Özer AKDEMİR
İzmir
Uşak’a bağlı Eşme ve Ulubey ilçeleri arasında yer alan
Kışladağ Altın Madeni civarındaki köylerde yüzlerce keçi ve kuzu ölümleri
yaşanıyor. Olağan şüpheli ise, siyanürle altın üretimi yapan TÜPRAG şirketinin
altın madeni. Uzmanlar, bölgedeki sudan, hayvanların yediği otlardan örnekler
alınıp analiz yapılarak ölümlerin sebebinin ortaya çıkarılması gerektiğini
ifade ediyor. Bölgede 2008 yılında da toplu hayvan ölümleri yaşanmıştı.
BAĞIRA BAĞIRA ÖLÜYORLAR
Madene beş altı kilometre uzaklıktaki İnay köyünde, ağılında
görüştüğümüz Çoban Mustafa İstanbul, 230 keçisinden doğum yapan 70’inin
yavrularının öldüğünü söyledi. Yıllardır hayvancılık yapmasına rağmen böyle bir
şeyle karşılaşmadığını belirten İstanbul, “Oğlaklar doğduktan bir süre sonra karınları
şişiyor ve bağıra bağıra ölüyorlar. Götürmediğim baytar kalmadı, bir çare yok”
diye konuştu.
Bir başka çobana gitmek için yanından geçtiğimiz Sağırkaya
Deresi’ni gösteren İnaylı Galip Sakaryalı ve Köksal Kazanır, bu derenin suyunun
madenden geldiğini belirterek, mavi-beyaz bir renge çalan suya dokunmamamızı
tembihledi. Köksal Kazanır, “Çocukluğumuz gençliğimiz buralarda, bu suyun
çevresinde geçti. Şimdi rengi, kokusu değişti. Sudan içen hayvanların öldüğünü
görüyoruz” dedi.
erenin 100
metre kadar ötesindeki koyun ağılında konuştuğumuz Dudu
Sakaryalı, “78 yaşındayım. Bu yaşıma gelene kadar böyle kuzu ölümleri
görmedim. Doğduktan bir süre sonra kayıp gidiyorlar. Biz çayıra kabahat bulduk,
ama nedenini bilemiyoruz. 5-6 köpek var, onlar da usandı kuzu koyun ölüsü yiye
yiye” diye konuştu.
NASIL ÖLDÜĞÜNÜ BİLE ANLAMIYORUZ
Kasım ayından bu yana doğum yapan 230 koyunundan 130’unun
kuzusunu kaybettiklerini aktaran Zübeyir Sipahi de, “54 yaşındayım, anadan
doğma çobanlık yapıyorum. Veterinerlerin yapamadığını, ben yapardım. Ölümleri
falan hissedip, durdurabiliyorduk. Ama şimdi anlayamadık. Çoğunun ölüm anını
bile göremiyoruz. Hiçbir şeyi olmayan hayvan yemi yiyor, bir bakıyoruz ölmüş. O
kadar çabuk ölüyor ki, nasıl öldüğünü bile göremiyoruz. Yattığı yerde, uyur
gibi ölüyorlar” dedi.
EN BÜYÜK ŞÜPHELİ ALTIN MADENİ
Koyunların, hemen 100 metre ötelerindeki dereden mecburen su
içmek zorunda kaldıklarını aktaran Sipahi, “Dere altın madeninden geliyor. Bu
derede hayvan sulayan birkaç çoban arkadaş, ‘Biz de dereden su içirdik, bizde
de başladı ölümler, bir daha hayvanı dereye salmadık’ diyorlar. Ben her gün
dereden geçmek zorundayım. Birkaç sefer veterinere götürdüm, veteriner
‘zehirlenmiş’ diyor. İyi de neyden zehirlendi, orasını bilemiyor.”
Ölümlerle ilgili aradığımız İnay’da hayvan ölümlerini
araştıran veteriner hekim ise, bu konuda bilgi veremeyeceğini söyledi.
2008 yılında da bölgede çok sayıda küçükbaş hayvan ölümü
yaşanmıştı. Hayvanların ölü ya da sakat doğum yaptığı bilgisi üzerine, Ege
Çevre ve Kültür Platformu da, (EGEÇEP) İnay köyüne giderek köylülerle
görüştü.
‘MELEME KOYUNUM, VAZGEÇ KUZUNDAN’
Tren istasyonu yakınındaki merada koyunlarını otlatan bir
başka çobanın yanına gidiyoruz. Sürünün 30-40 metre uzağında bir
koyunun yerde yatan kuzusunun başında acı acı melediğini görüyoruz. Koyunun
kuzusu, henüz birkaç dakika önce ölü doğmuş. Koyun, yerde cansız yatan kuzusunu
bir süre koklayıp, yalayarak hayata döndürmeye çalışıyor. Sürünün uzaklaştığını
gören koyun, ölü yavrusunun başından ayrılarak sürüye doğru gittikten sonra,
tekrar meleyerek kuzunun yanına geliyor, onu burnuyla, dudaklarıyla hafif hafif
sarsıyor. Çoban Akif Klavuz, 150 koyunundan 25-30 tanesinin kuzusunun öldüğünü
anlatıyor. Yeni ölü doğan bu kuzunun başında acı acı meleyen koyuna, Çoban Akif
Klavuz, bir halk türküsünün sözleriyle sesleniyor “Meleme koyunum vazgeç
kuzundan.”
ANALİZ YAPILMALI
Prof. Dr. Gülhan Türkay (İstanbul Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı ): Bilimsel olarak söyleyebilmek için, o
sudan örnek alıp toksikasyon analizi yapmamız lazım. Sudan, gebe hayvanın
otladığı ottan, hayvanın kanından örnekler almamız lazım ki; ölümler siyanürden
mi, yoksa başka bir maddeden mi kaynaklı yaşanıyor, kesin bir şey
söyleyebilelim. Eğer siyanür suya karışıyorsa, bunlar nasıl insanlarda
toksikse, hayvanlarda da zehirleyici etkisi var. Siyanürün akut etkisi
olabilir, hemen öldürebilir ya da gebe hayvanlarda yavru büyürken anne karnında
düşük olabilir. Hayvanlarda, organ değişikliği olabilir, ya da belli organları
gelişmemesi gibi çeşitli etkileri olabilir.
Prof. Dr. Ali Osman Karababa (Ege Ünv. Halk Sağlığı Bölümü
Başkanı): Geçtiğimiz yıllarda Efemçukuru Altın Madeni yakınındaki Kavacık
köyünde de benzer şekilde hayvan ölümleri olmuştu. Böyle bir benzerlik
kurabiliriz, varsayım olarak. Ancak hayvanın su içtiği derede ve otta
toksikolojik analiz yapılmadan bir şey söylenemez.
Eklenme Tarihi: 13 Mart 2015