Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Özer AKDEMİR
21-26 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan
Ormancılık Haftasına girerken siyasi partilerin ormancılığa bakış açılarını
ortaya koyan bilimsel bir çalışma geçtiğimiz günlerde İstanbul Üniversitesi
Orman Fakültesi Dergisinde yayınlandı. Bartın Üniversitesi öğretim üyeleri
Prof. Dr. Erdoğan Atmış ve ve Yard. Doç. Dr. Hikmet Batuhan Günşen imzalı
makalede 2015 yılında seçime giren siyasi partilerin seçim bildirgeleri ormancılık
konusu özelinde ele alındı.
"ÖNEMLİ FARKLAR
VAR"
"Türkiye’de 2015 yılı genel seçimlerinde siyasal
partiler ve ormancılık ilişkileri" başlıklı makale siyasi partilerin seçim
bildirgelerinde/beyannamelerinde yer verdikleri ormanlar ve ormancılıkla ilgili
beyanlar ekseninde, partilerin ormancılık politikaları değerlendiriliyor.
Makalede 7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015 tarihlerinde yapılan genel seçimlere
katılan 11 partinin seçim bildirgeleri incelenmiş. Toplanan veriler “Belgesel Tarama” ve “İçerik
Analizi” yöntemleriyle analiz edildikten sonra sekiz başlık altında
değerlendirildi. Bu değerlendirmeler sonucunda; siyasi partilerin ormanlara
yaklaşımları konusunda önemli farklılıklar olduğu ortaya konarken, ormana
varlık değil kaynak gibi yaklaşımların yanı sıra, bazı partilerin popülist
söylemler, abartılı vaatler de bulunduğu tespitleri yapılıyor.
PARTİLERİN İLGİSİ 2B ARAZİLERİ
Seçim bildirgelerinde yapılan incelemeler sonrasında;
ormanların mülkiyeti ve işletilmesi konusuna sadece bir parti, seçimlerin
ardından başkanlık kurulu istifa eden ANAPAR
ormanların satılmasına ve kiralanmasına karşı beyanda bulunduğunun
belirtildiği makalede, diğer partilerin özelleştirme konusunda olumlu veya
olumsuz anlamda herhangi açıklama yapmadıkları dile getirildi. Siyasi
partilerin orman mülkiyeti ve işletmeciliği başlığı altında ilgi gösterdikleri
konunun orman dışına çıkarılmış alanlar olan 2B alanlarının nasıl
değerlendirileceği konusu olduğu görülürken, partiler bu konuya yaklaşımda da üçe
ayrılmış; 1- 2012 yılında kanunla bu alanların satışıyla ilgili bir düzenleme
yapılmamış gibi görüş bildiren muhalif partileri (MHP, SP, DP),
2- 2012 yılında yapılan düzenlemenin yetersiz olduğunu savunan
ve konuyu daha adil bir şekilde çözeceğini iddia eden muhalif partileri: (CHP, HDP, DSP) ve
3- 40 yıldır çözülemeyen sorunu” 2012’de çıkardığı
kanunla çözdüğünü iddia eden iktidar partisi AKP. Makale AKP'nin 2002 ve 2007 seçim beyannamelerinde 2B
konusuna hiç yer vermezken, 2011 seçim beyannamesinde 2B alanlarının kamu
yararına tekrar düzenlenmesi gerektiğini savunarak, bu konudaki yasal
düzenlemenin hazır olduğunu bildirdiğini bu vaadini de 2012 yılında uyguladığını
dile getiriyor. Makale konu ile ilgili; "Tabii ki bu düzenlemenin kamu
yararına olup olmadığı sorgulanmaya muhtaçtır" yorumunu yapıyor.
"TABİATI BOZUK
YASA" YOLDA!
Orman toplum ilişkilerine değinen AKP ve MHP'nin bu ilişkileri sadece orman köylüsünün
kalkındırılması açısından ele alan öneriler sunduğunun belirtildiği
araştırmada, bu partilerin 2011 seçimlerinde olduğu gibi başta kentte
yaşayanlar olmak üzere diğer ilgi gruplarının ormanla ilişkileri konusunda bir
değerlendirme yapmadıklarının altı çiziliyor. AKP'nin seçim öncesi toplumsal
muhalefetin tepkisi nedeniyle TBMM'den bir türlü geçiremeyerek geri çekmek
zorunda kaldığı “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu”nu seçim
beyannamesine koyduğuna vurgu yapılan araştırmada, "seçimi kazanan AKP’nin bu yasayı tekrar gündeme
getireceği çok açıktır" denildi.
KORUMAK MI YARARLANMAK
MI?
Ormancılık hizmetleri ve korunan alanlar konusunda DSP, MHP, AKP, CHP gibi partilerin
korumadan çok yararlanma eksenli olarak konuya yaklaştığının ifade edildiği
araştırmada, ANAPAR, HDP, SP'nin
ise korumacı bir yaklaşımı öne çıkartarak, mevcut iktidar partisinin doğa ve
ormanlar üzerinde aşırı tahrip yaratan uygulamalarına son vereceklerini, bu tür
projeleri iptal edeceklerini belirttikleri ifade edildi. AKP'nin bir yandan "korunan alanların yönetimi konusunda
iyileştirmeler yapacağını” iddia ederken, iktidarı döneminde
uyguladığı tahrip edici-gelir getirici politikaları da savunmasındaki çelişkiye
vurgu yapılan araştırmada, "Ayrıca AKP’nin
iktidarları döneminde artırdığını söylediği korunan alan sayısı ve alanı
konusundaki bilgiler de yanıltıcıdır" deniliyor. AKP'nin ağaçlandırma ve erozyon
kontrolü gibi konularda da yanıltıcı
rakamları paylaşmakta bir sıkıntı görmediğinin altı çiziliyor.
HER KOŞULDA HES'Cİ
PARTİ
Bir parti hariç (BTP) partilerin çoğu çevreye ve ormanlara
zarar veren nehir tipi HES’ler konusunda düşünce birliği içinde olduğunun
tespit edildiği araştırmada. muhalefet partilerinin nehir tipi HES’lerin
zararlarına vurgu yaparak bunları ya tamamen iptal edeceklerini, ya da ÇED
sürecinde daha hassas davranacaklarını belirtirken, iktidar partisi olan AKP'nin de 1 Kasım öncesi seçim
bildirgesine eklettiği bir hükümle, artık 10 MW gücünün altındaki HES’lere izin
vermeyeceğini açıklayarak, nehir tipi HES’lerin yapmakta olduğu tahripleri bir
nebze de olsa kabul ettiğinin altı çizildi. araştırmada tüm bunlara rağmen BTP'nin, su kaynaklarını
harekete geçirerek hidroelektrik santralleri devreye koyacağını, barajlar ve
hidroelektrik santrallerin yapımına önem vereceğini bildirdiği ortaya serildi.
ÇED SÜRECİ
BEYANNAMELERE GİRDİ
Araştırmada ÇED süreci ile ilgili de ilginç değerlendirmeler
yapılıyor. Siyasi partilerin 2007 ve 2011 genel seçim bildirgelerinde ÇED
konusunda hiçbir yorumda bulunmadıklarının dile getirildiği araştırmada 2015
genel seçimlerinde ise MHP, SP ve CHP;
ÇED süreçlerinin çevre ve orman kaynaklarını korumak konusunda
hassas olmadığını, tam tersine bu varlıklara zarar veren yatırımların önünü
açan süreçler olduğunu vurgulayarak, bu süreci bilimsel ve tarafsız bir hale
getireceklerini, hatta stratejik ÇED yaptıracaklarını (SP) belirttiği kaydedildi.
İKTİDAR OLUNCA
UNUTUYORLAR
Tüm bu değerlendirmelerin sonrasında siyasi partilerin
ormanlara yaklaşımları konusunda önemli farklılıklar olduğu , kimisinin
ormanlara bir varlık değil de gelir getirecek bir kaynak olarak yaklaştığı, tespitinin
yapıldığı makalede şu görüşlere yer verildi; "bazı partilerin ormanlara
bir varlık değil de gelir getirecek bir kaynak olarak yaklaştığı halkın hoşuna gidecek popülist söylemler
geliştirdiği, abartılı veya yerine getiremeyeceği vaatlerde bulunduğu ve
ormanlar hakkındaki görüşlerini sağlıklı bilgilere dayandıramadığı
söylenebilir". Partilerin seçim bildirgelerinde yer verdikleri vaatleri,
hükümet olunca mutlaka yerine getireceklerinin bir garantisinin olmadığının
aktarıldığı makalede, "Hatta bu vaatlerin çoğunu yerine getirmek konusunda
pasif kalmaktadırlar. Fakat seçim bildirgelerinde ormanlar hakkında yer
verdikleri ibareler, bilim çevrelerinin ve toplumun o partilerin ormancılık
politikaları hakkında bir izlenim oluşturmasını sağlamaktadır" denildi.
Eklenme Tarihi: 19 Mart 2016
http://www.evrensel.net/haber/275342/siyasi-partiler-ormanlara-varlik-degil-kaynak-muamelesi-yapiyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder