28 Şubat 2022 10:06
Aydın Çine’deki Topçam köyünde, Coşkun ailesine maden işletmecileri tarafından yapılan silahlı saldırı ile ilgili savcılık, "kovuşturmaya yer yok" kararı verdi, aile itiraz etti.
Ali Çoşkun ve Cennet Çoşkun|Ekran görüntüsü: Çepeçevre yaşam
Aydın Çine'ye bağlı Topçam köyünde yaşayan Ali ve Cennet Coşkun ailesine, evlerinin yakınındaki Eysim adlı şirkete ait maden işletmesi çalışanları tarafından yapılan silahlı saldırı olayı kapatılmak isteniyor. Çine Cumhuriyet Başsavcılığı saldırı ile ilgili yapılan suç duyurusunda "kovuşturmaya yer yok" kararı verdi. Coşkun ailesinin avukatı karara itiraz etti.
MADEN ÇALIŞANI AİLENİN ÜZERİNE HEDEF GÖZETEREK ATEŞ AÇTI
Madran Dağındaki Topçam köyünde Coşkun ailesinin evine
sadece
"EN BASİT DELİLLER DAHİ TOPLANMADI"
Olayda ilk olarak jandarmanın saldırı olayı sonrası yaptığı soruşturmadaki ihmallerine karşı yapılan suç duyurusunda savcılık "kovuşturmaya gerek yok" kararı vermişti. Bu karara da itiraz eden Coşkun ailesinin avukatı Hicran Danışman, yazılı ve sözlü taleplerine rağmen toplanması gereken en basit delillerin dahi toplanmadığını belirterek; dosyanın esasının takipsizliğe götürülmek istendiğini dile getirmişti.
SAVCILIK "SİLAHLI SALDIRI SADECE İDDİADAN İBARET"!
Ailenin avukatının bu öngörüsü gerçekleşerek savcılık silahlı saldırı ile ilgili yapılan suç duyurusunda da "kovuşturmaya gerek yok" kararı verdi. Çine Cumhuriyet Başsavcılığının "kovuşturmaya gerek yok" kararında "...suç delillerinin elde edilebileceği konusunda makul şüphe bulunmadığı, olayda silah kullanıldığına dair şüphenin belirli bir olguya dayanmayıp sadece iddiadan ibaret düzeyde kalması" gibi gerekçeler ileri sürüldü. Başsavcılığın bu kararına Aydın Sulh Ceza Hakimliğine gönderdiği bir dilekçe ile itiraz eden ailenin avukatı Danışman, "olayın tüm tarafları, beş kişi birden, olayda bir silah atıldığını söylemektedir. Beş kişinin birden ateşli silah kullanıldığına yönelik birbirini suçlar mahiyetteki beyanları makul şüphe değil midir?" ifadelerine yer verdi. Silahlı saldırıya uğrayan Ali Coşkun'un olay günü Jandarma 156 Yardım ihbar hattını aramasının, korku ve panikle komşusunu arkadaşını arayıp yardım çağrısında bulunmasının "makul şüphe" sayılmamasını eleştiren Danışman, "Makul şüpheden bahsedebilmek için illa taraflardan bir veya bir kaçının ölmesi ya da yaralanması mı gerekmektedir?" dedi.
Av. Hicran Danışman ve Coşkun ailesi | Fotoğraf: Evrensel
JANDARMA TALEPLERİMİZE RAĞMEN DELİLLERİ TOPLAMADI
Tarafların birbiri hakkında silahı karşı tarafın ateşlediği iddialarına rağmen delillerin toplanmadığının aktarıldığı dilekçede, "Oysa makul şüphe yok denilerek delil toplanmamıştır. Kolluğun gece olay yerinde el feneriyle yaptığı üstün körü bir araştırmanın verimli olmayacağı muhakkaktır. Olayda somut delil veya delil olabilecek birincil ve objektif materyaller sıcağı sıcağına toplanmamıştır. Ateşli silahın karıştığı iddia olunan adli bir olayda ilgililerin el yüz ve kıyafetlerinde alınacak swap örnekleri, suçta kullanılan ateşli silahı ele geçirmeye yönelik aramalar vs yapılmamıştır" denildi.
"HUKUK 1. SINIF ÖĞRENCİSİ VE RÜTBESİZ ER BİLE..."
Bu olayda hukuk 1. sınıf öğrencisi ile rütbesiz bir erin dahi toplanması gerektiğini bilebileceği delillerin yazılı ve sözlü tüm taleplerine rağmen dikkate alınmadığının vurgulandığı dilekçede, "Müvekkillerin etkin mesafeden ve elverişli araçla kendilerine yönelik hedef gözetilerek ateş edildiğini iddia ettiği böylesi vahim bir olayda, soruşturmanın etkin bir şekilde yapılması yerine eksik ve baştan savma yapılması, eksik ve baştan savma yapılan bir soruşturma sonunda verilen kovuşturmaya yer yok kararı da hukukilikten uzak, eksik ve yetersizdir" ifadelerine yer verildi. İtiraz dilekçesinde bu kararın kaldırılarak soruşturmanın derinleştirilmesi ve silahlı saldırı ile suçlanan maden çalışanı T.T. hakkında kamu davası açılması istendi.