞLADILAR, KÜFRETTİLER, İTEKLEDİLER
Koya dik bir eğimle inen dar yoldan geri dönebilen araçlar rampaya tırmanırken rampadan aşağıya inen lüks bir arazi aracı ile yan yana geldiler. Hemen yakınımda meydana gelen olayda 35 BYC 80 plakalı cipin içindeki kişiler “Burası bizim özel mülkümüz” diyerek araçlarından inmeden, avukatlara kim olduklarını, niye geldiklerini sorgulamaya başladılar. Aracı kullanan Aydın Barosu’ndan Av. Bülent Tokuçoğlu, kendisini ve gelen heyeti tanıtıp, Anayasa ve yasalarla kıyıların halkın ortak malı olduğunu anlatıyordu ki, durum sertleşti. Aracın içindeki şahıslar Tokuçoğlu’na küfrederek “Defolup gidin, adamın asabını bozmayın” derken, kendisine tepki gösterip hızla yukarı tırmanan aracı da taşladılar. Hala küfrederek aracı taşlayan şahıslar, olayın fotoğrafını çekmeye çalışan bana da dönüp, “Gördün mü?” diyordu. Evet, halkın olması gereken bir koyu demir kapı ile kapatan çağdaş Deli Dumrulların bir de bu durumu kendilerine anlatan hukukçulara küfrettiklerini görmüştüm! Kendilerini “küfretmeyin” diye uyaran Bursa Barosu üyesi Eralp Atabek’i de itekleyen şahıslar, ancak diğer avukatlar olay yerine gelip duruma müdahale ettiklerinde sakinleşebildi. Bu arada jandarmayı da arayan şahıslar kendilerine hakaret edildiğini ileri sürerek, jandarmadan plakasını verdikleri aracı durdurulmasını istediler. Tam bu sırada, biraz önce in cinin top oynağı demir kapının gerisinden nerden çıktıkları belli olmayan 5-6 kişi olayın olduğu yere koştular. Gergin ortam avukatlar tarafından yatıştırıldıktan sonra dönüşe geçildi.
20 AVUKATA, 1 GAZETECİYE 3 SAAT FİİLİ GÖZALTI
Akşam olmak üzereyken koya 1-2 kilometre uzaklıktaki Zeytineli Köyü’nün
çıkışında bir başka sürpriz bekliyordu. Köy yolunu kesen jandarma “Hakkınızda
konut dokunulmazlığını ihlalden şikayet var” diyerek avukatların kimliklerini
tespit etmek istedi. Jandarmanın buna yetkisinin olmadığını, savcının sadece
böyle bir şey yapabileceğini söyleyen avukatlar, kimlik tespitini reddettiler.
Bu arada çektikleri fotoğrafları jandarmaya gösteren hukukçular “Esas konut
dokunulmazlığını onlar yapıyor. Kapalı kapının öte tarafına bile geçememişken
nasıl bu suçu işlemiş olabiliriz” diye tepki gösterdiler. İlerlemeyen saatlerde
Bölük komutanının, İzmir Baro Başkanı’nın gelmesi, kaymakam, savcı,
milletvekilleri, vali dahil herkesin telefonla aranması bir sonuç vermedi. 3
saat boyunca jandarma 20 avukata ve olayların başından itibaren izleyen tek
gazeteci olan bana Zeytineli Köyü’nde fiili gözaltı uyguladı. Avukatların karşı
şikayeti sonrası küfrederek olayları başlattıktan sonra konvoyu aracıyla
izleyen şahıs da karakola götürülürdü. Gecenin 22.30’una kadar yol üzerinde
bekletilen hukukçular, karşılıklı tutanakların ardından yollarına devam
edebildiler. Birkaç kilometre ilerde bu sefer jandarma trafiğin bir kez daha
kimlik kontrolü yapma girişimi de hukukçuların bunu reddetmesi sonrası boşa
çıktı.
Urla’da, Başbakan’ın olduğu iddia edilen ve sit alanına yapılan villalara incelemeye yapmaya giden 20 avukat jandarma tarafından 3 saat boyunca fiili olarak gözaltına alındı. Urla’daki hukuk skandalına tanıklık ettik. İşte o gün yaşananlar.
Seferihisar’da iki günlük bir etkinlik gerçekleştiren Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu, Çevre Hareketi Avukatları ve ÇHD üyelerinden oluşan 20 hukukçu önceki gün Başbakan Tayyip Erdoğan’ın olduğu iddia edilen villalarının olduğu Urla Zeytineli Köyü Hacılar Koyu’nu görmek istedi. Hukukçular doğal SİT alanına yapılan villalara karşı dava açmışlar, şimdi de gidip yerinde görmek istemişlerdi. Kuşbakışı görünen villaların bulunduğu Hacılar Koyu denizin karanın içine bir boynuz gibi sokulması ile oluşmuş. Suyun duruluğu, temizliği tepeden bile belli oluyor. Koyu yakından görmek isteyen hukukçuların bu özlemleri, koy girişini kapatan demir kapıda son buldu.
KOY, ÖZEL MÜLK OLDU
Kapının arkasındaki arazi tel örgüler içine alınmıştı. Girişi kapatan kapının üzerine “özel arazidir girmek yasaktır” yazılmıştı.Tel örgünün ötesinde ise, biraz ilerde otlayan keçilere özenerek bakan avukatlar “Keçilere serbest bizlere yasak” diye hayıflandılar. Artvin Barosu eski başkanlarından Bedrettin Kalın, kapının önünde “Bir koyun özel mülk haline getirildiğini ilk kez görüyorum” diyordu. Hukukçular ve onlara eşlik eden 3 müvekkilleri, koya girememelerinin anısına gazetemize kapının önünde toplu olarak poz verdi. Aralarında TBB Yönetim kurulu üyesi Ali Arabacı, İzmir Barosu Yön. Kur. Üyesi Ayşegül Altınbaş, Bursa Barosu Yöneticisi Eralp Atabek’in de bulunduğu 20 kadar avukat, bir süre sonra geri dönüşe geçtiler.
AVUKATLARI TAŞLADILAR, KÜFRETTİLER, İTEKLEDİLER
Koya dik bir eğimle inen dar yoldan geri dönebilen araçlar rampaya tırmanırken rampadan aşağıya inen lüks bir arazi aracı ile yan yana geldiler. Hemen yakınımda meydana gelen olayda 35 BYC 80 plakalı cipin içindeki kişiler “Burası bizim özel mülkümüz” diyerek araçlarından inmeden, avukatlara kim olduklarını, niye geldiklerini sorgulamaya başladılar. Aracı kullanan Aydın Barosu’ndan Av. Bülent Tokuçoğlu, kendisini ve gelen heyeti tanıtıp, Anayasa ve yasalarla kıyıların halkın ortak malı olduğunu anlatıyordu ki, durum sertleşti. Aracın içindeki şahıslar Tokuçoğlu’na küfrederek “Defolup gidin, adamın asabını bozmayın” derken, kendisine tepki gösterip hızla yukarı tırmanan aracı da taşladılar. Hala küfrederek aracı taşlayan şahıslar, olayın fotoğrafını çekmeye çalışan bana da dönüp, “Gördün mü?” diyordu. Evet, halkın olması gereken bir koyu demir kapı ile kapatan çağdaş Deli Dumrulların bir de bu durumu kendilerine anlatan hukukçulara küfrettiklerini görmüştüm! Kendilerini “küfretmeyin” diye uyaran Bursa Barosu üyesi Eralp Atabek’i de itekleyen şahıslar, ancak diğer avukatlar olay yerine gelip duruma müdahale ettiklerinde sakinleşebildi. Bu arada jandarmayı da arayan şahıslar kendilerine hakaret edildiğini ileri sürerek, jandarmadan plakasını verdikleri aracı durdurulmasını istediler. Tam bu sırada, biraz önce in cinin top oynağı demir kapının gerisinden nerden çıktıkları belli olmayan 5-6 kişi olayın olduğu yere koştular. Gergin ortam avukatlar tarafından yatıştırıldıktan sonra dönüşe geçildi.
20 AVUKATA, 1 GAZETECİYE 3 SAAT FİİLİ GÖZALTI
Akşam olmak üzereyken koya 1-
www.evrensel.net
Eklenme tarihi: 2014-04-28 06:00:00
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder