Özer AKDEMİR
Muğla
Muğla
Muğla Dalaman’da bir dizi yanlış uygulama sonrası yaşanan
doğa katliamının son kurbanı su kaplumbağaları oldu. Tarım arazilerini önce kil
ocağı yapan, yıllar içinde sulak alan haline gelen araziye atık ve moloz döküm
sahası olarak kullanan yetkililerin, 46 su kaplumbağasını da diri diri toprağa
gömdükleri ortaya çıktı.
TARIM TOPRAKLARI BARAJ DOLGUSU YAPILDI
Bu doğa katliamının başlangıcı DSİ’nin 1999-2004 yılları
arasında Akköprü Barajı’nın kil dolgu malzemesi ihtiyacı için bazı alanları
kamulaştırmasına dayanıyor. Dalaman ilçesi Atakent Mahallesi sınırları
içerisinde bulunan narenciye tarlalarının yer aldığı 1. sınıf tarım toprağı
Anayasa ve ilgili tüm yasalara aykırı bir şekilde kamulaştırılarak kil ocağı
yapıldı. Kamulaştırılan alanda kil olmamasına rağmen büyük miktarda malzeme
alınarak baraj dolgusunda kullanıldı. Bu işlem bittikten sonra malzemenin alındığı
alanda oluşan çukurlar zamanla suların dolması nedeniyle sulak alan haline
geldi. Bu arada kamulaştırmaya karşı çeşitli davalar açıldı.
SULAK ALANA ATIKLAR DÖKÜLDÜ
DSİ’nin kamulaştırdıktan sonra ‘kil ocağı’ olarak tapuya
kaydettiği 137 parsel arazinin su dolu çukurlar nedeniyle yapay sulak alan olan
bölümüne bir süre sonra Dalaman Belediyesi katı atıklarını dökmeye başladı.
Alana araç lastikleri, her türlü plastik malzeme, inşaat artıkları, metal
parçalar, asbestli ve kanserojen maddeler ayrım gözetilmeksizin döküldü. Bu
atıklar zamanla çevre, toprak ve su kirliliği yaratırken, çevrede yaşayan
yurttaşların da sağlıklarını tehdit eder boyuta ulaştı. Çevredeki yurttaşların
2014 yılından itibaren Dalaman Belediyesine defalarca verdikleri dilekçelerden
elle tutulur bir sonuç çıkmadı. Bununla birlikte Mart 2014’te Muğla
Belediyesinin Büyükşehir belediyesi olmasından sonra, bu sefer de hiçbir
jeolojik, hidrojeolojik ve jeoteknik inceleme yapılmaksızın arazi Muğla
Büyükşehir Belediyesince Dalaman ilçe merkezinin “hafriyat, inşaat ve yıkıntı
atığı depolama alanı” olarak belirlendi. Ardından da alana inşaat, yıkıntı ve
her türlü katı atık atılmaya devam edildi.
MOLOZ DÖKÜMÜ SÜRÜYOR
Yurttaşların itirazları ve başvurularına Muğla Büyükşehir
Belediyesi her defasında bu alanın kil ocağı olduğunu, DSİ’den dolgu için
aldığını ve tarlaya dönüştüreceği yanıtını verdi. Oysa arazi her türlü atığın
atıldığı bir atık döküm alanı haline getirilmişti. Yurttaşların konuyu Sağlık
Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Muğla Çevre ve Şehircilik İl
Müdürlüğü, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı gibi kurumlara da defalarca
dilekçelerle başvurması sonrası katı atık dökümü 27 Mayıs 2015 tarihinde
durdurulurken, moloz ve inşaat atıklarını dökümü ise devam ediyor.
YILDA DÖRT ÜRÜN ALINIRDI
Yörede yaşayan yurttaşlardan tıbbi jeoloji, jeolojik
unsurlar ve halk sağlığı, asbest, insan kaynaklı çevresel kirlilik gibi
konularda çok sayıda kitabı bulunan Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi Jeoloji
Uzmanı Dr. Eşref Atabey alanla ilgili bilimsel bir rapor hazırlayarak bölgeye
atık dökülmesinin yarattığı çevresel sorunları ve bu işlemin hukuksuzluğunu
gözler önüne serdi. Atabey raporunda, tamamı sulu tarım arazisi olan ve yılda 4
ürün alınan arazinin 1. sınıf tarım toprağı olduğunu belirttikten sonra,
malzeme alınan bölgede kil olmadığının da yapılan araştırmalarla kanıtlandığını
dile getiriyor.
Atabeyin raporundan tarım topraklarının adeta feda edildiği barajın yöre halkına bir yarar getirmediğini de öğreniyoruz. Baraj inşaatının bitmesinin üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen sulama için gerekli kanaletler yapılmadığı için çiftçiler hala eski topraktan açılan su kanalları ile tarlalarını sulamak durumundalar.
Atabeyin raporundan tarım topraklarının adeta feda edildiği barajın yöre halkına bir yarar getirmediğini de öğreniyoruz. Baraj inşaatının bitmesinin üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen sulama için gerekli kanaletler yapılmadığı için çiftçiler hala eski topraktan açılan su kanalları ile tarlalarını sulamak durumundalar.
‘ÇEVRE DOSTU MUĞLA’ İÇİNMİŞ!
Alanı, katı atık deposuna çeviren Muğla Büyükşehir
Belediyesi; yurttaşların itirazları ve suç duyurularının ardından harekete
geçip alanın bir kısmını doldururken, bu işlem yerel basında belediyenin
yaptığı çevreci bir işlemmiş gibi yer aldı. Belediye yetkilileri sanki alana
atıkları döken kendileri değilmiş gibi basına bölgeyi rehabilite ettiklerini ve
tarıma kazandıracaklarını ifade ettiler. Öte yandan belediye DSİ’den ücretsiz
aldığı alanın bir bölümüne katı atık moloz vs depolayarak özel bir şahsa
kullanması için devretti. Kamu kaynakları harcanarak tarlaya dönüştürülen alan
bir şahsın kullanımına devredilerek kamu bir anlamda zarara uğratıldı.
Muğla Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontral Dairesi Başkanı Aylin Giray, alanda yapılan işlemi yerel gazetelere “çevre dostu Muğla” yaratma çalışması olarak anlattı. Giray atıl durumdaki eski maden ocaklarını tarıma kazandırdıklarını ve su birikintilerinde üreme ihtimali olan haşerelere karşı önlem altıklarını ileri sürdü. Belediyenin sulak alanı doldurma gerekçesi olarak ileri sürdüğü ‘su dolu alanın kapalı olması nedeniyle haşere oluştuğu’ görüşünün de gerçeği yansıtmadığını ifade eden Atabey, “Bu su dolu çukurlar ana kanalla irtibatlı olup, su akışı olmaktadır. Belediyenin belirttiği gibi kapalı olsaydı bir süre sonunda oksijensiz ortamda su kaplumbağaları, balıklar yaşayamaz ölürlerdi” diyor.
Muğla Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontral Dairesi Başkanı Aylin Giray, alanda yapılan işlemi yerel gazetelere “çevre dostu Muğla” yaratma çalışması olarak anlattı. Giray atıl durumdaki eski maden ocaklarını tarıma kazandırdıklarını ve su birikintilerinde üreme ihtimali olan haşerelere karşı önlem altıklarını ileri sürdü. Belediyenin sulak alanı doldurma gerekçesi olarak ileri sürdüğü ‘su dolu alanın kapalı olması nedeniyle haşere oluştuğu’ görüşünün de gerçeği yansıtmadığını ifade eden Atabey, “Bu su dolu çukurlar ana kanalla irtibatlı olup, su akışı olmaktadır. Belediyenin belirttiği gibi kapalı olsaydı bir süre sonunda oksijensiz ortamda su kaplumbağaları, balıklar yaşayamaz ölürlerdi” diyor.
SU KAPLUMBAĞALARININ FECİ SONU
BİMER’e yapılan başvuruların ardından alandaki hafriyatın
sulak alana itilmesinin ardından su kaplumbağalarının acı sonu Atabey’in
raporunda şu şekilde anlatılıyor: “2014 Nisan ayında BİMER’e şikayet edildikten
sonra Dokuzlar Cad. üzeri çöp atılan alana girişindeki moloz ve çöpler
alelacele kepçe ile gölete itildi ve kısmen gölet dolduruldu. Gölette bulunan
su kaplumbağaları (46 adet kaplumbağa) çöp, harfiyat, moloz altında kalarak
diri diri gömüldü.”
Yörede yaşayan yurttaşlar bu alanın atık depo alanı olarak
kullanılmamasını isterken, yıllarca dökülen atıkların da temizlenmesini talep
ediyorlar. Alanın sulak alan olarak kalmasını ve balıkçılık amaçlı
kullanılmasının akılcı olacağı yönünde görüş bildiriyorlar. Kalan alanlarının
ise mülkiyetinin kamuda kalarak yeşil alan, park vs olarak düzenlenmesini
istiyorlar.
Eklenme Tarihi: 24 Temmuz 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder