14 Şubat 2015 Cumartesi

TTB: Halk Sağlığı açısından nükleer santral kabul edilemez



Özer Akdemir

Mersin’de binlerce kişi Akkuyu’ya kurulmak istene nükleer güç santrali (NGS)ni istemediklerini belirten bir mitingde bir araya geliyor. Türk Tabipler Birliği Halk Sağlığı Kolu’da bu mitingle eş zamanlı olarak halk sağlığı açısından nükleer santralin kabul edilemez olduğunu ortaya koyan raporunu açıkladı.

ÇED RAPORUNDA CİDDİ EKSİKLİKLER VE HATALAR VAR

“TTB Halk Sağlığı Kolu Akkuyu NGS Projesi ÇED Raporunun Değerlendirilmesi” başlıklı kapsamlı rapor 69 sayfadan oluşuyor. Raporun girişinde NGS’nin çevresel etkilerinin, özellikle de sağlığa etkilerinin ayrıntılı, bir şekilde değerlendirilmesinin, bu tesisin önümüzdeki onlarca yıl içerisinde gösterebileceği muhtemel etkileri öngörebilmek, ortaya çıkması olası olumsuz etkilere karşı koruyucu önlemler tasarlamak ve bu tasarımları uygulamaya geçirecek bir yol haritası ortaya koymak bakımından önemli olduğunun altı çizildi. 2014 Aralık ayı içerisinde yayınlanan santral ÇED Raporunu halk sağlığı uzmanı ve halk sağlığı doktorası unvanı bulunan akademisyen ve öğretim elemanları ile değerlendiren TTB Halk Sağlığı Kolu Akkuyu NGS ÇED Raporunun halk sağlığı açısından birçok yönüyle ciddi sorunlar, eksiklikler ve hatalar içerdiği sonucuna vardı.

RADYASYONUN ETKİLERİ

Radyasyonun “beş duyumuz ile algılayamadığımız için kaçınamadığımız ve kendimizi koruma refleksi geliştiremediğimiz için gözlemlenemeyen; etkisi başladıktan sonra bugünkü ve gelecek nesillerde etkisi devam ettiği için denetlenemeyen bir risk” olduğunun belirtildiği raporda, etkileri şu başlıklar halinde sunuldu;

• Genler ve kromozomlar üzerine etkiler
• Sitotoksik (Hücre düzeyinde toksik) etkiler
• Akut radyasyon sendromu (hastalığı)
• Kanser yapar etkiler
• Kanser dışı, yaşam süresini kısaltan etkiler
• Prenatal (Anne karnındaki bebekteki) etkiler
• Ruhsal etkiler

NÜKLEER SANTRALİN ETKİ ALANI BÜTÜN DÜNYADIR

Nükleer santrallerinin hem maliyeti hem de risk potansiyelleri oldukça yüksek olduğunun belirtildiği raporda, Çernobil ve Fukuşima örnekleri verilerek geri dönüşümü olanaklı olmayan sonuçlara neden olabileceğine dikkat çekildi. Konuyu sadece ekonomik ya da enerji kaynağı boyutundan görmek ya da Akkuyu NGS ÇED Raporu’nda olduğu gibi santralin işletmesi esnasında hiçbir riskin olmayacağını ön görmenin bilimsel bir değerlendirme yöntemi olmadığının altının çizildiği raporda nükleer enerji tesislerinde “öngörülemeyen risk olasılığının” yüksek olduğuna vurgu yapıldı. Santralin ÇED raporunu hazırlayan ekibin, Türkiye’de ilk kez yapılan böylesi bir tesisi değerlendirecek yeterlilikte olmadığını altını çizildiği raporda, santralin etki alanının çok sınırlı tutulduğu belirtilerek; “Bir nükleer santralin etki alanı bütün dünyadır” denildi.

ÇED RAPORUNDA YETERSİZ VE YANILTICI BİLGİLER VAR

NGS ÇED Raporu’nda radyasyonun sağlık üzerine etkileri ile ilgili aktarılan bilgilerde eksiklikler ve hatalar olduğunu tespit eden TTB Halk Sağlığı Kolu bu başlıklar altında verilen bazı bilgilerin yetersiz ve yer yer yanıltıcı olduklarını kaydetti. TTB Raporunda, “Bu durum, ÇED Raporu’nun hazırlanma süreci ve uzmanlık alanlarının katkısı konusundaki kuşkuları arttırmaktadır. ÇED Raporu’nda bölgedeki hastalıklar başlığında sadece kanser verileri kullanılmıştır” diyerek değerlendirmeye alınmayan diğer hastalık verilerinin sağlık değerlendirmesi açısından gerekli olduğunu kaydetti. Raporda sağlık etkilerine dair değerlendirmelerde önemli yeri olan doz hesaplamaları ve öngörüleriyle ilgili de sorunlar olduğuna dikkat çekildi.

KAZA SENARYOLARI GERÇEKÇİ DEĞİL

NGS’deki olası kaza senaryoları ile ilgili de eleştiriler getiren TTB Halk Sağlığı Kolu, 30 km yarıçapındaki bir alanın tahliyesi ve 80 km’lik yarıçaplı bir alandaki tarım faaliyetlerinin tamamen durmasını öngören senaryodaki mesafelerin de gerçekçi olmadığını Çernobil ve Fukushima kazalarının binlerce km öteye taşınan etkilerini kanıtlayan bilimsel verilerle ortaya serildi. 60 yıl ömür biçilen tesisin en önemli sorunlarından birisinin de atık sorunu olduğuna işaret edilen raporun sonuç kısmında şu ifadelere yer verildi; “TTB Halk Sağlığı Kolu olarak; “Enerji üretiminin ekonomik boyutunun toplumsal maliyetler ile birlikte devasa bir boyuta ulaştığı göz önüne alınarak; - Sağlıklı ve barışçı birçok seçeneği olan Akkuyu nükleer santrali projesi yatırımdan vazgeçilmesinin halk ve çevre sağlığı bakımından en iyi seçim olacağını ve bu haliyle ÇED Raporu’nun halk sağlığı yönünden kabul edilemez eksik ve yanlışlarla dolu olduğunun Türkiye ve uluslararası kamuoyuna paylaşırız”.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...