01 Haziran 2021 12:54
Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesindeki bazalt ocağına karşı Karaburç köylülerinin ardından Karaburna köylüleri de dava açtı.
Fotoğraf: İbrahim Gök
Özer AKDEMİR
İzmir
Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde işletilen bazalt ocağına karşı Karaburç köylülerinin ardından Karaburna köylüleri de dava açtılar. Kayseri Nöbetçi İdare Mahkemesine gönderilen dava dilekçesinde bazalt ocağının doğaya, ekolojik sisteme, kültürel ve tarihsel mirasa, ekonomiye ve canlı yaşamına zarar vereceği dile getirildi. Projenin kağıt üzerinde işletme alanı küçük gösterilerek ÇED sürecinden kaçırıldığına dikkat çekilen dilekçede, faaliyetin 1. derece arkeolojik sit alanını da kapsadığı ve koruma altındaki kültür varlıklarına zarar vereceği ifade edildi.
MADEN RUHSAT ALANINDA 1. DERECE ARKEOLOJİK SİT VE 2 TÜMÜLÜS VAR
Köylülerin avukatı Mevşir Tekin tarafından hazırlanan dava dilekçesinde halkın projeyle ilgili gereken şekilde bilgilendirilmediğine vurgu yapıldı.
Dilekçede, ÇED alanının 1. derece arkeolojik sit alanlarını da kapsayacak şekilde verildiği belirtildi.
Karaburna sınırları içerisinde Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun (KTVKK) kararıyla 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilen 2 bin 800 yıllık Hitit dönemine ait yazıtları barındıran Kaletepe Höyüğü ve son dönem çalışmalarla tespit edilen 2 adet tümülüsün ruhsat alanında bulunduğu aktarıldı.
Sit alanının büyük bir çoğunluğunun bazalt ocağı ÇED alanı sınırları içinde yer almasına rağmen, ÇED sürecinde bu gerçeğin gizlendiğine dikkat çekilen dilekçede, "UNESCO’nun korunması gereken değerler listesinde bulunan Kapodokya bölgesi içerisinde bulunan Karaburna mevkii, insanlık tarihi boyunca pek çok eski kültüre yaşam alanı oluşturmuştur. Davanın Kayseri KTVKK’na ve Kültür ve Turizm Bakanlığına resen ihbarı da gerekmektedir" denildi.
ŞİRKET ÇED'DEN KAÇMAK İÇİN ALANI İKİYE BÖLMÜŞ
Dilekçede, şirketin her ikisi de Karaburna'da olan iki farklı ruhsat alanı ve iki ÇED alanı oluşturduğuna, bu şekilde izin aldığına dikkat çekildi.
Dilekçede "Her iki ÇED ve ruhsat alanı reelde bir bütün olmakla birlikte; eşik değerlerlerin altında kalacak şekilde ayrı işlemler tesis emek suretiyle kanunlar dolanılmıştır. 99,43 ha olan işletme ruhsat alanının 18,16 ha kısmı için ÇED süreci işletilmiş ve projenin yol açacağı çevresel zararların kümülatif etkisi gizlenmeye çalışılmıştır" denildi.
"KAPADOKYA'DAKİ TÜM MADENLER DURDURULMALI"
Maden şirketleri karşısında son derece küçük bütçelere sahip köylülerin maliyetli davalarla karşı karşıya bırakıldığının belirtildiği dilekçede, "Mali nedenlerle çok kez dava açmaktan kaçınılmaktadır. Bu durum da halkın hak arama özgürlüklerini kısıtlamaktadır" denildi.
Dilekçede Kapadokya bölgesinde tüm maden ruhsat sahaları ve işletmeleriyle birlikte, Kapadokya ekosistemindeki kirletici-yok edici tesis ve projelerin tamamının kümülatif etkisinin hesaplanıp, kümülatif etki yönünden ÇED raporu alınıncaya dek maden işletmelerinin ve projelerinin durdurulması gerektiği söylendi.
"O KAYALAR KÖYÜN ORAYA KURULMASININ NEDENİDİR"
Bazalt işletmesinin hammadde yapmak istediği kayaların bölgenin tarihi olduğu kadar insanların yerleşim nedeni olduğunun belirtildiği dilekçede "Başka bir ifade ile köyün oluşum nedenidir" denildi.
Proje alanının yöre halkınca “Suyun gözü” olarak bilindiği aktarılarak "Yerinde yapılacak inceleme neticesi köyün içme sularının bu alandan beslendiği görülecektir. Kuraklığın önemli sorun olduğu bölgede, anılan proje su kaynaklarına zarar verecektir. Köyü yok edecektir" diye belirtildi.
KÖYLÜLERİN YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLİYOR
Projenin temel haklardan olan yaşam hakkını orantısız bir şekilde ihlal ettiğini belirten Av. Mevşir Tekin, "Yöre halkının tek ekonomik geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık zarar görecek hatta ileri vadede yok olacak. Yörede iklim değişikliği, taşkınlar, biyolojik çeşitliliğin azalması, kuraklık vb. olumsuz etkiler yaratacaktır. Kamu yararı, üstün hak ve yararlar arası ve dengeler gözetilmemiştir. Projenin yapımında kamu yararı bulunmamaktadır" dedi.
Tekin, açtıkları davada şirkete verilen izinlerin iptali ve bölgeye daha fazla zarar vermesinin önlenmesi için yürütmenin durdurulması talep ettiklerini dile getirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder