14 Haziran 2001 Perşembe

DUSAŞ: Sağlıkta özelleştirme bataklığına bir örnek

Foto kodu: ssk-d (Tabip odasındaki basın açıklaması)


İZMİR - Sağlık'ta özelleştirme uygulamalarının geldiği boyut ve sonuçları, son olarak İzmir DUSAŞ Özel Tıp Merkezi belgelerine, İzmir DGM tarafından elkonulması ve gözaltına alınan 16 kişiden 7 sinin tutuklanmasıyla bir kez daha gözler önüne serildi. Basında "Beyaz önlük operasyonu" olarak adlandırılan DUSAŞ Özel Tıp Merkezi'nde ortaya çıkarılan yolsuzluk olayı, SSK'nın bazı sağlık hizmetlerini anlaşmayla özel sağlık merkezlerine yönlendirmesi ile ortaya çıkan yolsuzluk ve bir dizi diğer kirli ilişkinin ilki de değil. Daha önce Ankara Özel Has Polikliniği'nde bir benzeri yaşanan ve SSK'nın poliklinikle anlaşmasını iptal etmesiyle sonuçlanan bu uygulama, DUSAŞ örneğinde basına yansıtıldığı biçimiyle, "şirket sahiplerinin aynı binada hizmet veren bazı gözlükçülerle girdiği yolsuzluk ve sahtecilik" temelindeki kirli ilişkilerin çok ötesinde, yıllardır SSK'da uygulanan politikaların ve sağlıkta özelleştirme batağının ulaştığı boyutları göstermesi açısından da önemli.

Kaynak kime yok?

DUSAŞ gibi sadece ayakta tedavi hizmeti veren bir özel sağlık merkezine İzmir Tabip Odası'nın belirlemelerine göre aylık 800 milyon-1 milyar TL. arasında bir para akışı sağlanırken, "Kaynak yok" gerekçesiyle bir türlü hizmete sokulmayan ve 400-500 yataklı olması planlanan SSK Buca Hastanesi'nin en az üç kez hizmete açılabileceği belirtiliyor. SSK Buca Hastanesi'nin hizmete girmesi için gerekli olan 5-6 trilyon lira, 2000 yılı rakamlarına göre SSK'nın İzmir'de dışardan aldığı sağlık hizmetleri için ödenen 18.4 trilyon liranın 1/3'ü kadar! Türkiye nüfusunun %50'sine, bünyesindeki 7000 hekimle hizmet vermeye çalışan SSK hakkında, -hekim, araç-gereç ve özellikle yardımcı sağlık personelindeki açıklarına hiçbir olumlu çözüm getirmeyen siyasi iktidarların bilinçli politikaları nedeniyle- kamuoyunun gözünde hiçte haketmediği bir aleyhte önyargı oluştu. Yine "Serbest piyasacı-Yeni Dünya düzencisi" siyasi iktidarlar tarafından SSK'nın bu sorunları, gerek kurumun altyapısının iyileştirilmesi, gerekse insan gücü bakımından geliştirilmesi yerine, önce yataklı tedavi hizmetleri, daha sonra da ayakta tanı ve tedavi hizmetlerinin özel sağlık sektörlerinden satın alınması ile sorunların üzerine daha beter bir sorun da eklenerek "çözüme kavuşturuldu". SSK'nın kendi ürettiği sağlık hizmetine oranla, satın alınan yataklı tedavi hizmetlerinin 4 misli, ayakta tanı ve tedavi hizmetlerinin 3 misli daha pahalı olduğu İzmir Tabib Odası tarafından yapılan çeşitli incelemelerde ortaya çıkarken, bu politikaların SSK'nın kaynaklarının tüketilmesine ve sağlık harcamalarının artmasına yolaçacağı, SSK yönetimine ve kamuoyuna duyurulmasına rağmen uygulama aynen devam ettirilmiştir. Bununla da kalınmamış, gerek SSK üst yönetimi, gerekse SSK'nın İzmir yönetimi sağlık hizmetlerinin özel sağlık sektörlerinden satın alınmasını özendirmek için her türlü gayreti de gösterdiler.

DUSAŞ her yönüyle kollandı

DUSAŞ örneğini mercek altına alırsak; 1- DUSAŞ ile yapılan ilk sözleşme 1 yıllık iken, hekimlerin ve hastane yönetimlerinin sürekli yakınmalarına, bunları yazılı ve sözlü olarak iletmelerine rağmen sözleşme, SSK tarihinde hiç rastlanmadık biçimde ilk bir yılın sonunda 3 yıllık uzatılmıştır. 2- DUSAŞ sözleşmesinde, faturaların 30 gün içinde ödenmesi, aksi halde güncel oranlar üzerinden faiz cezası ödeneceği maddesi konmuştur. Aynı SSK üniversite hastanelerine "para yok" gerekçesiyle aylarca ödeme yapmamış, bunun sonucu olarak üniversite klinikleri SSK hastası kabul etmemektedir. 3- Kamu hastanelerinin faturalarının incelenmesi için her branştan uzmanların oluşturduğu fatura kontrol komisyonları mevcutken, DUSAŞ faturaları bu komisyonun incelemelerinden ayrı tutulmuştur. 4- SSK dispanserleri ile hastaneler arasındaki sevk zinciri DUSAŞ örneğinde bozulmuş, SSK İzmir yönetiminin özendirmesi sonucu, birinci basamak sağlık hizmetleri atlanarak İzmir'in her yerinden bu özel sağlık merkezine başvurular yapılabilmiştir. Basındaki adıyla "Beyaz önlük operasyonu" altı kişinin tutuklanması ve SSK ile DUSAŞ arasındaki sözleşmenin iptali ile şimdilik durulmuş görünse de, SSK yönetimleri ve siyasi otoritelerin politikaları bu türden olaylarının ilerde de yaşanmasını neredeyse kaçınılmaz hale getirn yanlışları bünyesinde barındırmaktadır. Özelleştirilen bireysel sigortacılık hizmetleri bu nokta da örnek olarak verilebilir.

Çözüm: Sağlıkta özelleştirmeler durdurulsun

SSK'da yaşanan tüm bu sorunlar ve DUSAŞ'ta ortaya çıkanlarla ilgili dün İzmir Tabip Odası'nda, Yönetim Kurulu üyesi Dr. Mete Güzelant tarafından yapılan basın açıklamasında çözüm önerileri olarak; SSK'nın insan gücü ve altyapı olarak eksikliklerinin giderilmesi, sağlıkta özelleştirme politikalarına son verilmesi, SSK'nın personel açığının kapatılarak, çalışanların ekonomik ve özlük haklarının geliştirilmesi önerilerek, birinci basamak sağlık hizmetlerindeki yatırımların tasarruf genelgesi v.s gerekçelerle engellenmesinden vazgeçilmesi istendi. (Evrensel)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...