Aydın merkeze bağlı İmamköy’de yapılmak istenen jeotermal
enerji santraline karşı köylü kadınların mücadelesi dikkat çekiyor
Özer Akdemir
İmamköy’de ilkokul, sağlık ocağı ve konutlara çok yakın bir
konumda yapılmak istenen jeotermal santral sondajına karşı köylüler bir süredir
mücadele yürütüyor. Jeotermal sondajlarının yaşam alanlarına olumsuz etkilerini
önleyebilmek için bir toplantı yapan ve Köyüme Dokunma adında bir komite kuran
köylüler, imza kampanyası, dilekçeler ve Aydın Valiliğine yaptıkları
ziyaretlerle seslerini duyurmaya çalıştı. Özellikle köylü kadınların aktif
olarak çalıştığı komite önceki gün EGEÇEP ile birlikte köy kahvesinde bir
bilgilendirme toplantısı yaptı. Toplantıya Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür
katıldı. Köy kahvesinin sundurmasını, yoğun yağışa rağmen dolduran köylülerden
özellikle kadınların katılımı dikkat çekti. Kucağında çocukları ile toplantıya
gelen köylü kadınların ilgisi hiç eksilmedi. Kurtuluş Savaşı döneminin işgale
karşı direnen öncü kadınlarından Çete Emir Ayşe’nin köyünde, köy kadınlarının,
topraklarındaki başka bir işgale karşı aynı direnme kararlılıkları dikkat
çekti. Toplantının örgütlenmesi sürecinde birçok sıkıntılar ve baskılarla
karşılaşan komite üyesi kadınların bunlara rağmen geri adım atmamaları “Çete
Emir Ayşe’nin torunları olmanın hakkını verdiler” yorumlarını beraberinde
getirdi.
Köyüme Dokunma Komitesi adına toplantıyı açan Fatma Erkan, jeotermal
enerji konusunda dünyanın kullandığı çevre kriterlerinin uygulanmasını
istediklerini belirterek, “İlimiz aynı zamanda bir tarım şehri. Bu planlar
yapılırken halkla görüşülmesini ve tarım alanlarının işgal edilmemesini
istiyoruz. Çabalarımız sonrası bu sondajın durdurulduğu söylendi bize. Bu
olumlu bir gelişme” dedi.
JEOTERMAL DOĞRU KULLANILIRSA TEMİZ
Tahir Öngür jeotermalin temiz, yenilenebilir enerji olarak
bilindiğini ama bunun yapılan işin iyi denetlenmesi sonucunda doğru olduğunu
söyledi. Yeraltından çekilen sıcak suyun çeşitli biçimde kullanıldıktan sonra
kaynağın tükenmemesi için yeraltına geri basılması gerektiğini aktaran Öngür,
iki tip santralden bu tekniği kullananın kurallara uygun yapıldığı takdirde bir
zararının olmadığını söyledi. Öngür, “Pamukören’deki bir diğer tip. Gidip
bakalım şimdi buhardan göz gözü görmez. Bütün çektikleri suyu Menderes nehrine
salıyorlar. Suyun kimyası bile tam belli değil” dedi.
BİZE SİZ ÖLÜN DİYORLAR
Efeler Belediyesi Meclis üyesi Mehmet Vergili de “Bu yasa bize
‘siz ölün, uzun yaşamayın’ diyor. Bizi devlet korumuyorsa biz toplumsal olarak
kendimizi korumalıyız” dedi. EGEÇEP Yürütme Kurulu üyesi Av. Berrin Esin Kaya
da yaşam alanlarını koruma mücadelesinin Anayasal bir hak olduğunu belirterek,
İmamköy’de kadınların bu işe ön ayak olmasının önemine dikkat çekti. Civar
köylerden de gelenler kendi yörelerindeki sondajların etkileri ile ilgili
endişelerini dile getirdiler. Toplantıya TEMA Vakfı ve Aydın’daki kitle
örgütleri de katıldı.
Eklenme Tarihi: 10 Şubat 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder