11 Ocak 2016 Pazartesi

Aydın efelerinin yaşam çığlığı

aydin4cevre.jpg görüntüleniyor
Özer AKDEMİR
Köyündeki kanser hastalarına çözüm bulunması için çırpınan bir muhtar, incirlerin dalında çürüdüğünü söyleyen bir incir üreticisi, tarım arazilerinin ortasından geçen kaynar su akan kanala düşüp vücudunun yüzde 60'ı haşlanan bir çoban, nefes alamadığını söyleyen bir köylü, arazilerinin zorla elinden alınmasını kabullenemeyen bir vatandaş ve hukuktan umudunu kestiğini belirten bir hukukçu...
ÖNEMLİ BİR DÖNEMEÇ
Önceki gün Aydın'da gerçekleştirilen Çevre Çalıştayında yapılan konuşmalardan birkaçından başlıklar bunlar. Dağlarından yağ, ovasından bal akan Aydın, şimdi dağında ovasında feryat figan eden insanlarla dolu. Bu insanların bir kısmı önceki gün Aydın'da gerçekleştirilen Çevre Çalıştayı'nda bir araya geldi. Aydın Şükran Güngör Sahnesinde gerçekleştirilen çalıştaya ilgi yoğundu. Aydın merkezdeki yurttaşların yanı sıra, Germencik, Buharkent, Çine, Söke, Kuşadası, Milas, Didim, İzmir'den de çok sayıda yurtttaş ve ekoloji mücadelesi veren yaşam savunucuları çalıştaya katıldılar. Aydın Tabip Odası, EGEÇEP, Aydın Çevre Kültür Platformu ve Aydın Ziraat Mühendisleri Odası  tarafından gerçekleştirilen çalıştayın açılış konuşmasını Türk Tabipler Birliği Başkanı Beyazıt İlhan yaptı. Daha sonra gösterilen Hayat Televizyonu Çepeçevre Yaşam Programı Aydın Çevre sorunları ve mücadeleler seçkisinden önce konuşan program yapımcı ve sunucusu Özer Akdemir, Aydın'ın çok çeşitli çevresel sorunlarla boğuştuğuna dikkat çekerek, bunların tartışılması açısından Çevre Çalıştayının önemli bir dönemeç olacağına dikkat çekti.
"HÜKÜMET DAHA ÇOK YURTTAŞ ÖLSÜN İSTİYOR"!
Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa
"Kapitalizm doğadan ne istiyor" başlıklı sunumunda dünyadaki eşitsizliği kaynağı olan Kapitalizmin bunu nasıl yarattığını aktardı. Gelişmiş ve yoksul ülkelerin tüketimindeki büyük fark, endüstriyel tarım ve sonuçları, madencilik politikalarının doğada yarattığı yıkım, enerji üretim biçimleri ve çevresel sonuçları gibi bir çok konu başlığında Kapitalizm'in dünyayı yarattığı yıkımı aktaran Karababa, "Kapitalizm doğayı bir meta haline getirdi. Sermaye için doğa alınıp satılabilecek bir nesne. Onun için akarsulara saldırıyorlar, madenleri daha çok çıkarıyorlar, daha çok tarımsal üretim, hayvancılık yapıyorlar. Çevre kirliliği umurlarında değil. Türkiye bunun en iyi göründüğü yerlerden. Malesef bu çevresel maliyeti toplum ödüyor" dedi. Termik santraller ve yarattığı hava kirliliğini, hava kirliliğinin kanser yapıcı etkisinin bilimsel olarak kanıtlandığını belirten Karababa, "Bütün bilimsel kanıtlar ortayken hükümet 82 yeni termik santral yapıyor. Kümülatif etki artsın ki vatandaş daha çok kanser olsun diye! Bu verileri bu şekilde yorumlamaktan başka şansım yok. Tüm bu bilimsel verilere rağmen bunlar yapıyorsa hükümetin derdi insanları öldürmekten başka ne olabilir ki" diye konuştu.

KANSER VE İNTİHARDA KORKUNÇ ARTIŞ
Karababa'nın sunumunun ardından yapılan Aydın İli Çevre Sorunları ve Sağlık" başlıklı oturumda Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, il genelindeki sağlık sorunları ve özellikle Türkiye ortalamasının çok çok üzerinde seyreden kanser olayları ile ilgili bilimsel verileri aktardı. Aydın, kentteki jeotermal kuyuları, madencilik faaliyetlerindeki yoğunluğa dikkat çekerek, bunun tarıma, doğaya ve sağlığa etkileri ile ilgili şunları söyledi; " Aydın ili intihar oranları bakımından Türkiye'de 2007'de 14.cü, 2015'de 3.cü sırada. İntihar edenler arasında tarımla uğraşanlar ilk sırayı almakta. 2013 ile 2015 yılları arasında hastane onkoloji servisine başvuranların oranı %75 arttı. Yine Aydındaki hastanelerde başvuran kanserli hasta sayısı da 2013-2015 yılları arasında %40 oranında artış gösterdi. Kentimiz karar noktasında; Sürdürülebilir tarım, çevre, kültür ve sağlıklı yaşam mı? Sürdürülebilir gelecek mi? Enerji: Evet. Ama kim için? Ve ne pahasına" diye konuştu.
JEOTERMAL İNCİRİ VE ZEYTİNİ YOKEDİYOR
Panelde jeoloji yüksek mühendisi Tahir Öngür ve Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar jeotermal enerji sondaj ve santrallerinin tarıma, hava kirliliğine, sağlığa etkilerini aktardılar. Öngür, bütün jeotermal kuyularının derhal özelleştirilmesi gerektiğini dile getirirken, Naim Özdamar ise Aydın'ın en önemli iki tarımsal ürene olan incir ve zeytinin jeotermal nedeniyle tehdit altında olduğunu söyledi. Kuşadası EKODOSD Derneği Başkanı Bahattin Sürücü Beşparmak, Yatmos Dağlarının doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra bunlara yönelik endüstriyel tehlikeleri aktarırken, EGEÇEP Hukku Komisyonu üyesi Av. Arif Ali Cangı, da çevre hakkı ve çevrenin korunması ile ilgili yasal düzenlemelerle birlikte, Aydındaki çevre mücadelelerindeki hukuki süreçleri de aktardı. Çalıştayın son bölümünde ise yurttaşlar söz alarak yaşadıkları sorunları ve bunlara karşı ne yapılabileceği ile ilgili görüşlerini dile getirdiler. (İzmir/EVRENSEL)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...