16 Ağustos 2013 19:54
VTG Holdingin Çaldağı eteklerindeki Çampınar köyünde
yapacağı ÇED toplantısı öncesi, şirketin basın danışmanları tarafından
dağıtılan metinde “ÇED toplantısı yapıldı” ifadesine “Daha toplantı başlamadan
siz yapıldı demişsiniz” itirazıma, şirket yetkilileri şaşırmakla birlikte
‘Yapılacak işte
Özer Akdemir
“O kadar da emin olmayın, bu toplantılar hep sorunlu geçer”
sözlerime “Bir şey olmaz” deseler de benden sonra gelen gazetecilere “Toplantı
bitiminde vereceğiz” diye metni vermediler. Sonuçta ben haklı çıktım ve ÇED
toplantısı yapılamadı, daha doğrusu yarım kaldı.
Oysa köy konağı denilen yapının bahçesi civar köylerden,
Turgutlu’dan ve İzmir’den gelenlerce doldurulmuş, gergin ama yine de sakin bir
ortam vardı. Bu sakin ortamın bozulma olasılığı toplantıya başlanmadan beş
dakika önce futbol maçına gider gibi slogan atarak toplu olarak araçlarından
inen Turgutlu’dan gelen 20-30 kişilik bir grubun gelişi ile arttı. 20’li
yaşlardaki bu grubu orada bulunanlar “Belediye başkanının paralı adamları” diye
tarif ettiler. Turgutlu halkının, nikel madeni yanlısı olması nedeniyle
“İngiliz Serhat” (Madenin ilk sahibi İngiliz şirketiydi) adını taktıkları
AKP’li Belediye Başkanı Serhat Orhan anlaşılan ÇED toplantısına damgasını
vurmak istiyordu.
‘BU ZEHİRLE BAŞ BAŞA KALACAK OLAN BİZİZ’
Maden yetkililerinin açıklamalarının ardından toplantının
soru yanıt kısmına geçildiğinde, elinde iki poşet sebze ve meyve ile mikrofonu
alan Çampınar Köylüsü Kemal Bozkurt sözüne başlamıştı ki, Turgutludan gelen
gruptan bir genç ayağa kalkarak “Açım ben, iş istiyorum” diye bağırdı. Toplantı
alanının dışında hazır bekleyen robokop giysili jandarma timi toplantı alanına
girerek, grubun önüne set çekti. Köylülerin sert tepkileri ve “Maden
istemiyoruz” sloganları sonrası grup toplu olarak alanı terk etti. Köy gençleri
“Yevmiyeciler, 20 lira harçlık ile gelip bizi konuşturmayacaklar. Burada biz
yaşayacağız, bu zehirle biz baş başayız” dediler. Köy kadınları da çocuklarını
geleceğinden büyük endişe duyduklarını, ürünlerinde ve hayvanlarında madenci
şirket nedeniyle şimdiden zarar görmeye başladıklarını söylediler. Yapılamayan
toplantıda maden yetkililerinin sunumlarından akıllarda kalan şunlar oldu;
Maden daha verimli olduğu gerekçesiyle yığın liçi yönteminden tank liçi
yöntemine geçiyor. Ayrıca ara ürün yerine bölgede nikel metali üretimi yapmak
için tesislere bir tesis daha ekliyor. ÇED toplantısı da işte bu değişiklikler
nedeniyle yapılmak istenmiş.
ASİT FABRİKASIYLA 21 YIL!
2015’te üretime başlayacaklarını aktaran şirket yetkilileri,
madenin ömrünün 15 yıldan 21 yıla çıkacağını söylediler. Bu şu demek; dünyanın
en verimli 7 ovasından biri olan Gediz Ovası’nın ortasında, yüz binlerce ağacın
kesildiği bir alanda (Şirket yetkilileri tüm alanın ormanlık olduğunu da
söylediler) Türkiye’nin en büyük sülfürik asit fabrikası ile birlikte 21 yıl
bir nikel madeni çalışacak. “Biz yerliyiz” tanımını sıkça kullanan şirketin
iddiasına göre bu 21 yılda ne Gediz’deki tarım, ne ormanlar, ne proje
alanındaki 4 arkeolojik sit, ne de bölgedeki canlı yaşamı zarar görmeyecek!
İnanıp inanmamak size kalmış, ama şirket bırakın çevreye vereceği kirliliği,
daha ÇED toplantısında yarattığı gerginlikle bölgede nasıl bir ‘toplumsal
kirlilik’ yaratacağının da ipucunu vermiş durumda. (Manisa/EVRENSEL)
https://www.evrensel.net/haber/65146/yapilamayan-bir-ced-toplantisinin-gosterdikleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder