Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Glasgow’da aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 100’den fazla ülke, 2030 yılına kadar ormansızlaşmayı ve arazi bozulmasını durdurma ve tersine çevirme taahhüdünde bulundu. Buna göre Birleşik Krallık, Norveç, Kore Cumhuriyeti, Hollanda, Belçika, Danimarka, Japonya, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, AB ve Almanya’dan oluşan 12 ülke ormanları korumak ve restore etmek için 2021-2025 yılları arasında 12 milyar dolarlık kamu fonu yaratmak için Küresel Orman Finansmanı oluşturacak. Bununla birlikte 30’dan fazla finans kuruluşunun CEO’ları da ormansızlaşmayla bağlantılı faaliyetlere yatırımı ortadan kaldırmayı taahhüt ediyor.
ORMANLAR NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
Ormanlar neden mi bu kadar önemli? Dünya Kaynakları Enstitüsüne (World Resources Institute) göre ormanlar tüm karbondioksit emisyonlarının yüzde 30’unu emiyor çünkü! 2019-2020 yılları arasında tropik orman kaybı nedeniyle 570 milyon arabanın yıllık emisyonlarına eş değer 2.6 milyar metrik ton karbondioksit atmosfere yayıldı. Bu nedenle ormanlardaki bu yok oluşu önlemeden iklim krizini yavaşlatma ve küresel ısınma artışını 1.5 derecenin altında tutmak olanaksız! Zaten Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinin (IPCC) geçtiğimiz aylarda açıklanan raporuna göre bu yüzyılda ısınma 2 dereceyle sınırlanmak isteniyorsa ormansızlaşma ve orman bozulmasının azaltılması şart! Ayrıca dünyanın en yoksul kesimlerinin yüzde 90’ından fazlasının geçim kapıları da ormanlar.
3. HAVALİMANININ OLDUĞU OLAN ORMANLIK GÖRÜNÜYOR
Hal böyleyken, ormanlarla ilgili ülkemizdeki durum ise hiç de parlak değil; 2020 yılında 67 bin 972 hektarlık orman alanı yangın, maden ve enerji tesisleri için verilen orman izinleri nedeniyle yok oldu.
Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Hüsrev Özkara’nın açıklamalarına göre 780 bin hektarlık alan sadece “kağıt üzerinde” orman görünüyor! Mesela 13 milyon ağacın kesildiği İstanbul’da 3. havalimanının olduğu alan devletin kayıtlarına göre hâlâ orman.
"NET SIFIR" DALAVERESİ
Paris Anlaşması’na göre atmosfere saldığınız karbon oranında bu karbonu emecek yutak alanları üretmeniz gerekiyor. “Net sıfır” denilen bu dalavere için Türkiye yukarıdaki verileri kullanacak mesela. Yani termik santrallerin bacasından çıkan dumanların karşılığında şu kadar ağaç diktik diyerek o dumanı salmak için meşruiyet kazanmış olacak kendince. Yani işi kılıfına uyduracak diyelim. Nasıl olsa iklim anlaşmalarına uymamanın, taahhütleri yok saymanın bir yaptırımı yok! Bu sadece Türkiye için değil tabii, diğer bütün ülkeler için de geçerli bir durum. Kapitalist sistem minareyi çalarken kılıfını da bu şekilde hazırlıyor işte.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
AKP BİLDİĞİNİ OKUMAYA DEVAM EDİYOR
İklim krizi ile ilgili bilimsel gerçeklere, altına imza atılan anlaşmalara, bağıra çağıra gelen kuraklık, susuzluk ve aşırı iklim olaylarına rağmen AKP hükümeti bildiğini okumaya devam ediyor. Ormanlarımız hızla parçalanıyor, amaç dışı kullanım için tahsis ediliyor. 2008 ile 2019 yılları arasındaki 11 yıllık kısa süre içinde, ormanlarımızdaki parça sayısı 102 binden, 159 bine çıkarak yüzde 56 arttı. 10 hektardan küçük orman alanlarının sayısı ise yüzde 118 arttı. Tam 44 kez değiştirilen orman yasası her seferinde ormanları meta olarak gören sermayenin ihtiyaçları için yenilendi.
KAPİTALİZMİN TİMSAH GÖZYAŞLARI
COP26’nın açılışında konuşan BM Genel Sekreteri Antonio Gutteres “Kendi mezarımızı kendimiz kazıyoruz” dedi. Bu sözler kapitalizmin timsah gözyaşlarıdır! Hem dünyayı, yaşamı yok edecek hale getirin hem de ağlayın!
Bir yanda Glasgow’da kağıt üzerinde kalacak olan vaatler sıralanırken öbür tarafta dünyada neler olup bittiğine kısaca bir göz atalım;
Fosil yakıt kaynaklı karbon emisyonları, 2020 yılında kovid-19 salgınında uygulanan kısıtlamalar nedeniyle yüzde 5.4 gerilemişti. Geçenlerde Küresel Karbon Projesi tarafından yayımlanan yeni raporda, emisyonların bu yıl sonuna kadar yüzde 4.9 artış göstererek 36.4 milyar tona ulaşacağı öngörülüyor. Uzmanlar kara yolu taşımacılığı ve havacılığın pandemi öncesi seviyelerine ulaşması ve kömür kullanımının sabit kalması durumunda bile 2022 yılında emisyon artışının daha fazla olacağını söylüyorlar.
RAKAMLAR HER ŞEYİ SÖYLÜYOR
Bu yıl 16.’sı yayımlanan Küresel Karbon Bütçesi Yıllık Raporu’na göre, emisyon üretiminden sorumlu başlıca ülkelerdeki durum aşağıda;
Çin: Emisyonların 2020’ye kıyasla yüzde 4 artarak, 2019 yılı emisyonlarından yüzde 5.5 daha fazla gerçekleşmesi bekleniyor -toplam 11.1 milyar ton karbondioksit, küresel emisyonların yüzde 31’i.
ABD: Emisyonların 2020’ye kıyasla yüzde 7.6 artarak, 2019 yılı emisyonlarından yüzde 3.7 daha az gerçekleşmesi bekleniyor -toplam 5.1 milyar ton karbondioksit, küresel emisyonların yüzde 14’ü.
AB: Emisyonların 2020’ye kıyasla yüzde 7.6 artarak 2019 yılı emisyonlarından yüzde 4.2 daha az gerçekleşmesi bekleniyor -toplam 2.8 milyar ton karbondioksit, küresel emisyonların yüzde 7’si.
Hindistan: Emisyonların 2020’ye kıyasla yüzde 12.6 artarak, 2019 yılı emisyonlarından yüzde 4.4 daha fazla gerçekleşmesi bekleniyor -toplam 2.7 milyar ton karbondioksit, küresel emisyonların yüzde 7’si.
Geçtiğimiz on yılda, küresel ölçekte arazi kullanımı değişikliğinden kaynaklanan net karbondioksit emisyonu 4.1 milyar ton olarak gerçekleşti. Ormansızlaşma ve diğer arazi kullanımı değişiklikleri sonucunda 14.1 milyar ton karbondioksit atmosfere salındı.
Onca söze, taahhüde, timsah gözyaşlarına rağmen kapitalist cephede değişen bir şey yok görüldüğü gibi!
İklim krizine karşı verilen mücadelenin çocuk yaşta sembolü haline gelmiş Greate Thunberg bugün 18 yaşında bir genç kız. Thunberg’in toplantıların yapıldığı salonun dışında söylediği haklı sözler ile bitirelim yazımızı; “İçeridekilerin bir şeyler yapacağı yok. Ancak halk bir şeyler yapabilir”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder