Özer AKDEMİR
Artvin
Artvin
Artvinli Cerattepe’de işletilmek istene altın-bakır madenine
karşı yaşam alanlarını korumakta kararlı. Bilirkişi keşfi için hazırlanan
Artvinliler önceki keşifinden sonra açıklanan rapordaki gibi “Ya maden ya
Artvin” cümlesini görmek istiyorlar.
YAŞAMIN ORTAK SİYASETİ
Akşam üzeri geldiğimiz Artvin’de kentin ana caddelerini
üzerine “Geldikleri gibi gidecekler”, “Cerattepeyi yağmacılara talan
ettirmeyeceğiz” yazılı pankartlar göze çarpıyordu. Günlerdir maden karşıtı
eylemlerin toplanma yeri otoparkın hemen yanındaki Yeşil Artvin Derneği yine
hareketliydi. Derneğin bulunduğu binada Atatürkçü Düşünce Derneği, Ülkü
Ocakları ve Yeşil Artvin Derneği’nin yan yana bulunması altın madenine karşı
kentteki siyasi birlik atmosferinin de bir yansıması gibiydi. Birçok dernek
yöneticisi ve kente bilirkişi keşfi için gelen kurum temsilcileri Eğitim Sen’de
yapılacak keşif öncesi planlama yapabilmek için toplantı yapıyordu. Her zamanki
konukseverliği ile Artvinliler kendilerine destek için gelen konuklarını sıcak
çay, sohbet ve ikramlarla ağırladılar.
ANKARA PATLAMASI HABERİ
Ankara’dan aynı uçakla geldiğimiz TMMOB yönetim kurulu
üyeleri ve avukatlarla Artvin’e yaptığımız keyifli yolculuk ne yazık ki kente
girerken yerini endişe ve üzüntüye bıraktı. Ankara’dan gelen patlama haberi
gerek bizlerde gerekse Artvinliler de büyük bir üzüntü yaratmıştı. Ayağımızın
tozuyla gittiğimiz Yeşil Artvin Derneği’ndeki ana konu da bir gün sonra
yapılacak çok önemli Cerattepe keşfi değil, Ankara patlaması oldu.
'HUKUKİ SÜREÇTEN HİÇ UMUDUM YOK'
Yeşil Artvin Derneği’nin bir önceki yöneticilerinden Göksel
Öztürk’ün berber dükkanında sohbet ettiğimiz CHP Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutan, bilirkişi keşfinden ve hukuki süreçten hiç de umutlu olmadığını
gizlemedi. Kendisi de bir hukukçu olan ve yıllarca Cerattepe davasının
avukatlığını yaptığını söyleyen Bayraktutan, davanın ardında çok büyük bir
siyasi kararın ve baskının olduğunu söyledi. Cerattepe altın madeninin 25 yıla
varan öyküsünü özetleyen Bayraktutan, madenin Cengiz Holdinge verilmesindeki “Ali
Cengiz oyununu” da anlattı; “İhalenin öyle şartları vardı ki adrese teslim bir
ihale olduğu hemen belliydi. Bunu o dönem açıkladım da, bu ihale Cengiz’e
verilecek” dedim. Bunun üzerine bir oyuna başvurarak ihaleyi Özaltınlara
verdiler ve Başbakan ihale ile ilgili spekülasyonlar boşa çıktı diye açıklama
yaptı. “Göreceğiz” dedim ve çok kısa bir süre sonra rödovans usulüyle alan
Cengiz’e bırakıldı” dedi. Bayraktutan Cerattepe’nin Cengiz’e verilmesinin
ardında yatan kişinin eskiden Maden İşleri Genel Müdürlüğünde çalışan ve şu
anda Başbakanlık müsteşar yardımcılığı görevinde bulunan bir bürokratın olduğu
iddiasını ortaya atarken, bunu Başbakanın yüzüne söylediğini aktardı.
'BURASI CİZRE DEĞİL SÖZÜM YANLIŞ ANLAŞILDI'
Jandarma, polis saldırıları ve halkın direnişi sürecinde
sarfettiği “Burası Cizre, Silopi değil, Artvin. Bir cumhuriyet kenti” sözünün
de yanlış yererle çekildiğini ileri süren Bayraktar, “Ben orada gidin bu
şiddeti Cizrelilere yapın demedim, asla demem de. Ben yıllardır Türkiye’nin en
sakin kenti olan Artvin’lileri birer terörist gibi görmeyin dedim. HDP’liler
başka yöne çektiler bunu ve eleştirdiler” diye konuştu.
'HDP’Lİ VEKİLLERE ‘ARTVİN’E GELMEYİN’ DEDİM'
HDP’lilerin siyasi hesaplar peşindi olduklarını, Mecliste bu
nedenle kendilerinden önce soru önergesi teklifi verdiklerini ileri süren
Bayraktutan’ın bu siyasi harekete mesafeli yaklaşımı da dikkat çekti.
Kendisinin de eski bir devrimci gelenekten geldiğini söyleyen Bayraktutan Kürt
siyasi hareketi ile ilgili Artvin’deki algının yıllardır değişmediğini iddia
etti. Bayraktutan; “Açıkçası Artvin’e gelmelerini de istemedim HDP
vekillerinin. Burasının yapısı çok farklı. HDP’lilerin anlayışına karşı
büyük bir anti-pati var. İş hemen başka noktalara çekilebiliyor. Bu yüzden
üzülerek HDP’li vekillere Artvin’e gelmeyin dedim” diye konuştu.
'DIŞARDAN DESTEK İSTEMİYORUZ'
Artvinlilerin dışarıdan destek istemediği sözlerine de
açıklık getiren Bayraktutan, “Burası küçük bir yer. Herkes birbirini tanır,
bilir. O yüzden kötü amaçlı, provokasyon amacıyla gelenler hemen belli olur.
Biz zaten bütün bir kent direniyoruz madene karşı. Bu provokasyonları,
kışkırtmaları önlemek için böyle bir düşüncemiz var” diye konuştu. Bayraktutan
gibi kentte görüştüğüm birçok kişinin de benzer görüşü paylaştığını, Artvin
direnişine destek olmanın en iyi yolunun Artvine gelmek değil, herkesin bulundukları
yerlerde Artvin’e destek eylemleri yapmaları olduğunu gördük.
SAKİN AMA KARARLI
Artvin, hava durumu yağışlı görünmesine rağmen güne güneşli
başladı. Kurumlar hariç, sadece 750’ye yakın vatandaşın bizzat davacı olduğu,
Türkiye’nin en büyük çevre davasının bilirkişi keşfi öncesi kent sakin ama
kararlı. Ortak bir amaç üzerinde birleşen halk olmanın, haklı olmanın, yaşam
alanlarına sahip çıkmanın bilinçli kararlılığı bu.
Eklenme Tarihi: 14 Mart 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder