10 Şubat 2018 16:11
İzmir'in göbeğinde Gaziemir'deki eski kurşun fabrikasında
219 kat radyasyon ölçüldü!
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
İzmir'in ortasında Gaziemir'deki eski kurşun fabrikası
tesislerinde limitlerin 219 katı radyasyon ölçüldü. Ölçümü yapan 9 Eylül
Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Emekli öğretim üyesi Yard. Doç. Dr.
Enver Yaser Küçükgül bunun kentin ortasında işlenen bir cinayet olduğunu
söyledi.
ÇEVRESİNDE YÜZBİNLERCE İNSAN YAŞIYOR
Gaziemir'de yüz binlerce İzmirlinin yaşadığı, AVM'lerin ve
şehirlerarası yolun yakınlarında bulunan Arslan Avcı adlı eski kurşun fabrikası
bahçesinde radyoaktif atıklar olduğu geçtiğimiz yıllarda ortaya çıkarılmıştı.
Yıllardır hiçbir önlem alınmadan orada bekletilen radyoaktif maddelerin
bertarafı ve taşınması süreci de tam bir yılan hikayesine dönmüştü. Valilik
önce bu radyoaktif maddelerin taşınıp/bertarafı için ÇED Gerekli değildi kararı
verirken, EGEÇEP, mahalleli ve bazı kurumların itirazları sonrası bu karar
mahkeme tarafından bozulmuş ve ÇED Gereklidir kararı çıkmıştı. Bu kararın
ardından Turanlar isimli firma tarafından ihale ile alınan atıkların bertarafı
işi için TAEK mühendislerinin danışmanlığında bir ÇED Raporu hazırlanmıştı.
ŞİRKET PARASINI ALAMAYINCA TERKETMİŞ
Bölgedeki radyoaktif malzemenin taşınması ve bertarafı işini
alan şirket devletten alması gereken iddialara göre 10 milyon TL'lik ödeneği
alamaması üzerine sahayı terkedip gitti.
Daha önce Köprübaşı Kasar Köyü ve Söke Kisir Köylerindeki
uranyum sahalarında radyasyon ölçümü yapan 9 Eylül Üniversitesi Çevre
Mühendisliği Bölümü Emekli öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül
önceki gün gazetecilerle tesislerde ölçümler yaptı.
'219 KAT RADYASYON ÖLÇTÜM'
'TAŞ KIRMA TESİSİNDEN FARKI YOK!'
Gördüğü kadarıyla, orada yapılan işin normal bir taş kırma
eleme tesisinde yapılandan farklı olmadığını aktaran Küçükgül, "Halbuki
raydyoaktif madde ile çalışırken sistemin tamamen kapalı ve herşeyin
uzaktan kumandalı sistemlerle yapılması gerekir".
ŞEHRİN GÖBEĞİNDE CİNAYET
Bunun dünyanın hiçbir yerinde kabul edilebilecek bir şey
olmadığını vurgulayan Küçükgül, " Bu çağda şehrin göbeğinde bu işi
yaptıran bir devlet, buna izin veren yönetimler cinayet işliyorlar. Şehrin
göbeğinde bu kadar yüksek radyasyonu ilk defa ölçtüm. Bu bir cinayettir"
diye konuştu.
'KORKUDAN NEFES ALAMADIM!'
Sabahtan öğleye kadar tesisleri gezip, ölçümler yaptıklarını
bu süre boyunca hiç kimseyi görmediklerini ifade eden Küçükgül, " Korkudan
daha fazla nefes alamadım. Bir an evvel çıkmaya çalıştık. Tam çıkarken tel
örgüyü geçerken birisine yakalandık.
Öğleden sonra bir tane adam geldi niye girdiniz burası yasak
dedi. Bekçiden çok oradan malzeme alan birisine benziyordu. Halbuki yasak falan
diye birşey yoktu, her taraf serbest geçişe açık, bütün malzemeler
ortadaydı" dedi. Salihli Köprübaşında 140 katını ölçmüştük. Üç tane soru
önergesi verilmişti. Bu 219 nedir? Tesislerdeki yığınların altında binlerce ton
radyoaktif madde olduğunu aktaran Küçükgül, "mahalleli o bölgeden
sabahları hep duman çıktığını söylüyor. Gittik oraya koku dayanılmaz ve yarım
gün kaldık göğsüm ağrıdı" dedi.
Son Düzenlenme Tarihi: 10 Şubat 2018 17:12
https://www.evrensel.net/haber/345238/izmirin-gobeginde-nukleer-cinayethttp://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hurriyet-pazar/devlet-uyur-radyasyon-uyumaz-40737312
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder