20 Şubat 2023 13:53
Dr. Necip Hablemitoğlu suikastı davasında Mahkemeye sunulan HTS kayıtları ile ilgili uzman görüşünde kayıtların hatalı ya da dışarıdan müdahale ile üretilmiş olabileceği ileri sürülüyor.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
Dr. Necip Hablemitoğlu suikastı ile ilgili açılan dava Ankara 28. Ağır ceza Mahkemesinde devam ediyor. Mahkemeye sunulan HTS* kayıtları ile ilgili teknik analiz ve adli bilirkişi incelemesine dair uzman görüşü bu kayıtlar konusundaki tartışmaları yeni bir boyuta sıçratacak. Uzman Görüşünde HTS, "Historical Traffic Search" (Geçmiş Trafik Araması) kayıtlarının hatalı ya da dışarıdan müdahale ile üretilmiş olabileceği ileri sürülüyor.
İDDİANAMENİN ÇATISI 20 YIL ÖNCEKİ HTS KAYITLARI
18 Aralık 2022 tarihinde Ankara’da gerçekleşen suikastın üzerinden 20 yıl sonra açılan davada geçtiğimiz hafta suikastı gerçekleştirdiği ileri sürülen “Levent Göktaş Örgütü” üyesi olmakla suçlanan eski Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) subayı askerler ve FETÖ Örgütü davasından tutuklu isimlerinde bulunduğu tutuklu sanıklar ifade verdi.
Savcı Zafer Güler tarafından hazırlanan iddianamede ÖKK Muharebe Arama Kurtarma (MAK) Alay komutanı Albay M. Levent Göktaş’ın, MİT müsteşarı olabilmek için Fethullah Gülen Cemaati yöneticilerinin telkini ve parasal desteği ile emrindeki askerlere Necip Hablemitoğlu’nu öldürttüğü ileri sürülüyor. 364 sayfalık iddianamenin ana dayanağını suikasttan 6 ay önce ve 6 ay sonrasındaki iletişim verilerini kapsayan HTS kayıtları oluşturuyor. Suikasti gerçekleştirdiği ileri sürülen ÖKK askerleri ve FETÖ Örgütü yöneticileri arasındaki dolaylı ya da doğrudan ilişki bu HTS kayıtları ile açıklanmaya çalışılıyor.
BOZKIR’IN “SENARYOLARI” DELİL OLABİLİR Mİ?
İddianamenin bir diğer dayanağı suikastla ilgili itiraflarda bulunan ÖKK yüzbaşını Nuri Gökhan Bozkır’ın ifadeleri idi. Farklı yer ve tarihlerde birçok kez ifade veren Bozkır’ın hemen her ifadesinde çelişkili şeyler anlatması ve en son mahkeme aşamasında tüm anlattıklarının gazeteci Zihni Çakır’ın telkinleri sonrası oluşturduğu “senaryo”dan ibaret olduğunu ileri sürmesi bu ifadelerin güvenirliği konusunda ciddi soru işaretleri doğurdu.
GÖZLER HTS KAYITLARINDA
Bozkır’ın güvenilmez bulunan ifadelerinin ardından davanın çatısını oluşturan HTS kayıtlarına gözler çevrilmiş durumda. HTS kayıtları ile ilgili ortaya konan birçok çelişkili ve “hayatın olağan akışına uygun olmayan” durumlar nedeniyle bu kayıtların güvenirliği de tartışma konusu olmuş durumda.
KRİTİK DAVALARIN ADLİ BİLİŞİM UZMANI
HTS kayıtları ile ilgili mahkemeye sunulan uzman görüşü bu kayıtların sahte olarak üretilmiş olabileceği şüphelerine neden oldu. Suikast emrini verdiği ileri sürülen Albay Levent Göktaş’ın avukatları tarafından mahkemeye sunulan “HTS Analizi Ve Adli Bilişim İncelemesi” başlıklı uzman görüşünde imzası bulunan kişi Tuncay Beşikçi. Kendisini “Adli Bilişim Mühendisi, Sertifikalı Siber Adli Bilişim Profesyoneli” olarak tanıtan Beşikçi’nin hazırladığı uzman görüşünde kendisinin “FETÖ/PDY iltisaklı Poyrazköy Kumpası Davası, Oslo Görüşmelerinin Sızdırılması, DHKC mensubu kişide Başbakan Erdoğan’ın ev krokisinin bulunması, F. Gülen’i araştıran gazeteci Haydar Meriç cinayeti” gibi kritik davalarda da bilirkişi olarak uzmanlığına başvurulduğu bilgisi de yer alıyor. Kendisine iletilen HTS kayıtları ve baz istasyon verileri üzerinde araştırma yapan uzman, M. Levent Göktaş diğer sanık ve şüphelilerin birbirleri ile iletişimlerinin tespitine yönelik değerlendirmelerde bulundu.
HTS KAYITLARINDAKİ TUTARSIZLIKLAR
İncelemede Necip Hablemitoğlu’nun öldürüldüğü 2002 yılında Türkiye'deki GSM şebekesinin toplam abone sayısının 23.3 milyon civarında olduğu bilgisine yer verilerek, HTS kayıtlarında yer alan baz istasyonu bilgisi ile şüphelilerin hangi mekanda bulundukları ve/veya aralarındaki mesafelerin kesin ve net olarak tespit edilemeyeceği ileri sürüldü.
Dava dosyasına sunulan HTS kayıtları üzerinde çok sayıda tutarsızlık ve hayatın olağan akışına aykırı olacak şekilde veri tespit edildiğine dikkat çekilen uzman görüşünde bunlara tarihsel sıralama ile yer verildi. Bu tutarsızlıklardan bazıları şöyle;
AYNI GÜN, AYNI SAAT İÇİNDE ANKARA, İSTANBUL, TOKAT’TA!
“4 Ekim 2002
Sanık Mustafa Levent Göktaş’ın eşi olduğu anlaşılan Nesrin Göktaş adına kayıtlı 5324080376 numaralı GSM hattının 4 Ekim 2002 tarihli HTS kayıtlarına göre, saat 19:13’de Ankara, saat 19:17’de İstanbul, saat 19:20’de tekrar Ankara, 19:25’te Tokat ve 19:35’de tekrar Ankara’daki baz istasyonlarından sinyal almış.
Sanık Mustafa Levent Göktaş’a ait olduğu iddia edilen aynı tarihli HTS kayıtlarına göre, saat 18:47’de Ankara, 18:57’de İstanbul, 19:10’da Tokat ve 19:17’de tekrar Ankara’daki baz istasyonlarından sinyal aldığı tespit edilmiş.
10 Ekim 2002
Sanık L. Göktaş’ın kullanımında olduğu iddia olunan 533 731….numaralı GSM hattı 10 Ekim 2002 tarihinde saat 11:25’te Ankara, 11:27’de Konya, 11:36’da Ankara ve 11:38’de tekrar Konya ilinden teknik sinyal almış.
16 Ekim 2002
Sanık L. Göktaş’a ait olduğu iddia 16 Ekim 2002 tarihli HTS kayıtlarına göre, sanık telefonu saat 17:58’de Ankara, 19:15’te Edirne, 19:21’de Afyon, 19:22’de Bartın ve 19:27’de tekrar Ankara, 19:37’de İstanbul, 19:50’de Ankara’dan sinyal alındığı tespit edilmiş.
İKİ YIL ÖNCE ÖLEN BABA İLE TELEFON GÖRÜŞMESİ!
4 Aralık 2002
HTS kayıtlarına göre Sanık M. Göktaş’ın kullanımında olduğu iddia olunan GSM hattı, 4 Aralık 2002 tarihinde saat 15:52 ile 16:13 aralığındaki 20 dakika içerisinde sırasıyla Kayseri, Çanakkale, Ankara ve Çanakkale illerindeki baz istasyonlarından sinyal almış. Yine bu HTS kayıtlarına göre L. Göktaş iki yıl önce vefat eden babası ile 6 saniye görüşmüş ve 4 yıl sonra taşınacağı adresten sürekli baz istasyon sinyali almış!
Buna benzer birçok tutarsızlık ve hayatın olağan akışına aykırı durumların tespit edildiği HTS kaydı ile ilgili uzman görüşünde şöyle deniliyor; “Sonuç olarak, HTS kayıtlarında çok fazla sayıda baz istasyon hatası tespit edilmiş, bu hataların ancak bilgisayar ve GSM sistemlerindeki ciddi bir kaymadan ve/veya HTS kayıtlarına dışarıdan müdahale ile oluşabileceği kesin ve net olarak anlaşılmıştır.”
“DIŞARIDAN MÜHADALE EDİLMİŞ YA DA VERİ KAYMASI OLMUŞ”
Raporun sonuç kısmında ise şu görüşlere yer verildi;
▪ HTS kayıtlarının manipülasyona açık olduğu ve hukuki delil niteliği taşımadığı,
▪ İncelenen HTS kayıtlarında çok fazla sayıda, teknik olarak mümkün olamayacak ve hayatın doğal akışına aykırı şekilde kaydedilmiş hatalı baz istasyon verisi tespit edildiği, L. Göktaş kullanımında olduğu iddia olunan her iki GSM numarasının da dakikalar içerisinde aralarında yüzlerce kilometre fark bulunan farklı illerdeki baz istasyonlarından sinyal aldığının anlaşıldığı, kayıtlardaki bu hataların ancak dışarıdan müdahale ile ve/veya bilgisayar veya GSM sistemlerindeki büyük bir veri kayması ile oluşabileceğinin kesin ve net olarak anlaşıldığı, sonuç olarak söz konusu HTS kayıtlarının “hukuki delil” olarak değerlendirilemeyeceği,
* HTS (İng. Historical Traffic Search) belirli bir numaraya ait iletişim bilgilerinin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması ama ile kişilerin telefonlarıyla gerçekleştirdikleri görüşmelerin arayan, aranan; arama zamanı, arama süresi, arama yeri ve sinyal alınan baz istasyonları gibi bilgilerini kapsayan veri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder