Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Aliağa-Foça arasındaki demir çelik fabrikalarının
milyonlarca tonu bulan cürufları yollara seriliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi
tarafından ‘çevre yatırımı’ olarak nitelenen bu işlemi demir çelik patronları
da ‘cesur bir adım’ olarak alkışlıyor. Uzmanlar ise işin renginin başka
olduğunu dile getiriyor...
ÇEVRECİ ÇÖZÜM DİYORLAR AMA!
İzmir Büyükşehir Belediyesinin aylık olarak bastığı ve
otobüslerde, metrolarda yaygın bir şekilde dağıttığı kent dergisindeki
“Büyükşehirden cüruf harekatı” adlı haber, Aliağa demir çelikler bölgesindeki
yılların sorununa çözüm üretildiğini ileri sürüyor. Belediyenin, demir çelik
fabrikalarının atık malzemesi olan cüruflarının, yeni yolların yapımında
kullanmaya başladığını aktaran haberde, fabrikaların atıkları depolamaya yer bulamadığı,
bu nedenle cüruf dağları oluştuğu dile getiriliyor. Büyükşehir Belediyesinin bu
cürufları parke ve bordür yapımında kullanmanın yanı sıra yollara da sermeye
başladığını aktaran haberde, 6 ay içinde 305 bin ton cüruflu asfaltın Bergama,
Aliağa, Kınık, Dikili gibi yollarda kullanıldığı bilgisine yer veriliyor.
Belediyenin bu hamlesinin demir çelik patronları tarafından “cesur bir adım”
olarak değerlendirildiğinin vurgulandığı haberde, patronların “40 yıllık çevre
sorununu çözdüğü için” Başkan Aziz Kocaoğlu’ya teşekkürleri de aktarılmış.
İÇERİĞİ ANALİZ EDİLDİ Mİ?
Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi
Yard. Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül yapılan işlemi birkaç açıdan sakıncalı
buluyor. Küçükgül özel sektörün kendi yarattığı bu kirliliği bertaraf etmek
zorunda olduğunu belirterek, bunun belediye tarafından üstlenilmesini
eleştiriyor. “Halkın vergisi ile faaliyet gösteren belediyenin demir çelik
sektörünün atıklarını üstlenmesi doğru mu?” diye soran Küçükgül’ün bir başka
itirazı ise kendi uzmanlık alanıyla ilgili. Yöredeki cüruf bileşiminin, yağmur sularında
çözünerek toprağa, yer altı sularına karıştığını aktaran Küçükgül, “Cüruf
bileşimi, tehlikeli zararlı atıklar yönetmeliğindeki esaslara göre analizlenmiş
mi? Cüruf içeriğine baca külleri karışıyor mu, bu durum çok daha vahimdir.
Böylesi atıkların vitrifikasyonu yapılmadan doğrudan sağa sola yayılması demek
toprak, su, yer altı suyu ve hava kirliliğine yol açacaktır” diyor.
CÜRUFLAR AĞIR METAL BULAŞIKLI
Demir çeliklerde hurda eritimi ve çelik üretimi sırasında
iki önemli atık oluştuğunun altını çizen Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge
Şubesi Eski Başkanı Ertuğrul Barka da Büyükşehir Belediyesinin uygulamasının
doğru olmadığı görüşünde. “Demirçelik fabrikalarındaki atıklar elektrikli ark
ocağı tozları (EAOT) ve cüruftur. Bu tozlar ağır metallerden oluşmaktadır.
Genel olarak, bir ton çelik üretiminde yaklaşık 14 kg EAOT ve 100 kg cüruf açığa
çıkmaktadır. EAOT uzun zamandır Türkiye, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik
Devletlerinde tehlikeli atık olarak kabul edilmektedir” dedi. Yöredeki esas
tehlikenin elektrikli ark ocağı tozları (EAOT) olduğuna işaret eden Barka,
bunların ilk yıllarda uçarak havaya karışmasınlar diye demir çelik cüruflarıyla
karıştırıldığını kaydetti. Barka, “O zaman cüruflar da EAOT ile kontamine
olarak, tehlikeli atık niteliği kazandı. Bölgede var olduğunu söylediğimiz
milyonlarca ton tehlikeli atığın nedeni budur işte. Geçtiğimiz yıllarda altın
madenciliğinde de böylesine yollara serilme yapıldığını hatırlatan Barka,
“Sadece cüruf değil serilen, kurtulamadıkları, EAOT bulaşıklı cüruflar!” diye
konuştu.
Eklenme Tarihi: 12 Şubat 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder