Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
İzmir’in tek temiz yüzeysel su toplama havzası olan ve kente
20 kilometre
uzaklıktaki Efemçukuru köyünde bulunan altın madenine tarlasını satmayan tek
köylü Ahmet Karaçam, bir hukuki kazanım daha elde etti. Danıştay 6. Dairesi,
altın madenine karşı tek kişilik direniş gerçekleştirdiği için yörede “Yalnız
Efe” olarak tanınan Ahmet Karaçam’ın arazisine acele kamulaştırma yoluyla el
konulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Danıştay, Bakanlar
Kurulunun “Kamu yararı var” gerekçesini yeterli görmeyerek, neden acele
edildiği ile ilgili gerekçelerin ortaya konmadığının altını çizdi.
BAKANLAR KURULU ‘YALNIZ EFE’YE KARŞI
Ahmet Karaçamın avukatı EGEÇEP Hukuk Komisyonu Üyesi Arif
Ali Cangı tarafından yürütülen dava Bakanlar Kurulunun 03.01.2008 tarihli kararıyla
Karaçam’a ait iki parsel tarlayı acele kamulaştırmasına karşı açılmıştı. Acele
kamulaştırma koşulunun bulunmadığı, yörede işletilen TÜPRAG’a ait altın
madeninin İzmir’in içme suyu havzasını ve yapımı planlanan Çamlı Barajını
kirleteceği, kenti susuz bırakacağı gibi son derece önemli gerekçelerin
sıralandığı dava dilekçesinde, yöreyi yaşanmaz hale getirecek madenin kamu
yararı taşımadığı dile getirilmişti. Bakanlar Kurulu kararının madene verilen
ÇED izinlerine karşı açılan davaların sürdüğü bir ortamda alındığının altı
çizilirken, Karaçam’ın mülkiyet hakkının da ihlal edildiği belirtilmişti. Bu
iddialara karşı Başbakanlık ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlığı acele
kamulaştırma kararının yasalara uygun olduğunu ileri sürerken, bakanlıklar
yanında davaya müdahil olarak katılan altın madencisi TÜPRAG şirketi çevreye
zarar vermeyeceğini iddia etmişti.
BU ACELEDE KAMUNUN NE YARARI VAR?
Danıştay 6. Dairesi savunmaları yeterli bulmadığını söyledi.
Acele kamulaştırma yapılması için aceleciliği zorunlu kılan bir kamu yararının
olması gerektiğine dikkat çeken Danıştay, acele kamulaştırma yoluna
gidilmediğinde kamunun uğraması muhtemel zararların neler olacağının ortaya
konmasının zorunluluğuna vurgu yaptı. Altın işletmesinin bir an önce faaliyete
geçmesinin sadece ekonomik yarar yönünden irdelendiğinin ifade edildiği
Danıştay kararında, “Kamunun uğrayacağı muhtemel zararların neler olduğunun
ortaya konmadığı anlaşıldığından olağan kamulaştırma usulü uygulanmaksızın
taşınmaza el konulmasını gerektiren acelelik koşulunun gerçekleşmediği sonucuna
varılmıştır” denildi. Danıştay 6. Dairesi “Özel koşulları oluşmayan acele
kamulaştırmanın uygulanmayacağı dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka
uyarlılık görülmemiştir” dedi.
İZMİR’İN TEK TEMİZ SU HAVZASI
İzmir’in içme sularının önemli bir kısmı yer altı
kuyularından sağlanıyor. Yer altı sularının ağır metal içeriği nedeniyle kente
verilen sulardaki yüksek arsenik oranı büyük masraflarla yapılan arıtma
tesisinden geçirildikten sonra verilebiliyor. Kentin tek temiz yüzeysel su
toplama havzası ise kente 20
kilometre uzaklıktaki Efemçukuru köyü yakınları.
Ekolojik tarımı, alfons tipi üzümleri ve orman örtüsüyle kentin akciğeri ve
tarım cenneti olan köy, 300 bin kişinin içme suyunu karşılamak için planlanan
Çamlı Barajı’na su sağlayacak derelerin de mutlak koruma alanı içinde yer
alıyor. AKP’nin tam desteğini alan TÜPRAG şirketine ait altın madeni yaklaşık 4
senedir, kapasitesini de artırarak üretime devam ediyor.
Eklenme Tarihi: 10 Şubat 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder