16 Aralık 2000 Cumartesi

Bergamalılar yabancı sermaye için feda ediliyor.





İZMİR - Bergama-Ovacık altın madeninin işletmeye açılabilmesi için, Başbakanlık tarafından TÜBİTAK'a hazırlattırılan raporun, "Kimyasal özelliklerin tespiti ve risk belirlemesi" başlıklı bölümü konusunda bir basın açıklaması yapan Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi, raporun çelişkilerle dolu olduğunu ve ortadan kalktığı söylenen risk faktörünün işletmecinin iyi niyetine bırakıldığını açıkladı.
Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nde yapılan basın açıklamasında İzmir-Bergama, Eşme, Sivrihisar Hareketi adına konuşan, Kimya Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeliha Baltacıoğlu, Ovacık altın madeni ile ilgili tüm ölçümler ve verilerle birlikte hazırlanan ÇED raporunun da yıllardır tartışıldığını belirterek, en son TÜBİTAK tarafından hazırlanan raporun da tartışılması gereken birçok noktasının bulunduğunu söyledi. Hedeflenen ürün konusunda bile TÜBİTAK'la Eurogold arasında çelişkiler bulunduğunu ifade eden Baltacıoğlu, diğer elementlerin miktarının nasıl ve kimler tarafından tayin edildiği, daha da önemlisi ne kadar olduğu konusunda ciddi şüpheleri olduğunu dile getirdi. Etibank Gümüşköy İşletmesi'nde üretimin siyanür kullanılarak yapılmasının, TÜBİTAK raporunda Ovacık altın madeni İçin örnek olarak gösterilmesi ve "...bu madde bir çok endüstri alanında yaygın olarak kullanılmaktadır" şeklinde taraflı bir yaklaşım sergilenmesinin bilim adamlığı ile bağdaşmadığının altını çizen Baltacıoğlu, " Bu cümlenin anlamı şudur; Biz zaten hata yapmışız ve Gümüşköy'de siyanür kullanmışız. Öyleyse hata yapmaya devam edelim ve ülkemizin 560 bölgesinde de kullanılsın ki Eurogold'a haksızlık olmasın ve ülkemiz siyanür çöplüğüne dönsün. Bilim adamının görevi doğruları ortaya koymaktır, yapılan yanlışları referans göstererek yeni yanlışlara izin vermemelidir." dedi.

Arıtma sonrası katı-sıvı atıkların atık havuzunda toplanacağını, 160 dönümlük bir alanı kaplayan bu havuzda 80 bin ton atık depolanacağını anlatan Baltacıoğlu, her ne kadar madenin altından fay geçmediği söylensede 1.5 km. yakınından Kaynarca Fayının geçtiğini ve bu fayın 1939 yılında kırılarak 7.1 büyüklüğünde bir deprem oluşturduğunun altını çizdi. Dünyada altın çıkarılması ve siyanür kullanılması nedeniyle meydana gelen kazaları aktaran ve çokluğuna dikkat çeken Baltacıoğlu, "TÜBİTAK Raporunda,alınan tedbirlerle ortadan kalktığı söylenen risk faktörleri hala işletmecinin iyi niyetine ve denetimine duyulan güvene bağlıdır. Gerçekte mahkeme kararını değiştirecek hiç bir değişiklik olmamıştır." dedi. Baltacıoğlu ayrıca, 8 yıl gibi bir işletme değeri olan Ovacık altın madeninin geriye tonlarca atık bırakacağını, buradaki toprağı geri kazanmak için yapılacak masrafın da madenin getirisinden kat kat fazla olacağını sözlerine ekledi. Baltacıoğlu hükümetin," yabancı sermaye ülkeye girsinde nasıl girerse girsin" mantığından hareketle Eurogold'a izin verdiğini aktararak, "Bu bölge insanını feda etmektir." dedi.(Evrensel)                                                                                                                   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...