29 Kasım 2020 17:00
Saros Körfezi’nde doğal gaz boru hattı ve limanı inşaatı, hukuki süreç sonuçlanmamasına rağmen başladı. Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Çoban, mücadelenin de süreciğini vurguladı.
Fotoğraf: Saros Gönüllüleri Dayanışması
Özer AKDEMİR
Saros Körfezi’nde yapılmak istenen doğal gaz boru hattı ve limanı ile ilgi hukuki süreçler devam etmesine rağmen inşaat çalışmalarının başlamasına tepkiler sürüyor. Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Çoban hukuk yollarını ve toplumsal mücadeleyi bu hukuksuzluk ve doğa katliamı son bulup proje iptal edilinceye kadar yürüteceklerini dile getirdi.
"PROJENİN İKİ ÇED RAPORU DA YÜRÜRLÜKTE ŞU AN"
Bölgede iş makineleri ile inşaat çalışmalarına başlanması ile ilgili görüşlerini aldığımız Çoban, Saros gönüllülerinin Saroz Körfezi’ne yapılmaya başlanan FSRU likit doğal gaz limanı ve boru hattının vereceği tahribat ve zararı öngörerek 2,5 yıldır mücadele ettiğini dile getirdi.
Projeye verilen birinci ÇED raporu iptal davasında 10 bilirkişinin lehlerine karar verdiğini aktaran Çoban, “113 sayfalık bilirkişi raporuna istinaden, Edirne İdare Mahkemesi birinci ÇED raporunu ve ÇED olumlu kararını iptal etmişti. Bu iptal kararı Danıştayda temyizdeyken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ikinci ÇED verildi. Böylece Bakanlık aynı projeye iki ayrı ÇED olumlu kararı vermiş oldu. Her iki ÇED raporu da yürürlükte şu anda" dedi.
"ARAZİ SAHİBİNİN BİLE HABERİ OLMADAN ALANA GİRDİLER"
1038 kişiyi temsilen yeniden dava açtıklarını bu davada yapılan bilirkişi keşfinin sonucunun beklendiği bir süreçte hukukun bir kez daha çiğnendiğini ifade eden Çoban, “Proje alanına toprak sahibinin dahi bilgisi olmadan iş makineleriyle girildiği bilgisini aldık. Bugüne kadar tüm Saros kıyı kesimlerinde hatta Trakya bölgesinde 45 bin ıslak imza toplayıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sunduk. Change.org da 62 bin 500 imzamız var. Katar’dan gelecek sıvılaştırılmış doğal gazın Avrupa’ya geçişi için yapılacak, bölgeye hiçbir fayda sağlamayacak projeyi halk istemiyor” diye konuştu.
"MAHKEMENİN YİNE BİZİ HAKLI BULACAĞINA İNANIYORUZ"
Saros Dayanışması Gönüllüleri olarak mücadelelerini Botaş alandan çıkıncaya kadar sürdüreceklerini kaydeden Çoban şunları söyledi;
“Henüz hiçbir şey bitmiş değil. Hukuksal sürecimiz devam ediyor. Yaşanan hukuksuz müdahaleyi tüm Türkiye’ye duyurduk. Saros’un her kıyısında, hatta tüm Türkiye’de bu hukuksuz müdahalenin konuşulmasını sağlıyoruz. Pandemi dönemi olduğu için çalışmaların başladığı alanda fiilen etkinlik yapamıyoruz. Bilgisi dışında arazisine girilen Mehmet Zeybek gerekli idari mercilere şikayetlerde bulundu. Avukatımız tüm yasal süreci hukuksal yollarla takip ediyor. Edirne İdare Mahkemesinin acilen yürütmeyi durdurma başvurumuzu kabul etmesini bekliyoruz. Eğer yürütmeyi durdurma kararı alırsak, şu an bizler için en önemli aşama bu olacaktır. Son yapılan keşifler sonucu hazırlanacak bilirkişi raporlarının lehimize olacağını ve de mahkemenin yine haklı davamızın kabulüne karar vereceğine inanıyoruz. Çünkü birçok bilim dalındaki gerçekler bunu gösteriyor.”
"SAROS’UN KİRLETİLMESİNİ İSTEMİYORUZ"
Hukuka ve bilime güvenmeye sonuna kadar devam edeceklerini ifade eden Çoban, “ÇED raporunu istedikleri gibi yeniden düzenleyebilirler ama Saros Körfezi’nin içindeki aktif fay hattının yerini değiştiremezler. Biz gönüllüler deprem gerçeği ile her gün sınanan ülkemizde bu olası felaketi hatırlatmak zorundayız. ‘Ben yaptım, oldu’ mantığıyla projenin bu alana yapılarak, nefes aldığımız ve huzur bulduğumuz Saros’un kirletilmesini istemiyoruz. Biz, Saros’un güzelliklerini nasıl yaşadıysak, torunlarımıza ve çocuklarımıza da, aynı şekilde devretmeyi arzuluyoruz” dedi.
"GELECEK KUŞAKLARA ANLATAMAYIZ"
Tüm hukuk yollarını ve toplumsal mücadeleyi bu hukuksuzluk ve doğa katliamı son bulup proje iptal edilinceye kadar yürüteceklerini belirten Çoban sözlerini şu çağrı ile sonlandırdı:
“Saros Körfezi’ni korumak için herkesi harekete geçmeye çağırıyoruz. Herkesi bu doğa felaketine karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz. Aksi takdirde, dünyada eşine benzerlerine çok az rastlanacak bir doğa parçasının yok olmasını gelecek kuşaklara hiçbir zaman anlatamayız.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder