12 Eylül 2017 13:39
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, İzmir Körfez
Geçişi Projesini 'Ufuk uzak, deniz sığ, olan midyecilere olacak' şeklinde
savundu.

Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan’ın İzmir Körfezi Tüp
Geçişi Projesi ile ilgili Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanının
yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesine yanıt geldi. Projenin
depremsellik, yaratacağı çevresel sorunlar, maliyet, koruma altındaki Gediz
Deltası ve kuş cennetine etkisi gibi riskleri ile ilgili 12 soruya Bakanlık
Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından verilen yanıtta projenin çevresel
etkilerinin olmayacağı, depremlerden etkilenmeyeceği ve her yönüyle kamu
yararına bir proje olduğu ileri sürüldü.
BAKANLIK İHTİYAÇ OLACAĞINI ÖNGÜRÜYORMUŞ
HDP milletvekili Müslüm Doğan’ın İzmir Körfez Geçişi (Otoyol
ve Raylı Sistem Dahil) projesine verilen ÇED Raporu sonrası TMMOB İzmir İKK
tarafından hazırlanan rapordaki eleştirileri baz alarak Bakanlığa yönelttiği
sorulara bakanlıktan beş sayfalık yanıt geldi.
Projenin İzmir’in bütün ölçeklerdeki plan kademelerinin hiç
birinde olmamasına rağmen kent planlarının önerisi olmayan bu projenin neden
ısrarla yapılmak istendiğine dair soruya, 2009 İzmir Büyükşehir Belediyesi
(İBB) tarafından onanan İzmir Ana Ulaşım Planında güncel ihtiyaç ve koşullar
göz önüne yapılarak 2015 yılından itibaren revize çalışması başlatıldığı
yanıtını verdi. Bakanlık Körfez Geçişi Projesinin hali hazırda revize edilen bu
planda “bir ihtiyaç olarak değerlendirileceği ve Ulaşım Ana Planına entegre
edileceği öngürülmektedir” görüşünü ileri sürdü.
'FAYDALARI MALİYETİNDEN BÜYÜK OLACAK'

Proje ile ilgili hazırlanan fizibilite raporunda projenin
yapılması ya da yapılmaması durumunda ortaya çıkacak fayda/maliyet oranlarının
değerlendirildiği bir tablo sunan Bakanlık tablodaki değerlerle ilgili şu
yorumlarda bulundu; “İzmir Körfez Geçişi Projesi ekonomik faydaları ekonomik
maliyetinden büyük olan bir projedir. Kamu yararı göz önünde bulundurularak
yapımı gerçekleştirilmesi planlanan projenin tüm ölçekteki imar planlarına
işlenmesi için çalışmalar yürütülmektedir”.
BAKANLIKTAN 'SIĞ' GEREKÇE
Türkiye’nin en riskli deprem bölgelerinden olan İzmir’de
yapılması planlanan Körfez Tüp Geçiş projesiyle ile ilgili projenin zemin etüdü
çalışmalarında çok kanallı derin sismik yansıma çalışmalarının ve fayların
geometrik konumunun araştırmalarının neden yapılmadığı sorusuna verilen
yanıtta, bu çalışma için gerekli olan teknelerin proje bölgesinin çok önemli
bir bölümünün sığ olması nedeniyle çalıştırılamadığı itiraf edildi. Bakanlık
gerekçeyle sığ draftlı tekneler kullanılarak tek kanallı sismik yansıma çalışmasının
yapıldığı ve bu çalışma sonrası proje kazı kesiti içerisinde herhangi bir
fayın tespit edilemediği dile getirildi. Buna karşın Körfezin her iki yanında
bulunan İzmir ve Bornova faylarının halen aktif faylar olduğunu da belirten
Bakanlık, “Danışman firma tarafından arazi ve ofis çalışmaları sonucunda bu
fayların proje geometrisi dışında ve karada kaldığı sonucuna ulaşılmıştır”
dedi.
KÖPRÜ KÖRFEZ TEMİZLİĞİNE OLUMLU ETKİ YAPACAKMIŞ!

Projenin konumu itibarıyla körfezin deniz suyu temizleme
sürecine olumsuz etkide bulunacağı ve İzmir körfezinin ufuk çizgisini yok
edeceği iddiaları ile ilgili soruda da bakanlık hiçbir sorun olmayacağı
yanıtını verdi. Yapılan ek önlem ve imalatlarla projenin körfez sirkülasyonuna
olumsuz etki yapmasının engelleneceğini, hatta “bugünkünden %40 ve üzerinde
oranda iyileştirilmiş olacağı”nı ileri süren Bakanlık, “deniz suyu
temizlenmesine bilakis olumlu etki sağlayacağı öngörülmektedir” dedi.
UFUK ÇİZGİSİ YANITI

Bakanlık, ufuk çizgisinin kaybolacağı eleştirilerine de
şöyle yanıt verdi; “...batırma tüp tünel ve yapay adanın Körfez ufuk çizgisini
olumsuz yönde etkilemesi fiziki kot ve yapıları itibariyle mümkün değildir....
ayaklı köprünün yüksekliği ise ufuk çizgisini olumsuz yönde etkilemeyecek
şekilde mümkün olan en düşük seviyede tutulmuştur... Projenin körfezin ufuk çizgisini
yok etmesi öngörüsü; projenin şehre uzaklığı, konumu ve kotralı itibariye
mümkün değildir”.
BATAKLIKLARI BEKLEYEN TEHLİKE
Projenin Gediz Deltasının sahip olduğu en iyi durumdaki kıyı
bataklık ve çamur düzlükleri nasıl etkileyeceği sorusuna verilen yanıt ise bu
bölgelerde önemli bir ekolojik tahribat yapılacağı izlenimini uyandırdı.
Bakanlık bu çamurluk düzlük ve kıyı bataklıklarınının “körfezin akıntı rejimine
olumsuz etkisi” olduğunu ileri sürerek, bir kısmının İBB tarafından körfez
sirkülasyonu çalışmaları kapsamında planlanan “sirkülasyon kanalı nedeniyle
taranacak unsurların olduğu”nu dile getirdi.
‘FLAMİNGOLAR 5
KM UZAKTA KALACAK’
Bu “taranması” planlanan bataklık ve çamur düzlüklerdeki
canlı türlerinin ne olacağına dair soruyu yanıtsız bırakan Bakanlık
flamingoların beslenme alanının körfez geçişine 5 kilometre uzakta
olacağı için bir etkisinin olmayacağını ileri sürdü. Bakanlık projenin kuzey
kesimdeki ekoloji üzerine herhangi olumsuz bir etki yapmaması için alınacak tedbirlere
ÇED Raporunda yer verildiği, deniz börülcesine, balıkçılığa bir etkisinin
olmayacağını iddia etti. Bakanlık bölgede sadece sığ kesimlerde “kasık çizmesi”
ile midye toplayan seyyar satıcıların olduğunu ifade etti. Projenin
“yap-işlet-devret” modeline göre ihale edilmesinin çalışmalarının sürdüğünü
belirten Bakanlık ayrıca yapay adanın deniz ekosistemi üzerine kalıcı olumsuz
bir etki yaratmasının mümkün olmadığını ileri sürdü.




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder