07 Eylül 2017 12:08
Aliağa’da demir çelik ve santrallerin atık ve cüruflarının
depolandığı Kozbeyli Gölyüzü mevkiinde yangın çıktı.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Aliağa Foça arasındaki demir çelik, termik santral, kağıt ve
gübre tesislerinin atık ve cüruflarının depolandığı Kozbeyli Gölyüzü mevkiinde
yangın çıktı. Milyonlarca ton "tehlikeli atık" sınıfından cürufun
depolandığı alanda İzmir'in kuzey ormanları yer alıyor. Bölge aynı zamanda su
havzasının ve birinci sınıf tarım arazilerinin olduğu bir yer. Yangının çıktığı
tesisle ilgili ocak ayında yaptığımız haberde tesisin yaratacağı risklere
dikkat çekmiştik.
AYLAR ÖNCEKİ HABERİMİZDE UYARMIŞTIK
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü yangının
Egedemir Geri Kazanım Madencilik Tesisi bahçesindeki plastik hurda alanında
çıktığı belirterek yangının söndürme çalışmasının devam ettiği, herhangi bir
yere sıçramasının söz konusu olmadığını ileri sürdü.
Öte yandan bu tesisin henüz proje aşamasında konuya dair
yaptığımız haberde dikkat çekilen riskler de bir anlamda yangınla birlikte
doğrulanmış oldu. 27 Ocak 2017 tarihli "Aliağa'da cürufların ortasına atık
yakma tesisi" başlıklı haberimizde yakılacak atıklar arasında elyaf, kağıt
ve karton atıkları, mürekkep çamuru vs. olmasının bölgedeki en önemli kağıt
fabrikasının atıklarının buraya getirileceği, (ya da getirildiği) iddialarını
güçlendirdiği dile getirilmişti.
Haberde, bölgeye başka atık getirilmesi olasılığı ve bu
atıkların kontrolü ile ilgili sorulara dikkat çekilerek milyonlarca tonu bulan
cürufların ortasına tehlikeli atıkların getirilip gömüldüğü yönündeki
iddiaların altı çizilmişti.
VİKİNG KAĞIT'IN ATIKLARI MI?
Gölyüzü mevkiine komşu Horozgediği Köyü’nün Eski Muhtarı
Özcan Bora yangının gece başladığını ve Viking Kağıt Fabrikasından getirilen
atıkların gömüldüğü alanın yandığını söyledi. Daha öncede cürufların içine
Aliağa yakınlarındaki Viking Kağıt Fabrikasından getirilen atıkların gizlice
gömüldüğüne dair açıklamalarda bulunan Bora, "Ben bu durumu Aliağa
Belediyesine bir dilekçe ile bildirmiştim. Bir süre durdu bu işlem ama sonra
yeniden devam etti. Bu atıkların içinde yanıcı çok sayıda madde var ve çok zehirli
olduğuna dair raporlar bulunuyor" dedi.
İZMİR SAHİPSİZ
Foça Çevre Platformu (FOÇEP) Yürütme Kurulu Üyesi Bahadır
Doğutürk yıllardır bu bölgenin ne kadar büyük bir tehlikeyle karşı karşıya
olduğunu söylediklerini aktararak, "2010 yılında alınan bir kararla
İzmir'in kuzey ormanlar akciğerleri içine dökülen bu zehirli, tehlikeli
atıkların ne denli büyük bir çevre katliamı olduğunu dile getirdik. Geçen sene
15 Mayıs tarihinde yapılan büyük eylemi neden bu alanda yapmış olduğumuzun
önemi bir kez daha anlaşıldı" dedi.
Yanan malzemenin ne olduğu konusunda bile net bilgi sahibi
olmadıklarını belirten Doğutürk, "Kamyonlar üstünde alevli bir şekilde
alana dökülen cüruf ve tufaller bu günün habercisiydi. Uyarılarımız dikkate
alınmadı, üstelik buradan alınan bu tehlikeli atıklarla yol yapılmaya devam
ediliyor. Foça köy yolları ve Yeni Foça sahil düzenlemesinde yine bu malzemeler
kullanılarak yaşam alanlarının içine sokuluyor. Konu hakkında açtığımız
davalarda bilirkişi adı altında gelenlerin sahteciliğine sığınarak kamuoyunda
saklanan gerçekler şimdi gün yüzüne çıkıyor. Hiçbir usulsüzlük ilelebet gizli
kalmaz. İzmir'in kuzeyinde kirli oyunlar oynanıyor. İzmir
sahipsizdir" diye konuştu..
TEHLİKELİ ATIKLARI PARKE TAŞI YAPTILAR!
TÜBİTAK'ın bölgede milyonlarca ton bulduğunu belirttiği
cürufların "tehlikeli atık" olduğuna dair raporu var. Horozgediği ve
Ilıpınar Köyleri arasına depolanan bu atıkların her geçen gün büyümesi ve adeta
cüruf atık dağları oluşmasının ardından geçtiğimiz yıllarda İzmir Büyüşehir
Belediyesi (İBB) ve bölgedeki fabrika sahipleri bu cürufların yol yapımı için
dolgu malzemesi, bordür ve parke taşı yapımı ile eritilmesini öngören ortak bir
projeye imza atmışlardı. İBB’nin “Cüruf sorununa çevreci çözüm” diye övünerek
sahiplendiği ve bölge patronlarından da övgüler aldığı bu uygulamada, bu
atıkları "tehlikeli atık" olarak sınıflandıran TÜBİTAK raporu ise
görmezden gelinmişti.
BİLİRKİŞİLER BUNU DA YAPTI!
Atıklarla ilgili aralarında Memenen Belediyesi, Menemen
Ziraat Odası, EGEÇEP gibi kurumların açtığı dava dosyasına sunulan bilirkişi
raporu ise "bu kadar da olmaz" dedirtmişti. Gazetemiz Evrensel'de
"Tehlikeli Çarpıtma" başlığı ile ortaya konan bilirkişi skandalında
çeşitli üniversitelerden üç profesörün imzasını taşıyan raporda TÜBİTAK’ın
raporunun tahrif edilerek, “Tehlikeli atık” cümlesinin “Tehlikesiz atık” diye
yazıldığı ortaya konmuştu.
EGEÇEP, Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği
Bölümünden Prof. Dr. Ayşegül Pala, aynı üniversitenin Maden Mühendisliği
Bölümünden Prof. Dr. Turan Batar ve Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinden Prof.
Dr. Musa Avcı'dan oluşan bilirkişiler hakkında “Gerçeğe aykırı bilirkişilik
veya tercümanlık suçu”nu işlemekten suç duyurusunda bulunurken başsavcılık “O
ifade sehven yazılmıştır” diyerek suç duyurusu hakkında takipsizlik
verdi.
Bilirkişi sahteciliğine dair TBMM'ye HDP İzmir Milletvekili
Müslüm Doğan tarafından soru önergesi de verilmişti. (İzmir/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder