Şebinkarahisar'da çöken atık barajından taşan ağır metal atıkları çevre köylerde yaşayanları tehdit ediyor. Atıklar tarım alanlarını kullanılamaz hale getirdi.
Özer AKDEMİR
Giresun Şebinkarahisar'daki çinko kurşun madeninin atık havuzunun çökmesi sonrası meydana gelen çevre felaketine yönelik tepkiler devam ediyor. TMMOB'a bağlı odalar ve TTB yaptıkları açıklamalarla yıkılanın sadece bir atık barajı değil gelecek on yılları da etkileyecek bir çevre felaketi olduğunu ifade etti.
FİRMANIN ÇEVRE VE
EMEK SÖMÜRÜSÜ SİCİLİ HAYLİ KABARIK
Giresun Şebinkarahisar İlçesi’nde Nesco Madencilik A.Ş. tarafından işletilmekte olan çinko-kurşun ocağının cevher zenginleştirme tesisi, atık depolama havuzunun gövdesi 18 Kasım 2021 tarihinde yıkılmış, atıklar köyün altından geçen dereye ve bahçelere yayılmıştı. Bir çevre felaketi olarak nitelenen olayda atıklar Kılıçkaya barajına dek ulaşmıştı.
TMMOB Metalürji ve Malzeme Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada atık barajından taşan ağır metal atıklarının çevre köylerde yaşayanları tehdit eder boyutlara ulaştığı ve tarım alanlarını kullanılamaz hale getirdiği kaydedildi. Yaşanan çevre felaketinin sorumlusu Nesco Madencilik A.Ş.’nin doğa katliamı ve emek sömürüsü konusundaki dosyasının da hayli kabarık olduğuna dikkat çeken MMO, aynı işletmede 2018 yılında da benzer bir çökme olduğu, çevreye yayılan atıkların toprağa ve tarıma verdiği zararı rakamsal olarak ifade etmek mümkün olmasa da yaklaşık 8 milyon balığın öldüğü vurgulandı.
2011 yılında Kütahya’da bulunan Eti Gümüş tesislerinde patlayan atık havuzundan çevreye yayılan siyanürlü atık nedeniyle zehirlenmeler ve hayvan ölümlerinin yaşandığını aktaran oda, "Yurt genelinde yaygın işletmeleri olan bu firma Trabzon Sürmene, Balıkesir İvrindi ve Çanakkale’de de çevre felaketlerine neden olmuş ve her defasında komik para cezaları ile çalışmaya devam etmiştir. 2020 Yılında Gümüşhane’deki Maden ocağında yine atık borusu patlamış ve sadece para cezası ile çalışmaya devam etmişti" dedi.
BASİT BİR KAZA OLARAK
NİTELENEMEZ
Firmanın 2019’da Gümüşhane’de, 2020’de Yenice’deki işletmesinde çalışanların aylarca ücret alamaması nedeniyle direnişe geçtiğinin belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Çevre ve doğa felaketi konusunda sabıkalı, emek düşmanı olduğu tescilli bu tür firmaların tüm faaliyet ruhsatlarının iptal edilmesi ve yarattıkları tüm ekolojik zararların araştırılarak sorumlularının cezalandırılması gereklidir. Meydana gelen bu çevre felaketleri basit bir şekilde “kaza” olarak nitelendirilemez. Özellikle ülkemizdeki Çevresel Etki Değerlendirme(ÇED)” süreçlerinin ne kadar işlevsiz olduğunun bir kanıtıdır. Gerek ÇED kararları verilirken gerekse sonrasındaki izleme ve denetleme süreçlerinde kamusal karar alma ve denetimin mekanizmalarının hiçbir şekilde uygulanmadığı görülmektedir."
BAKANLIK BETON
LOBİSİNİN EGEMENLİĞİ ALTINDA
TMMOB'a bağlı bir başka oda olan Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklamada da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın "beton lobisi"nin egemenliği altında çalışmalarını yürüttüğü bu nedenle ülkemizin akarsuları, dereleri, denizleri, gölleri, vadileri, mağaraları, şelalelerinde yaşam bulan biyoçeşitliliğimiz ve yaşam alanlarımızın yok edilmeye devam edildiği belirtildi.
DEPREM GERÇEĞİ VE
ATIK BARAJLARI
Şebinkarahisar'daki atık barajı faciasının ardından maden işletmesinde üretim süreçlerinin durdurulduğu, çevre felaketine neden olan atıkların temizlenmesi amacıyla öncelikle Derebul deresi sularının Kılıçkaya Barajı`na taşınımının engellenmesi amacıyla çeşitli çalışmaların aypılıdğını aktaran oda, depremlerde bu tür atık barajlarının yıkılması olasılığına dikkat çekti. Oda açıklamasında şöyle denildi; "500’ün üzerinde aktif faylarla her an 7 ve üstü büyüklükte depremlerle karşı karşıya olan ülkemizde, çok sayıda atık barajının, sanayi bölgesi veya tesisinin aktif fay zonları üstüne yeterli jeolojik-jeoteknik araştırmalar yapılmadan oturtulduğu düşünüldüğünde büyük çevre felaketlerinin kapımızda olduğu unutulmamalıdır."
TTB'DEN KALICI SAĞLIK
SORUNLARINA YOL AÇABİLİR UYARISI
Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı Kolu, Giresun Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi tarafından ayıplan ortak açıklamada ise meydana gelen çevre felaketinin sağlık boyutuna dikkat çekildi. Halk sağlığı için önemli bir tehdit oluşturan bu tür madenlerin atık bileşiminde siyanür, arsenik, antimon, bakır, cıva, çinko, kadmiyum, krom, kurşun, kükürt, demir gibi ağır metaller bulunduğuna vuru yapılan açıklamada bu ağır metallerin insan sağlığında yarattığı tahribatlar ve kalıcı olabilecek sağlık sorunların altı çizildi
Sağlık örgütleri yaptıkları ortak açıklamada şu ifadelere yer verdiler; "Bu çevre felaketinde, flotasyon tesislerindeki havuzların patlaması tüm flora ve faunaya zarar vermiş ve toprak, bitki örtüsü ve sular bu tür ağır metallerle kontamine olmuş ve zehirlenmiştir. Flotasyon tesisleri etrafında gerekli önlemlerin ilgili bakanlıklar tarafından alınması yanında Kelkit Çayı’nın suladığı alanlarda bulunan tüm yerleşim yerlerindeki vatandaşların ağır metallerle ilgili uyarılması ve bilgilendirilmesi gerekmektedir. Kelkit Çayı, Kılıçkaya Barajı, Suat Uğurlu Barajı ve Çamlıca Barajı’ndan her gün su numuneleri alınarak ağır metal ölçümleri yapılıp, kamuoyu ile paylaşılmalıdır."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder