23 Şubat 2021 11:24
Danıştay, üretim ve işletmeye faaliyetine geçilen projelerin ÇED'e tabi tutulmasının daha büyük kamusal zarara yol açacağına hükmetti.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü | Fotoğraf: DHA
Özer AKDEMİR
İzmir
İstanbul 3. boğaz köprüsünün de (Yavuz Sultan Selim) içinde bulunduğu Kuzey Marmara Otoyolunun Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinden muaf tutulmasına karşı açılan dava reddedildi. Danıştay 6. Dairesi kararını, ihale aşaması tamamlanmış, üretim veya işletme safhasına geçmiş proje ve yatırımlarının ÇED’e tabi tutulmasının, daha büyük kamusal zararların oluşmasına yol açabileceği görüşüne dayandırdı. Davanın avukatlarından Cömert Uygar Erdem, Danıştay'ın bu kararı ile 3. köprüye gecekondu muamelesi yaparak “Bari buna su verelim, yol verelim, elektrik verelim” noktasına geldiğini dile getirdi.
OTOYOL VE 3. KÖPRÜNÜN ÇED'DEN KAÇIRILMASINA DAVA
ÇED yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. boğaz köprüsü projesinin ÇED'den muaf tutulmasına karşı TMMOB'a bağlı Çevre, Şehir Plancıları ve Mimarlar Odası ile Ekoloji Kolektifi tarafından dava açılmıştı. Düzenlemenin iptalinin istendiği davada, “Düzenlemenin yatırımların ÇED süreci işletilmeden tamamlanmak suretiyle çevrenin geri dönülmez biçimde zarar görmesine sebep olacağı" ve bu durumun Çevre Kanununa, uluslararası çevre koruma sözleşmelerine ve kamu yararına aykırı olduğu ileri sürüldü.
"ÇED MUAFİYETİ SAĞLIKLI ÇEVREDE YAŞAMA HAKKINA MÜDAHALEDİR"
ÇED yönetmeliğinin önemine ve çevresel etkisi bulunan yatırımların çevrenin korunması amacına dayanan ÇED uygulamasının kapsamı dışına çıkarılmasının sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına müdahale teşkil edeceğine dikkat çekilen Danıştay 6. Dairesi kararında, "Anılan projelerin ÇED uygulamasının kapsamı dışında bırakılması, bu faaliyetlerin gelecekte yol açabileceği olumsuz çevresel etkileri önceden değerlendirilerek çevre kirliliğinin ve tahribatının önlenmesi bakımından gereken tedbirlerin alınmasını engelleyeceğinden sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına müdahale niteliği taşıdığı açıktır" ifadelerine yer verildi. Danıştay kararında, "Henüz ihale süreci tamamlanmayan ve fiilen hayata geçirilmeye başlanmayan yatırımların, Anayasa’nın 56. maddesiyle devlete yüklenen çevrenin korunması ödevinin bir gereği olduğu kabul edilen ÇED uygulamasının dışında tutulmasının zorunlu bir önlem niteliği taşımadığı sonucuna ulaşılmaktadır" denildi.
"ÜRETİME GEÇİLMİŞSE ÇED'İN ANLAMI YOK!"
ÇED’in temel amacının, faaliyetlerin olası olumsuz çevresel etkilerini ve olumsuz etkileri önleme yöntemlerini tespit etmek, bu tespitlere göre karar vericilerin yatırım konusunda doğru karar vermelerini sağlamak olduğuna dikkat çeken Danıştay 6. Dairesi, buna karşın "Üretim veya işletme aşamasına geçilmiş yatırımlar yönünden ÇED uygulaması yapılmasının, çevrenin korunmasını, çevre kirliliğinin ve tahribatının önlenmesini sağlayamayacağı açıktır" görüşüne vardı. Danıştay oy birliği ile aldığı kararda, "Kamu yatırımları, ihale süreçleri tamamlanmış, istihdam, üretim veya işletmeye başlamış, diğer bir anlatımla ciddi mali kaynaklarla gerçekleştirilmiş ve artık ekonomiye katkı verir hale gelmiş ise, bu yatırımların ekonomik ve sosyal hayata yaptıkları katkı ile çevreye zarar verme durumları karşılaştırıldığında; üretim veya işletmelerinden vazgeçilmesinin, giderilmesi mümkün olan çevresel etkilerden daha olumsuz etkilere yol açacağı..."na hükmetti.
"DANIŞTAY ZATEN OLAN OLMUŞ DEMİŞ"
Danıştay'ın bu kararı ile 3. köprüye gecekondu muamelesi yaptığını ifade eden Av. Cömert Uygar Erdem karara dair şu yorumu yaptı:
"Danıştay 'Bu saatten sonra kaldırmak ayrı çevre sorunu demiş' de o halde rehabilitasyon diye bir kavram niye var o zaman? Ya da eski haline iade? Köprüye gecekondu muamelesi yaptı Danıştay. Zaten olmuş, bari buna su verelim, yol verelim, elektrik verelim, kamusallık kazandıralım dedi."
https://www.evrensel.net/haber/426568/danistaydan-3-kopruye-gecekondu-muamelesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder