14 Haziran 2022 15:02
Türkiye’nin Hollanda'sı olarak bilinen Lapseki’ye altın madenine komşu bir de kurşun madeni açılıyor
Çanakkale Lapseki’ye bağlı Çataltepe köyünde kurşun madeni açılmak isteniyor. Maden yörenin su kaynakları üzerinde yer alıyor. Madenin kirlettiği suyun Nusretiye Barajı’na verdiği de ileri sürülüyor.
Fotoğraf: Çanakkale Belediyesi
Özer AKDEMİR
Çanakkale Lapseki ve Biga köylerinin su deposu olan Dumanlıdağ’da işletilmek istenen kurşun, çinko, bakır madeni yöre halkının tepkisine neden oluyor.
Bölgenin içme ve tarımsal sulama suyunu sağlayan Bayramdere barajı yakınlarında yapılmak istenen maden aynı zamanda Nurol Holding altın madenleri tesislerine de komşu. Ürettiği birinci sınıf kalitede meyve, sebze ve hayvancılık ürünleri nedeniyle “Türkiye’nin Hollanda'sı” olarak nitelenen bölgede yapılan maden sondajları sonrası Beypınar köyünden geçen derenin rengi bulanık akmaya başladı.
Fotoğraf: Lapseki Çevre Koruma Üretim Ve Dayanışma Derneği
MADEN SU KAYNAKLARININ TAM ÜZERİNDE
Marmotek Madencilik San. ve Tic. A.Ş. tarafından Çanakkale Lapseki’ye bağlı Çataltepe köyünde işletilmek istenen maden, yörenin su kaynaklarının tam üzerinde yer alıyor. Madenin kirlettiği suyu, Nusretiye Barajı’na verdiği ileri sürülüyor. On binlerce dönümlük araziyi sulayan bir su havzası üzerinde yapılmak istenen madencilik faaliyetinin çevrede bulunan çok sayıda göleti de etkileyebileceğinden endişe ediliyor.
ON BİR KÖYÜN MUHTARINDAN ORTAK AÇIKLAMA
Tesisin kurulmasına karşı Lapseki ve Biga ilçelerine bağlı on bir köyün muhtarı ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada tesisin yapılması durumunda havzada yaşayan 4 bin insanın yanı sıra diğer canlıların da yaşama hakkının elinden alınacağı dile getirildi.
Tesisin yıllık ortalama 2 milyon 500 bin metreküp su kullanımı olacağının vurgulandığı açıklamada, bu miktarın sulama amaçlı kullanılan göletin su toplama kapasitesinin yarısına denk geldiği ifade edildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Tesis yapılırsa gölet yapılış amacının dışında kullanılacak. Halkın ihtiyacı olan suyunu başka yerlerden ya da yeraltından tedarik edilmesi mümkün değil. Tesis, kirli atık suyu gölete deşarj ederse, gölet suyu kirleneceğinden bu durum halkın geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığı bitirir. Sadece bununla da kalmayıp Ayıtdere göleti diye bilinen sulama amaçlı göletin sularını da kirletip otuz kilometrelik havzada bulunan ortalama 30 bin dönüm sulanabilir birinci sınıf tarım arazisi sulanamayacak”.
Açıklamada, şirketin atık suları yeraltına basacağız yönündeki görüşü ise şöyle değerlendirildi: “Böyle yapılırsa 30 km’lik havzada bulunan on bir adet köyün içme ve kullanma sularını kullanılamaz hale getirip, nasıl ki susuz bir hayat düşünülemezse bu havzada bulunan insan, hayvan ve suya ihtiyacı olan bütün varlıkların yaşamını bitirecektir”.
SİYANÜR KULLANIMI GİZLENMEK İSTENİYOR
Bölgede sadece bakır, kurşun ve çinko değil; altın, gümüş ve
demir madeni gibi madenlerin de bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, ilk önce
altın madeni olarak başlatılan projede siyanür kullanımının gizlenerek halkın
tedirgin olmasının önüne geçilmek istendiği ileri sürüldü. Tesiste yüz kişinin
çalışacağının altının çizildiği açıklamada, yörede tarım ve hayvancılıkla
geçimini sağlayan 4 bin kişinin yaşadığı aktarıldı. Şirketin ileride
çalışmasını genişleterek 10 bin dönüm ormanı ve doğayı yok edeceği ve
Gürgendere ve Kozçeşme göletlerini yok ederek o bölgedeki yaşamı da bitireceği
dile getirildi. Projenin Nusretiye göletine
Fotoğraf: Lapseki Çevre Koruma Üretim Ve Dayanışma Derneği
“TÜRKİYE’NİN HOLLANDA'SI YOK OLUR”
Bölgenin coğrafi konum ve iklim olarak dünyanın en iyi yeri olduğu, burada yetişen meyve ve domates, biber, pirinç, et, süt gibi ürünler nedeniyle bölgeye “Türkiye'nin Hollanda'sı” denildiğinin vurgulandığı açıklamada, maden tesisinin kurulması durumunda bölgedeki bu değerlerin hepsinin yok olacağı dile getirildi.
KOLONİA ANTİK KENTİ’Nİ DE YAĞMALAYACAKLAR İDDİASI
Bazıları köylerin 600 sene önce kurulduğunu, köylülerin atalarının mezarlarını bırakıp nereye gideceklerinin sorulduğu açıklamada, şirketin esas amacının bölgedeki antik varlıkları yağmalamak olduğu iddia edildi. Madenin işletilmek istendiği Çataltepe köyünün Kale tepesi mevkiinde 2 bin 500 yıl önce Antik Kolonia şehri bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Burada yeni kurulmak istenen tesis, şehrin bulunduğu tepenin altına girerek bu medeniyetten kalan kültür varlıklarını ve işlenmiş mücevheri elde etmektir. Niyetlerini açıkça söylesinler, burada on bin dönüm ormanı yok ederek, kırk, elli bin dönüm tanım arazisini yok ederek, daha da ötesi insanların yaşam hakkını elinden alarak insanlığı bitirip yok etmenin anlamı yok” denildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder