25 Nisan 2021 Pazar

İklim Zirvesi'nin ardından: Yaşamın sürdürülebilmesi için kapitalizmi öldürmeliyiz! (Pazar yazısı)

 25 Nisan 2021 05:12

Tayyip Erdoğan

Fotoğraf: Mustafa Kamacı/AA

PAZAR

22-23 Nisan tarihleri arasında çevrim içi olarak gerçekleştirilen 40 dünya liderinin katıldığı iklim zirvesinden yaklaşık bir hafta önce barış, edebiyat, tıp, fizik, kimya ve iktisadi bilimlerde Nobel Ödülü kazanmış isimler bir mektup yayımladı. 101 imzalı mektupta iklim krizi kaynaklı doğanın yok oluşu “Büyük ahlaki bir mesele” olarak tanımlanıyordu. İklim değişikliğinin yüzlerce milyon hayatı ve her kıtada insanların ekmeğini tehdit ettiğine ve binlerce türün var oluşunu tehlikeye attığına dikkat çekilen mektupta, fosil yakıt kullanımının iklim değişikliğine açık ara en fazla sebep olan faktörler arasında olduğuna işaret edildi.

NOBEL ÖDÜLÜ SAHİPLERİNİN MEKTUBU

Dünya liderlerine “... Sizleri petrol, gaz ve kömür kullanımının artışını durdurmaya ve iklim felaketini önlemek için harekete geçmeye teşvik ediyoruz” denilen mektupta, fosil yakıtlardan vazgeçilmesinin yanı sıra yenilenebilir enerjilere yatırım yapılması gerektiğine de özel bir vurgu yapılıyordu.

Mektupta imzası bulunan Nobel Ödülü sahiplerine göre çözüm basitti ve öncelikle “Fosil yakıtlar yerin altında bırakılmalı” idi.

Fosil kaynakların yakılmasının Sanayi Devrimi’nden bu yana gerçekleşen karbondioksit salımlarının neredeyse yüzde 80’ine sebep olduğunun aktarıldığı mektupta, “Salımların temel kaynağı olmanın yanı sıra fosil yakıtların çıkarılması, işlenmesi, ulaştırılması ve yakılması hem yerel kirlilik yaratmakta hem de çevre ve sağlık bedelleri ödenmesine yol açmaktadır. Bu bedeller de çoğu zaman yerli halklar ve dışlanan topluluklar tarafından ödenmektedir. Bu korkunç sanayi uygulamaları insan hakları ihlallerine yol açmış ve dünya çapında milyarlarca insanı haysiyetli bir yaşam sürmek için gerekli enerjiden mahrum bırakmıştır” denildi.

Nobel Ödülü sahiplerinin mektubu iklim krizi ve fosil yakıt kullanımı arasındaki ilişkiye dikkat çekerek bir gerçeğin altını çiziyordu. Öte yandan çözüm önerilerine ve özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması çağrısına baktığımızda yenilenebilir enerji lobisinin önemli bir başarısı olarak da yorumlanabilir bu mektup.

DUVARA KARŞI SÖZLER

Evet, iklim krizini “Sanayi Devrimi” sonrası kurulan kapitalizm yaratmıştı ancak onu yine kapitalizm çözebilir, bunun için de “yüzde yüz yenilenebilir enerji” hedefine odaklanmak ve Paris İklim Anlaşması’nda dile getirilen 1.5 derece ısınma sınırı için gerekenleri bir an önce yapmak yeterli olacaktı mektuba göre. Oysa aynı mektupta bu konulan perspektifin daha başında işe yaramadığı “Ancak, Paris Anlaşması’nda petrol, gaz ve kömürün adının dahi geçmediği” yakınması ve bankaların halen fosil yakıtları fonlamasından duyulan rahatsızlığa yapılan vurguda görülebilmekteydi. Öyle ki “2030 yılı itibariyle ısınmayı 1.5 santigrat sınırlama hedefinin gerektirdiği miktarın yaklaşık yüzde 120’si daha fazla kömür, petrol ve gaz üretilecek” denilerek aslında bir anlamda duvara karşı konuşulduğu da ortaya konuluyordu.

ERDOĞAN’IN İKLİM KRİZİNE ÇARESİ, MİLLET BAHÇESİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Çankaya Köşkü’nden canlı bağlantı ile katıldığı iklim zirvesinde duvara konuştu. Orman varlığı ile ilgili orman fakültesinden bilim insanlarının yıllardır “gerçekler değil algı yönetimi” diye eleştirdikleri rakamları tekrar sıraladı. Bu kez millet bahçelerini de işin içine katarak “Millet bahçeleri projesiyle de yeşil alanları ve dolayısıyla yutak kapasitesini hızla artırdıklarını” ileri sürdü.

AVRUPA’NIN ÇÖPÜNÜ ALMAK VE SIFIR ATIKTAN BAHSETMEK!

Türkiye’nin dünya genelinde 191 ülke gibi taraf olduğu Paris İklim Anlaşması’nı onaylamak birlikte Irak, İran, Eritre, Libya ve Yemen gibi yürürlüğe koymayan son 6 ülke arasında yer aldığı gerçeğine hiç değinmeden, yenilenebilir enerjide “bölgesinde lider ülke” aşamasına geldiğini iddia etti. Erdoğan, eşi Emine Erdoğan tarafından yürütülen “Sıfır Atık Projesi ile atıkların geri kazanım oranının 2035 yılında yüzde 60’a” taşınacağını ileri sürdü. Oysa, daha birkaç gün önce Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa’dan yapılan atık ihracatının en büyük alıcısının Türkiye olduğunu açıkladı. Eurostat verilerine göre, AB ülkelerinden yapılan yıllık 32.7 milyon tonu bulan atık ihracatının 13.7 milyon tonu Türkiye’ye gidiyordu.

YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ!

Trump zamanında çıkılan Paris İklim Anlaşması’na resmen geri döndüğünü açıklayan ABD Başkanı Biden zirvede yaptığı konuşmada iklim krizini kastederek; “Dünyadaki hiçbir ülke bu sorunu yalnız başına çözemez. Hep beraber harekete geçmeliyiz. Küresel ısınmayı sınırlandırmak için en önemli on yılın içindeyiz. Başka bir seçeneğimiz yok, bunu yapmalıyız” dedi. Biden bir anlamda iklim krizinde zerre sorumluluğu olmayan ülkelere de yükü yıkarak “Ya hep beraber ya hiçbirimiz” derken, bunun dünyadaki insan yaşamı açısından “Olmak ya da olmamak” anlamına geldiğini dile getiriyordu.

Zirvede ABD, Çin, AB, Kanada, Japonya gibi gelişmiş kapitalist ülkeler sera gazı salımlarını 2030 yılına kadar yüzde 50’yi aşan oranlarda azaltma sözü verdiler. Türkiye ise sera gazı ile ilgili 2015 yılında sunduğu ulusal katkı beyanını tekrarlayarak, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarında yüzde 21’e varan azalma taahhüt etti.

BIDEN’IN DEDİĞİ GİBİ

Geçmişten bu yana gördük ki bu tür zirvelerde ülkelerin verdiği sözler, yaptığı anlaşmalar, zirve bittiğinde genelde kağıt üzerinde kalan ve dönem dönem çeşitli raporlarda atıf yapılan metinler olmaktan ileri gidemiyor. İklim krizi gerçeğinin artık tüm dünya liderleri ve kapitalist ülkeleri tarafından da yüksek sesle itiraf edildiği süreçte, hele ki kovid-19 pandemisi ile doğanın talanı, endüstriyel hayvancılık, hava kirliliği gibi kapitalist ekoloji politik süreçlerle doğrudan ilintili olduğunun ortaya serildiği bir ortamda kağıt üzerinde kalan metinler ve ağızdan çıktıktan sonra unutulan sözlerden çok daha fazlasına ihtiyaç var.

Biden’ın dediğini tersten okuyalım o halde; yaşamın sürdürülebilmesi için kapitalizmi öldürmeliyiz! “Başka bir seçeneğimiz yok, bunu yapmalıyız”…


https://www.evrensel.net/yazi/88595/iklim-zirvesinin-ardindan-yasamin-surdurulebilmesi-icin-kapitalizmi-oldurmeliyiz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...