Altın madencileri Kaz Dağı'ndan vazgeçmiyor. Geçtiğimiz yıl ÇED raporları mahkeme tarafından reddedilen şirketler, bu mahkeme kararını aşabilmek için şimdi yeni ÇED süreçleri başlatıyor. Oysa mahkemenin bu altın madencisi şirketlerin Kaz Dağı'na üşüşmesine dur diyen kararının ana gerekçesi olan “toplam etki” orta yerde duruyor.
Özer Akdemir
Karadağ köylülerinin direnişi ve mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı sonrası apar topar araziyi terk eden Esen Eczacıbaşı Şirketi’nin gidişi Kaz Dağlarını sevindirirken, diğer altın madencisi şirketler boş durmadı. Bunlardan birisi geçtiğimiz aylarda sermayesi el değiştiren, Lapseki Şahinli’de altın işletmeciliği yapmak isteyen Batı Anadolu Madencilik şirketi. İlk başvuru ÇED Raporu Çanakkale İdare Mahkemesi tarafından reddedilen şirket şimdi yeni bir ÇED süreci başlatmak istiyor. ÇED sürecine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan “olur” çıkarken, ÇED Halkın Katılımı toplantısının 24 Aralık Salı günü yapılacak.
MEYVECİLİK TEHDİT ALTINDA
Madencilik açık ocakta patlatmalarla yapılacak. Şirket, işletme ömrü 8 yıl olan madende yılda 1.200.000 ton cevher işleyerek 9.200.000 ton pasa oluşturacak. Bu büyüklükte bir pasa dağının bölgenin ekolojik yapısına, endemik bitki ve hayvan varlığına zararı olmaması olanaksız. Nitekim “gerekli önlemlerin alınması” koşuluyla altın madenciliğine yeşil ışık yakan bilirkişi raporunda bile madenciliğin ekolojik açıdan yöreye zarar vereceğinin altı çiziliyor. Yine Çanakkale’nin en önemli meyvecilik üretimi yapılan yeri olan bölgede bu üretimin madencilikten olumsuz etkileneceği de en önemli endişelerden birisi. Neredeyse tamamı ormanlık olan alanda madencilik sırasında kaç ağaç kesileceği de belirsiz.
Maden işletmelerinin
TOPLAM ETKİ HALA HESAPLANMADI
Şirketin iptal edilen ÇED raporunda olduğu gibi bu yeni ÇED başvuru dosyasında da faaliyet alanı olarak gösterdiği 359 hektarlık alan konusu da tartışmalı. İlk ÇED raporunda
Eklenme Tarihi: 17 Aralık 2014
www.evrensel.net/haber/99986/kapidan-kovuluyor-bacadan-giriyorlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder