Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Mahkemenin üretim lisansını iptal ettiği, uluslararası
karbon piyasasının sertifika vermediği, köylülerin isyan ettiği ’daki RES
şirketi kimseyi takmıyor. Kendilerine dava açan Karaburunluları 15 milyon
liralık tazminat davası açmakla tehdit eden şirket, üretim lisansı iptal edilen
47 RES direği için apar topar yeni Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci
başlattı.
ÇED’E GEREK BİLE DUYMADILAR
2005 yılında Çevre Bakanlığı, Karaburun’da 252 km² yani yarımadanın % 61’ini Lodos enerji Üretim şirketine tahsis etti. Şirket ÇED sürecinden de muaf tutularak 166 tribün kuracaktı. EPDK 2011 yılında şirkete üretim lisansı verdi. Şirket de bu lisansla Yaylaköy, Bozköy ve Tepeboz köylerinde 50 türbin kurulumu tamamlandı. Şirket 2005 yılında aldığı “ÇED Gerekli Değildir” kararına dayanarak 2014 yılında üretim lisansında yaptığı tadilat yaptı ve EPDK 47 türbinlik kapasite artışına da izin verdi. Bu hukuksuz durum karşısında yaşam alanları RES şirketlerinin talanıyla karşı karşıya olan Karaburunlu çobanlar, zeytin üreticileri Karaburun’un tüm muhtarlarını temsilen Karaburun Çevre Kültür Turizm Birliği ve Karaburun Kent Konseyini temsilen birer kişi ortak dava açtı. Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları’nın (ÇEHAV) gönüllü olarak yürüttüğü dava masrafları da Karaburun halkı tarafından ortaklaşa karşılandı. Dava sonucunda Ankara 8. İdare Mahkemesi önce yürütmeyi durdurdu, ardından oybirliğiyle verdiği kararla, Karaburun RES projesinin üretim lisansını iptal etti. Bu süreçte, Cenevre Merkezli uluslararası karbon piyasası sertifikasyon kuruluşu Gold Standard Vakfı, Karaburun RES’in karbon sertifikası başvurusunu da dondurdu.
Yöre halkının sevinçle karşıladığı bu mahkeme kararı sonrası üretimi durdurmak zorunda kalan şirket noter aracılığıyla davacılara “ihtar mektup”ları göndererek, açılan dava nedeniyle oluştuğunu iddia ettiği 15 milyon TL zararı ve gelecekte oluşacak zararlarını ödetecekleri tehdidinde bulundu. Yine mahkemenin durdurduğu üretimin TEAŞ’ın bir müdürünün sözü sonrası yeniden başlamasına mahkeme kararlarının hükmünün bu kadar olduğu yönünde eleştirilerle tepki gösterildi.
DESTEK ÇAĞRISI
Yargı kararı ile üretim lisansı iptal edilen 47 türbinlik kapasite artışı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yeni ÇED süreci başlatması da Yarımada’da var olan tepkiyi arttırdı. Karaburunlular 14 Temmuz günü yapılması planlanan ÇED toplantısının yeri ve saatini Çevre İl Müdürlüğüne telefon ederek adeta zorla öğrendiklerini belirtiyor. Yıllardır köyün yanı başına kurulan RES’lere karşı mücadele eden Yayla Köy’de saat 14.00’de yapılmak istenen halkın katılımı toplantısı öncesi bir duyuru yayınlayan Karaburun Kent Konseyi İzmir milletvekilleri başta olmak üzere, tüm yaşam savunucusu kişi ve kurumları Karaburun’a sahip çıkmaya, doğanın talanına karşı durmaya çağırdı. Kent Konseyi çağrısında, “Yarımada’nın değerli doğal bitki örtüsü, koruma altındaki türler ve yaban hayatı ölümcül bir tehdit altında. Yerleşim alanlarımızı kuşatan, yerleşim alanlarının 150-200
metre yakınında kurulması planlanan türbinlerin
gürültü, titreşim ve gölgeleme etkisiyle sağlıklı ortamda yaşama hakkımız
elimizden alınıyor. Karaburun Yarımadası 49 yıllığına RES yatırımlarına kiraya
veriliyor” dedi.
ÇED’E GEREK BİLE DUYMADILAR
2005 yılında Çevre Bakanlığı, Karaburun’da 252 km² yani yarımadanın % 61’ini Lodos enerji Üretim şirketine tahsis etti. Şirket ÇED sürecinden de muaf tutularak 166 tribün kuracaktı. EPDK 2011 yılında şirkete üretim lisansı verdi. Şirket de bu lisansla Yaylaköy, Bozköy ve Tepeboz köylerinde 50 türbin kurulumu tamamlandı. Şirket 2005 yılında aldığı “ÇED Gerekli Değildir” kararına dayanarak 2014 yılında üretim lisansında yaptığı tadilat yaptı ve EPDK 47 türbinlik kapasite artışına da izin verdi. Bu hukuksuz durum karşısında yaşam alanları RES şirketlerinin talanıyla karşı karşıya olan Karaburunlu çobanlar, zeytin üreticileri Karaburun’un tüm muhtarlarını temsilen Karaburun Çevre Kültür Turizm Birliği ve Karaburun Kent Konseyini temsilen birer kişi ortak dava açtı. Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları’nın (ÇEHAV) gönüllü olarak yürüttüğü dava masrafları da Karaburun halkı tarafından ortaklaşa karşılandı. Dava sonucunda Ankara 8. İdare Mahkemesi önce yürütmeyi durdurdu, ardından oybirliğiyle verdiği kararla, Karaburun RES projesinin üretim lisansını iptal etti. Bu süreçte, Cenevre Merkezli uluslararası karbon piyasası sertifikasyon kuruluşu Gold Standard Vakfı, Karaburun RES’in karbon sertifikası başvurusunu da dondurdu.
Yöre halkının sevinçle karşıladığı bu mahkeme kararı sonrası üretimi durdurmak zorunda kalan şirket noter aracılığıyla davacılara “ihtar mektup”ları göndererek, açılan dava nedeniyle oluştuğunu iddia ettiği 15 milyon TL zararı ve gelecekte oluşacak zararlarını ödetecekleri tehdidinde bulundu. Yine mahkemenin durdurduğu üretimin TEAŞ’ın bir müdürünün sözü sonrası yeniden başlamasına mahkeme kararlarının hükmünün bu kadar olduğu yönünde eleştirilerle tepki gösterildi.
DESTEK ÇAĞRISI
Yargı kararı ile üretim lisansı iptal edilen 47 türbinlik kapasite artışı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yeni ÇED süreci başlatması da Yarımada’da var olan tepkiyi arttırdı. Karaburunlular 14 Temmuz günü yapılması planlanan ÇED toplantısının yeri ve saatini Çevre İl Müdürlüğüne telefon ederek adeta zorla öğrendiklerini belirtiyor. Yıllardır köyün yanı başına kurulan RES’lere karşı mücadele eden Yayla Köy’de saat 14.00’de yapılmak istenen halkın katılımı toplantısı öncesi bir duyuru yayınlayan Karaburun Kent Konseyi İzmir milletvekilleri başta olmak üzere, tüm yaşam savunucusu kişi ve kurumları Karaburun’a sahip çıkmaya, doğanın talanına karşı durmaya çağırdı. Kent Konseyi çağrısında, “Yarımada’nın değerli doğal bitki örtüsü, koruma altındaki türler ve yaban hayatı ölümcül bir tehdit altında. Yerleşim alanlarımızı kuşatan, yerleşim alanlarının 150-
SON DÜZENLENME TARİHİ: 13 TEMMUZ 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder