20 Şubat 2018 12:54
Deneme üretimi 3 yıl önce durdurulan Çaldağı'ndaki nikel madeni için
üçüncü kez bilirkişi keşfi yapıldı.
![Çaldağı nikel madenciliği yüzünden uçurumun kıyısında!](https://www.evrensel.net/upload/dosya/cache/730x487/103142.jpg)
Özer AKDEMİR
Manisa
Manisa
Turgutlu Çaldağı'da yapılmak istenen nikel madenciliğine
karşı açılan davada üçüncü kez yapılan bilirkişi keşfi madenin yöre açısından
ne derece büyük bir tehdit olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Önceki ÇED
Raporu iptal edilen madenin deneme üretimi 3 yıl önce durmuş olmasına rağmen,
Çaldağı’da hala onbinlerce ağacın kesiminin devam ettiği görüldü. Yöre halkı ve
uzmanlar maden işletmesinin 200'de biri olacağı ileri sürülen deneme üretim
tesislerini olumsuz etkilerinin de şimdiden görülmeye başlandığı ifade
ettiler.
ÇALDAĞI'NA SAHİP ÇIKTILAR
Madene 2006 yılında verilen ÇED Raporunun Manisa 2. İdare
Mahkemesi tarafından iptal edilmesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile
şirketin itirazı Danıştay tarafından bilirkişi raporunun yetersizliği gerekçesi
ile iptal edilmişti. Yerel mahkeme yeni bilirkişilerle yeniden maden alanında
keşif yapılması kararı vermişti. Madende önceki gün yapılan bilirkişi keşfine
Turgutlu ve köylerinden çok sayıda otobüsler ve özel araçlarıyla yurttaş
katıldı. Keşfe katılanlara madenin deneme üretim tesislerinin olduğu yerde
jandarmanın tarafından üst araması yapıldı. Maden işletme ruhsat sahasının
başladığı yerde tekrar durdurulan yurttaşlar keşif heyetini burada beklediler.
"Çaldağı insan ve hayvanlar için yaşam kaynağıdır", ""2.
ÇED oyununu da bozacağız" yazılı pankartlar taşıyan yurttaşlara CHP Manisa
Milletvekili Tur Yıldız Biçer'in yanı sıra Manisa ve Turgutludan birçok siyasi
parti, dernek, meslek örgütü temsilcileri de destek verdi. Keşif heyeti
gelmeden önce yapılan basın açıklamasında Çaldağı'nın yörede yaşayan canlılar,
tarım ve sağlık açısından yaşamsal önemde olduğunun altı çizilerek, nikel
madeninin tam bir felaket olacağı ifade edildi.
MADEN KAPALI AMA AĞAÇ KATLİAMI SÜRÜYOR
![](https://pbs.twimg.com/media/DWiASqoWAAAp9OS.jpg)
Mahkeme heyeti, dokuz kişilik keşif heyeti ve madene karşı
dava açan TMMOB odaları, EGEÇEP avukatlarının yanı sıra yörede yaşayan çiftçi
temsilcilerinin de katıldığı keşifte ilk önce maden deneme tesisine cevher
çıkarılan açık ocak alanı görüldü. Alana giderken yol boyunca orman işletmesi
tarafından on binlerce ağacın kesildiği ve yol kenarlarına istiflendiği, bu
ağaçların kamyonlar tarafından sürekli taşındığı gözlemlendi. Madenin resmi
olarak yaklaşık 3 yıldır kapalı olmasına rağmen ağaç kesimlerinin devam etmesi,
yöre halkının "maden kamyonları köylerden sabaha karşı gizli gizli
geçiyor. Maden gizlice çalışıyor" iddialarını akla getirdi.
BİLİRKİŞİLER NUMUNE ALAMADI
Madenin açık ocağının bulunduğu alanda oluşan ve köylülerin
"cehennem çukuru" dedikleri dev çukurun içinin suyla dolu olduğu
görülürken, bilirkişi heyetinin yanlarında gerekli malzeme olmaması
gerekçesiyle yöredeki su ve toprak örnekler almaması tartışmalara neden oldu.
Mahkeme Başkanı M. Emin Aydemir keşif heyetinin gerek duyarsa başka bir gün
gelip örnek alınabileceğini belirtirken, madene karşı dava açanlar kurumlar ise
numune alımı sırasında orada olmak istediklerini dile getirdiler.
‘ŞİRKETİN YETERİNCE AVUKATI VAR’
Burada yapılan konuşmalarda madenle ilgili itirazlarını dile
getiren davacı kurum avukatları bilirkişi heyetinden bölgede yapılmak istenen
madencilik faaliyetinin ormanlara, yöredeki sulara, tarım ürünlerine, sosyal
dokuya ve çevreye vereceği zararlara dair bulguların ortaya konmasını ve ÇED
raporundaki bu risklerin giderilmesine dönük öngörülerin bu açıdan
değerlendirilmesini istediler. Her söz aldığında madeni savunan Bakanlık Hukuk
müşaviri Cansu Cevher'e CHP Eski Milletvekili Hasan Ören "şirketin
yeterince avukatı var" diye tepki gösterdi. Bakanlık yetkilisi ve şirket
avukatları ise ÇED olumlu raporunun mevzuata uygun olduğu, madenle ilgili
risklerin gerçekleşmesi durumunda gereken önlemlerin alınacağını ileri
sürdüler.
![Görüntünün olası içeriği: açık hava](https://scontent-frt3-1.xx.fbcdn.net/v/t31.0-8/28162249_10155580826264272_2832257421648961143_o.jpg?oh=a0e29dc7eb9e5b68a688bac0959c5fe2&oe=5B1F3215)
![Görüntünün olası içeriği: açık hava](https://scontent-frt3-1.xx.fbcdn.net/v/t31.0-8/28235012_10155580830709272_6492159126691058739_o.jpg?oh=1c01dc2dfa9999af46359ede8f4b0529&oe=5B033EFC)
HAZİRAN’DA AKAN ÇEŞME ŞUBAT’TA NEDEN KURUMUŞ?
Maden pasa döküm alanının incelenmesi sırasında TEMA
Temsilcisi deneme üretimi sonrası yığılan pasanın zamanla aşağıya kaydığının ve
yörede ilk kez köylerin sel sularına maruz kaldığını ifade etti. Yine pasa
döküm alanının yakınında bulunan bir çeşmenin kurumuş olması da madencilik
faaliyetinin daha ilk aşamalarında bile yöredeki sulara olumsuz etkisi
nedeniyle olabileceği iddiaları dile getirildi. Keşifte maden işletmesine izin
verilirse kullanılacak önemli miktardaki suyun nereden alınacağı da tartışma
konusu yapıldı. Bakanlık ve şirket yetkilileri suyun Gediz'den alınacağını ileri
sürerken davacı kurumlar ise DSİ'nin Gediz'in suyunun verilmeyeceği yönünde
açıklaması olduğunu belirttiler. Keşif sırasında söz alan çiftçiler madenin
işletilmesi durumunda Turgutlu Ovasının ünlü çekirdeksiz üzümleri, zeytin,
incir ve pamuğunun zarar göreceğini, bölgede sadece tarım ürünlerinden elde
edilen gelirin 16 yıl süreceği belirtilen madencilikten gelecek paradan daha
fazla olduğunu dile getirdiler.
![](https://pbs.twimg.com/media/DWeSgTKXUAAzGZ3.jpg)
TARİHİN KORUDUĞU ŞANSLI AĞAÇLAR!
Maden ruhsat sahasında kalan alanda keşfedilen 3. derece
arkeolojik sit alanında yapılan incelemede ise çok geniş bir arazi olan maden
sahasındaki yüz binlerce ağacın kesildiği, sadece arkeolojik sit olarak
belirlenen küçük bir alandaki ağaçların bir ada gibi kaldığı görüldü. Sadece
yapılan yüzey araştırmaları sonrası ortaya çıkarılan yapı kalıntılarının olduğu
alanda parçalanmış çok sayıda kilden yapılmış eşya parçalarının olduğu
görülürken, keşfe katılan köylüler bölgede birçok lahit olduğunu ve bunları ilk
bilirkişi keşfi sırasında heyete kendilerinin gösterdiklerini ifade
ettiler.
Keşif, madenin şu an kapalı olan deneme üretim tesisleri
önünde tamamlanırken, bu tesislerdeki havuzlarda yer alan sülfirik asitli suyun
azalan miktarı da tartışma konusu oldu.
![](https://www.evrensel.net/upload/dosya/cache/90x60/90199.jpg)
![](https://www.evrensel.net/upload/dosya/cache/90x60/95074.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder