21 Ağustos 2020 18:40
Manisa'nın Salihli ilçesi Çapaklı köyünde yaşayan yurttaşlar, yaşam alanlarına biyogaz tesisi yapılmasına karşı mücadelelerine devam ediyor. Köylülerin avukatı Seçil Ege Değerli süreci değerlendirdi.
Fotoğraf: Ekoloji Birliği
Özer AKDEMİR
Tarlaların ortasına kurulmak istenen biyogaz tesisine karşı direnen Manisa'nın Salihli ilçesine bağlı Çapaklı köylülerinin jandarma tarafından darbedilmesinin üzerinden bir ayı aşkın bir zaman geçti. Gelinen sürece dair bir değerlendirme yapan köylülerin avukatı Seçil Ege Değerli, jandarmanın üç mahkeme kararına rağmen halkı ezerek şirketin çalışmasını sağladığını dile getirdi. Öte yandan Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül'ün 24 Temmuz günü yaşanan jandarma şiddetini yeni gerçekleşmiş bir olay gibi kınaması ve Twitter hesabından paylaşım yapması dikkat çekti.
DEVLETİN HALKINA YAPTIĞI ZULÜM
Aynı zamanda Salihli Çevre Derneği Başkanlığını da yapan Seçil Ege Değerli, Çapaklı'da yaşananları özetlediği açıklamasında toprağına, suyuna ve yaşamına sahip çıkan köylülere uygulanan jandarma şiddetini "Devletin halkına yaptığı zulüm" olarak niteledi. Değerli, artık hakkını savunan herkesin bu şiddetle karşılaştığını dile getirdi.
MEYVE VE ZEYTİN BAHÇELERİNİN ORTASINA BİYOGAZ TESİSİ
Seçil Ege Değerli, "Darbedilen kadınlardan biri ve davanın avukatı olarak" yaptığı kısa açıklamasında yaşanan süreci özetledi: Çapaklı Köyü’nün meyve ve zeytin bahçeleri, domates tarlaları ortasına kurulacak Biyogaz Elektrik Santrali için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 'olumlu' karar veriyor. Ayrıca santralin alt tarafı köyün merası ve DSİ’nin bütün Gediz Ovası'nı, İzmir’in içme suyunu karşılayan 3 tane ana sulama kanalı geçiyor. Bu arada santralin kullanacağı bir yol yok. Bakanlık kararına iptal davası açıldıktan sonra sadece şirket için imar plan değişikliği ile köylünün tarlalarının içinden yol çiziliyor! Bu plan değişikliğine de dava açılmasına rağmen şirket, dozerleriyle tarlalara girip yol açmaya başlıyor.
"İŞKENCE, HAKSIZ GÖZALTI, GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA"
Ellerinde iki tane iptal davası, "Müdahalenin Men’i" davası ve yol yapılmamasına dair ihtiyati tedbir kararı olduğunu aktaran Değerli, "Hukuku umursamayan bir şirket ile kolluk kuvveti var! Tarlalarından geçen kaçak yolda nöbet tutan, iş makinelerinin geçişine izin vermeyen köylünün en büyük dayanağı Anayasa ve mülkiyet hakkıdır, yaşam hakkıdır. Bu pasif direnişe yapılan müdahale ise işkence, haksız gözaltı ve görevin kötüye kullanılmasıdır" dedi.
"ZEYTİNİ EKMEZSEK NE YİYİP İÇECEKSİNİZ?"
Köylülerin yaşam nöbetine 24 Temmuz'da jandarmanın müdahale ettiğini belirten Değerli, o gün yaşanan olaylarla ilgili şunları dile getirdi; "Köyün erkekleri coplanarak, biber gazı sıkılarak gözaltına alındı. Ben dahil yerde oturan kadınlar, kalkanlarla ezilip, coplanıp yerlerde sürüklenerek, karga tulumba taşınıp toprağımızdan çıkartıldık ve her bir araca jandarma erleri oturtularak iş makineleri geçirildi. 17 Temmuz’da başlayan hukuksuz girişim, halkı ezerek sonuca ulaştırıldı. Hâlâ anlamak istemeyen varsa müvekkillerimin sorduğu soruyu ileteyim: Biz bu domatesi, biberi, zeytini ekmesek ne yiyip içeceksiniz?
GÖRÜNTÜLER YENİ GİBİ YAYILDI
Çapaklı köyü avukatı Değerli'nin sosyal medyada yaptığı bu açıklamalar ve paylaştığı jandarma saldırısı görüntüleri kısa zamanda yayılırken birçok kişinin de olaylar yeni olmuş gibi algılayarak tepki gösterdiği görüldü. Bunlardan birisi de bölge milletvekillerinden Aydın milletvekili Süleyman Bülbül oldu. Bülbül 24 Temmuz'da yaşanan saldırı görüntülerini paylaşarak 19 Ağustos'ta yaptığı paylaşımda "Kaz Dağlarında Siyanüre, Aydın’da JES’lere karşı mücadele devam ediyor. Salihli/Çapaklı’da toprağına, suyuna ve yaşamına sahip çıkan biyogaz enerji santraline hayır diyen köylü kadınlara yapılan jandarma şiddetini kınıyorum. Yazıklar olsun!" ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Salihli Çapaklı köyü yakınlarında kurulmak istenen biyogaz enerji santrali için çalışmalara başlanmasına köylüler karşı gelmiş, şirkete verilen izinlerin iptali için dava açmışlardı. 15 Temmuz'da resmi tatil günü şirket, iş makinelerinin yol yapımı için çalışmalara başlaması üzerine köylüler alana gelerek şirketin çalışmalarına engel oldular. Salihli Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan köylüler "Müdahalenin Men’i" davası açarak iş makinelerini tarlalarından kovdular. Yol yapılmak istenen yere çadır kuran köylüler, günlerce gece gündüz yaşam nöbeti tutarak şirketin çalışmasına izin vermediler. 24 Temmuz günü şirket araçlarının geçmesi için nöbet tutan köylülere ve en önde bulunan kadınlara müdahale eden jandarmanın zor kullanması sonrası birçok köylü yaralanarak gözaltına alınmıştı. Jandarmanın müdahale görüntülerinin yayılmasının ardından ülkenin birçok yerinden tepkiler yükselirken şirket ise jandarma korumasında çalışmalarına halen devam ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder