13 Şubat 2018 04:37
Türkiye’de çölleşme modeli teknik raporuna göre Türkiye
arazilerinin yüzde 80’ine yakın bir kısmı orta ve yüksek çölleşme riski altında
bulunuyor.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele
(ÇEM) Genel Müdürlüğü ile TÜBİTAK-BİLGEM tarafından yapılan Türkiye’de çölleşme
modeli teknik raporu, ülke topraklarındaki çölleşme riskinin ne kadar yüksek
olduğunu ortaya koydu. Rapora göre Türkiye arazilerinin yüzde 80’ine yakın bir
kısmı orta ve yüksek çölleşme riski altında bulunuyor.
TÜRKİYE ÇÖLLEŞME MODELİ
2013 tarihinde imzalanan “Havza İzleme ve Değerlendirme
Sisteminin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında gerçekleştirilen “Türkiye
çölleşme modelinin (TÇM) Oluşturulması” çalışmasının teknik özeti yayımlandı.
Çölleşmenin, “fiziksel, biyolojik, politik, sosyal, kültürel ve ekonomik
etmenlerin karmaşık etkileşimleri sonucunda ortaya çıkan bir süreç” olarak
tanımlandığı teknik özette TÇM oluşturmak için iklim, su, toprak, arazi örtüsü
ve arazi kullanımı, topoğrafya ve jeomorfoloji, sosyoekonomi ve yönetimi
başlıklarında 7 ayrı kriter göz önüne alındı.
ÇÖLLEŞME RİSKİ OLAN HAVZALAR
2016-2017 yıllarında gerçekleştirilen arazi çalışmaları
kapsamında gözden geçirilerek yeniden düzenlenen Türkiye çölleşme riski
haritasında büyük hidrolojik havzalarından, Aras, Batı Karadeniz, Konya Kapalı,
Marmara ve Meriç-Ergene havzaları dışındaki tüm akarsu havzası alanlarının en
az yüzde 15’ine karşılık gelen bölümünün Orta-yüksek çölleşme risk birleşim
grubuna girdiği ortaya kondu. Arazisinin en az yüzde 15’lik bölümünde
Yüksek-düşük düzeyde çölleşme riskinin etkili olduğu öngörülen havzalar şunlar:
Akarçay, Burdur, Büyük Menderes, Doğu Akdeniz, Doğu Karadeniz, Fırat-Dicle,
Konya Kapalı, Kızılırmak, Küçük Menderes, Sakarya ve Seyhan.
TÜRKİYENİN YARISI YÜKSEK ÇÖLLEŞME RİSKİNDE
İki yıl süren çalışmalar sonucu oluşturulan Türkiye çölleşme
risk haritasına göre Türkiye arazisinin yüzde 12.7’si zayıf, yüzde 53.2’ü orta,
yüzde 25.5’i ise yüksek çölleşme risk sınıfında yer alıyor. Türkiye arazisinin
yüzde 8.6’sı ise diğer alanlar sınıfında (1750 m ve üzeri ‘buzul ve
kalıcı kar’, ‘kayalık’ ve ‘seyrek bitki alanları”) kalmakta. Üç farklı çölleşme
risk sınıfı (zayıf-orta-yüksek) altında 3 farklı düzeyde (düşük-orta-yüksek)
gruplandırılan çölleşme riskine göre orta-yüksek risk birleşiminde yer alan
arazi oranı yüzde 23.1. Raporda eğer bu alanlarda hızlı ve etkin önlemler
alınmazsa yakın bir gelecekte “Yüksek çölleşme risk sınıfı içerisinde kalması
kaçınılmazdır” deniliyor. Teknik raporda “Günümüzde Türkiye yüz ölçümünün
yaklaşık yarısının (yüzde 48.6), yüksek çölleşme riski altında olduğu
değerlendirmesi yapılabilir” deniliyor.
ÖNLEM ALINIRSA...
Rapor çölleşme ve arazi bozulumuyla mücadelede başarılı
adımların (politika, önlem ve uygulamalar) atılması durumunda, yüksek-düşük
risk grubunda yer alan yüzde 16.5 oranındaki bir alanın çölleşme riskinin orta
risk sınıfına düşürülmesinin de olanaklı olduğu ileri sürülüyor. Raporda, yalnız
iklim etmeninin dikkate alınması durumunda bile, Türkiye arazisinin yaklaşık
yüzde 45’inin çölleşme süreçlerinden etkilendiği ifade edildi.
NİHAİ RAPOR DAHA SONRA YAYIMLANACAK
Rapora TÜBİTAK uzmanı olarak katkıda bulunan Emekli Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, çok su tüketen, suları kirleten, çevreyi tahrip
eden madencilik, sanayi vs. faaliyetlerin bu rapordaki gerçeklere uygun şekilde
planlanması gerektiği görüşünde. Türkeş, “Diğer yandan iklim değişikliği ile
mücadeleyi aynı başlık altında ele almak, biraz iklim değişikliği konusunu
sulandırabilir.” dedi. Öte yandan içinde bulunduğumuz yıl içinde de Türkiye’nin
iki farklı iklim bölgesinde daha doğrulama ve kalibrasyon çalışması yapılacak
ve nihai rapor bu çalışmaların ardından yayımlanacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder