Soma Yırca’da mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdiği
halde, köylüler dövülerek, binlerce zeytin ağacına kıyılmıştı. Aynı şey Urla’da
da yaşanmasın diye, köylüler nöbette.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
İzmir’in Urla ilçesine bağlı Ovacık’ın denize nazır
tepelerindeki ormanlık alanın içinde RES için yapılan ağaç kesimi köylülerin
engellemesiyle durdu. Ormanın içine çadır kuran orman kesim işçileri önceki gün
durdurulan ağaç kesimi için yeniden izin çıkmasını bekliyor.
Bölgeye 6 Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) tribünü kurmak
isteyen şirket, şimdiye kadar 20 kadar ağaç kesebilmiş. Benzinli testerelerin
sesine koşup gelen Ovacık köylüleri engel olmuş işlerine. Sağduyulu bir
görevlinin ağaçlara sarılan köylülerin can güvenliklerinin olmadığını görüp,
durdurması ile daha fazla ağaç katledilmesinin önüne geçilmiş.
ÇAMLARIN DAHA KOZALAKLARI ÜZERİNDE
Çiçeklerini dökmüş sarı kantaronlar, kekikler ve dağ
çileklerinin arasında boylu boyunca uzanmış ağaçların kesiklerinden reçine
sızıyor toprağa. Çam kokusu, reçine kokusu, yağmurun kokusuna karışıyor.
Kozalakları üzerinde çamlar, onlarca yıldır gölgeledikleri toprağın üzerine
uzanmışlar, son uykularına hazırlanır gibiler. Hafif eğimli bir arazide 10 metre genişliğini bulan
bir alandaki bütün ağaçlar işaretlenmiş. Önce kırmızı sayılarla işaretlenen
ağaçlar, daha sonra gövdelerine baltalarla kazılan küçük kesiklerle
işaretlenmeye başlanmış.
‘YIRCA OLMASIN’
Urla Ovacık Köyü Muhtarı Veysel Erköse, kesilecek ağaç
sayısının 1000’i bulacağını söylüyor: “Bugün engel olabildik, kestirmemek için
bekleyişimiz devam edecek. Bu ağaç katliamına karşı dava açtık, en azından o
davanın sonucunun beklenmesi lazım. Soma Yırca’ya dönmesin bizim ağaçlarımız
da. Herkesin desteğini bekliyoruz” diyor.
‘KESİN’ EMRİNİ BEKLİYORLAR
Ağaç kesim işçileri, naylon brandalarla derme çatma bir
baraka kurarak, ormanın kenarında “kesin” emrini beklemeye devam ediyor.
Daracık barakada ateş yakıp yemek hazırlığına girişirken bir kısmı, bazıları da
kestikleri ağaçları küçülterek akşam yakacakları odunu hazırlıyor. Yağmur arada
çiseliyor ve aralık soğuğu Ege’de de olsa, geceleri insanların içine kadar
işliyor. Birkaç saat önce ormanın bir parçası olan ağacın dalları kesim
işçilerinin ateşinde acıklı sesler çıkararak yanıyor. Köylülerin ise ağaç
nöbeti devam ediyor.
AĞAÇ ACISI YAŞAMAK İSTEMİYORUZ’
Köylülerin avukatı Hande Atay “Proje, ormanın içinde ve çok
geniş bir alanı kapsıyor proje. 2 milyon küsur metrekare için izin alınmış
durumda. Tribünler devasa büyüklükte ve koca bir ormanı bu proje için yok
edecek bu şirket. Şirketler 2008 mevzuatına göre yenilenebilir enerji diye “ÇED
gerekli değildir” almışlar ama, Urla bölgesinin yapısına, özelliklerine, bitki
dokusuna baktığımızda çevresel etkisini değerlendirmeden izinlerin verilmemesi
lazım. Yırca’daki gibi daha fazla bir ağaç acısı yaşamak istemiyoruz” dedi.
‘İZMİRLİLERİ DESTEĞE BEKLİYORUZ’
Emekli sınıf öğretmeni Ahmet İnan, doğma büyüme Urlalı
olduğunun altını çizdikten sonra şunları dile getiriyor: Emekli olduğum yıllar
öğrencilerimle fidanlar dikerek fıstık çamları yetiştirdik. Şimdi onları
gördükçe gurur duyuyorum. Birileri gelip kesecek, içim acır. EGEÇEP Yürütme
Kurulu Üyesi ve Hukuk Komisyonu avukatlarından Berrin Esin Kaya, “Ege
Bölgesinde özellikle enerji maden çalışmaları nedeniyle yoğun olarak çevre
katliamı gerçekleştiriliyor. İzmirlilerin buraya destek vermesini bekliyoruz”
dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Urla Şube Başkanı Ali Yanar da,
“Burası Urla’nın nefes borusu. İki ateş arasında kaldı orman, bir taraftan bu
RES’lerle ormanlarını kaybediyor Urla, diğer taraftan Aliağa’da kurulan termik
santrallerin dumanı nedeniyle Urla zehir ortasında kalacak” dedi.
KADIN BAŞKANDAN DESTEK
Urla'nın Ovacık Köyü'nde rüzgar enerjisi santrali (RES)
kurulması için bin ağacın kesilmek üzere işaretlenmesi ve Danıştay'dan gelecek
cevabın beklenmeden ağaçların kesilmeye başlanması üzerine Urla Belediye Başkanı
CHP'li Sibel Uyar ve Meclis üyeleri, durumu yerinde tespit etmek ve mücadele
eden köylü halkına destek için ağaçların kesildiği bölgeye gitti.
Urla Belediyesi olarak Danıştay'a dava açtıklarını belirten
Başkan Uyar, "Eylül ayında ÇED gerekli değildir kararına dava açtık. Fakat
ÇED gereklidir. Ancak yürütmenin durdurulması gelmedi, ret olundu. Ekim ayında
Danıştay'a tekrar başvurduk. Danıştay'dan gelecek cevabı bekliyoruz. Aslında
burada kurulması planlanan RES'in kararı 2008 yılında alınıyor ve bize itiraz
süremizin geçtiği söylenerek reddediliyor. Fakat 2008 yılında böyle bir haber
gelmemiş. Dolayısıyla öğrendikten sonra gerekli çalışmaları yaptık fakat
şimdilik bir sonuç elde edemedik. Yasal tüm belgeler alınmış. Bununla ilgili
ruhsatın iptali istemi ile firmaya da bir dava açtık. Kanuni olarak yapılması
gerekenleri yaptık. Karar gelmeden kesilmesini engellemek istiyoruz. Danıştay
kararı beklensin" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder