Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir’in Gaziemir ilçesinde nükleer atıkların çevrede yaşayanların sağlığına etkileri ve çocukların engelli doğmasına neden olduğu iddiaları cevap bekliyor. Çocukları ya da yakınları engelli olarak dünyaya gelen mahalleli ‘Bu çocukların engelli olması atıklar nedeniyle mi?’ diye soruyor. Hayvanlarının düşük yaptığını, tel örgüyle çevrili alana giren köpeklerin bir süre sonra öldüğünü belirten mahalleli nükleer atıklar nedeniyle korku ve endişe içinde yaşamını sürdürüyor.
Nükleer atıkların yanıbaşında yaşayan insanlar adeta kaderiyle baş başa kalmış durumdalar. Radyasyonlu atıkların kamuoyu tarafından öğrenilmesinin ardından yetkililer, alanı tel örgü ile çevirip, atıkların üzerine toprak atarak önlem aldılar! Bu ‘dahiyane’ önlemlere rağmen binlerce ton kimyasal ve nükleer atıktan etrafa zehir yayılmaya devam ediyor. Gaziemir ve Karabağlar ilçeleri sınırındaki Aktepe, Emrez ve Aydın Mahallesi halkı yanı başlarındaki kimyasal ve nükleer atıklarla yaşamaya devam ediyorlar.
KEÇİLER DÜŞÜK YAPIYOR
Tel örgülere bitişik olan evinin yanında görüştüğümüz Musa Taşan kimyasal madde kokusu nedeniyle evlerinde oturamaz hale geldiklerini söyledi. “Poyraz estiği zaman ben yaşıyorum, lodos eserse durulmuyor buralarda. Evin her tarafını kapatıyorum hava içeri girmesin diye” diyen Taşan şunları anlattı, “3 yıl önce arkası açık bir kamyon, bu çöp tenekeleri gibi üç tane makine getirdi. Şu ileriye gömüp hemen gittiler. Yerlerini biliyorum. Ben polisi aradım bana sen ne karışıyorsun dediler. O günden bu yana burası kokudan geçilmiyor.”
Kanserden ölen annesinin oturduğu evi gösteren Taşan, “Benim buralarda otlayan 15-20 tane keçim vardı. Keçiler gebe oluyor, 2-3 aylığına girdiğinde düşük yapıyordu. Keçi de yavrusu da ölüyordu. Atık alanına giren köpeklerin, sonra gelip düşüp öldüğünü gördüm. Burası zehir ve devlet buna göz yumuyor” dedi. Taşan, fabrikada sağlık sorunları nedeniyle çalışacak işçi bulunamayınca bir dönem cezaevinden mahkumların getirilip çalıştırıldığını anlattı.
AYNI KAREDE ÜÇ DRAM
Tel örgülerin ötesindeki atıkların gömüldüğü düz alana işaret eden Taşan, “Burası çoluk çocuğun top sahasıydı. Fabrika sahibi mahalleye engelli okulu yaptı, ağızları kapattılar. Fabrika devam etti. Aşağıdaki okulun müdürü müracaat etti, bu fabrikanın zararları ile ilgili dilekçe yazdı. Adamı yok ettiler.” 30 yaşında zihinsel engelli bir oğlu olduğunu belirten Taşan, hemen yanındaki komşusunun da engelli çocuğunun olduğunu söyledi. 25 yıldır bu mahallede oturduğunu kaydeden Lütfü Erşan da 22 yaşında olan engelli çocuğunun bu mahallede doğduğunu söyledi. “Çocuğum kendini bilmiyor. Neden böyle oldu, belki de bu fabrikadan” diyen Erşan, atıkların bir an önce kaldırılmasını istedi. 1973’de mahalleye geldiğini, 75’de de ev yaptığını anlatan Hasan Çoban’ın da torunu engelliymiş.
İzmir
İzmir’in Gaziemir ilçesinde nükleer atıkların çevrede yaşayanların sağlığına etkileri ve çocukların engelli doğmasına neden olduğu iddiaları cevap bekliyor. Çocukları ya da yakınları engelli olarak dünyaya gelen mahalleli ‘Bu çocukların engelli olması atıklar nedeniyle mi?’ diye soruyor. Hayvanlarının düşük yaptığını, tel örgüyle çevrili alana giren köpeklerin bir süre sonra öldüğünü belirten mahalleli nükleer atıklar nedeniyle korku ve endişe içinde yaşamını sürdürüyor.
Nükleer atıkların yanıbaşında yaşayan insanlar adeta kaderiyle baş başa kalmış durumdalar. Radyasyonlu atıkların kamuoyu tarafından öğrenilmesinin ardından yetkililer, alanı tel örgü ile çevirip, atıkların üzerine toprak atarak önlem aldılar! Bu ‘dahiyane’ önlemlere rağmen binlerce ton kimyasal ve nükleer atıktan etrafa zehir yayılmaya devam ediyor. Gaziemir ve Karabağlar ilçeleri sınırındaki Aktepe, Emrez ve Aydın Mahallesi halkı yanı başlarındaki kimyasal ve nükleer atıklarla yaşamaya devam ediyorlar.
KEÇİLER DÜŞÜK YAPIYOR
Tel örgülere bitişik olan evinin yanında görüştüğümüz Musa Taşan kimyasal madde kokusu nedeniyle evlerinde oturamaz hale geldiklerini söyledi. “Poyraz estiği zaman ben yaşıyorum, lodos eserse durulmuyor buralarda. Evin her tarafını kapatıyorum hava içeri girmesin diye” diyen Taşan şunları anlattı, “3 yıl önce arkası açık bir kamyon, bu çöp tenekeleri gibi üç tane makine getirdi. Şu ileriye gömüp hemen gittiler. Yerlerini biliyorum. Ben polisi aradım bana sen ne karışıyorsun dediler. O günden bu yana burası kokudan geçilmiyor.”
Kanserden ölen annesinin oturduğu evi gösteren Taşan, “Benim buralarda otlayan 15-20 tane keçim vardı. Keçiler gebe oluyor, 2-3 aylığına girdiğinde düşük yapıyordu. Keçi de yavrusu da ölüyordu. Atık alanına giren köpeklerin, sonra gelip düşüp öldüğünü gördüm. Burası zehir ve devlet buna göz yumuyor” dedi. Taşan, fabrikada sağlık sorunları nedeniyle çalışacak işçi bulunamayınca bir dönem cezaevinden mahkumların getirilip çalıştırıldığını anlattı.
AYNI KAREDE ÜÇ DRAM
Tel örgülerin ötesindeki atıkların gömüldüğü düz alana işaret eden Taşan, “Burası çoluk çocuğun top sahasıydı. Fabrika sahibi mahalleye engelli okulu yaptı, ağızları kapattılar. Fabrika devam etti. Aşağıdaki okulun müdürü müracaat etti, bu fabrikanın zararları ile ilgili dilekçe yazdı. Adamı yok ettiler.” 30 yaşında zihinsel engelli bir oğlu olduğunu belirten Taşan, hemen yanındaki komşusunun da engelli çocuğunun olduğunu söyledi. 25 yıldır bu mahallede oturduğunu kaydeden Lütfü Erşan da 22 yaşında olan engelli çocuğunun bu mahallede doğduğunu söyledi. “Çocuğum kendini bilmiyor. Neden böyle oldu, belki de bu fabrikadan” diyen Erşan, atıkların bir an önce kaldırılmasını istedi. 1973’de mahalleye geldiğini, 75’de de ev yaptığını anlatan Hasan Çoban’ın da torunu engelliymiş.
TEL ÖRGÜ RADYASYONU ÖNLER Mİ?
Ali Mert (Mahalle Muhtarı): Bu fabrikanın buradan
kaldırılmasını istiyoruz. Şu anda bile kokuyu duyuyorsunuz. Geceleyin bu koku
üçe katlanıyor. Bu yapılan tel örgülerle bu kokunun buraya gelmeyeceğini mi
sanıyor yetkililer? 5.7 milyon lira ceza kesildi ve bir ay süre verildi
atıkların kaldırılması için. Ne kaldıran var ne eden. Ben 47 yaşımdayım. 47
senedir bu mahallede yaşıyorum ve bu bacaların pisliğini, kokusunu çektik.
Bizim şu anda engelli çocuğumuz çok. Düşük olayımız çok. nedenini bilmiyorduk,
yeni yeni öğrendik. 6 tane raporlu kanser hastamız var sadece bu bölgede.
Nazmiye Akdağ: 25 yıldır bu mahallede yaşıyorum. Hastalıktan hiç kafamız kalkmıyor. Atıkların olduğu yer yanıyor sürekli.
Hatice Korkut: Çocuklarımızın temiz, sağlıklı bir havada yetişmesini istiyoruz. Ne hastalıklara sahibiz onu bile bilmiyoruz. Camlarımızı açamıyoruz, evlerimizi gönül rahatlığıyla havalandıramıyoruz. 29 senedir burada yaşıyorum, bu koku hep vardı. Biz de sağlıklı bir nefes almak istiyoruz. Burası eskiden kentin kıyısındaymış ama şimdi İzmir’in göbeğinde kaldı. Sadece biz değil bütün çevre etkileniyor bundan.
Nazmiye Akdağ: 25 yıldır bu mahallede yaşıyorum. Hastalıktan hiç kafamız kalkmıyor. Atıkların olduğu yer yanıyor sürekli.
Hatice Korkut: Çocuklarımızın temiz, sağlıklı bir havada yetişmesini istiyoruz. Ne hastalıklara sahibiz onu bile bilmiyoruz. Camlarımızı açamıyoruz, evlerimizi gönül rahatlığıyla havalandıramıyoruz. 29 senedir burada yaşıyorum, bu koku hep vardı. Biz de sağlıklı bir nefes almak istiyoruz. Burası eskiden kentin kıyısındaymış ama şimdi İzmir’in göbeğinde kaldı. Sadece biz değil bütün çevre etkileniyor bundan.
ÖNCE AİLE AĞACINA BAKMAK LAZIM
Atıkların yanı başında evleri bulunan bu üç mahallelinin
üçünün de engelli yakının olmasının atıklarla bir ilişkisi olup olamayacağını
sorduğumuz Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali
Osman Karababa, böylesi bir ilişki kurulabilmesi için öncelikle bu üç kişinin
de aile ağacına bakmak gerektiğini söyledi. Karababa, “Akraba evliliği ve
benzeri genetik geçiş kodu yoksa böyle bir olasılık güçlenebilir. Radyoaktivite
bebeğin anne karnındaki döneminde etki ederse genetik birtakım tahribatlar ve
kanserler yaptığı biliniyor. Çernobilden sonra Ukrayna’da anomali doğum
oranın anlamlı bir şekilde arttığını gösteren bilimsel araştırmalar var. Ama
buradaki durum daha farklı” dedi.
http://www.evrensel.net/haber/75234/cocuklarimiz-bu-yuzden-mi-engelli-dogdu.html#.UvsqePl_uSo
Eklenme Tarihi: 30 Aralık 2013http://www.evrensel.net/haber/75234/cocuklarimiz-bu-yuzden-mi-engelli-dogdu.html#.UvsqePl_uSo