Özer AKDEMİR
Küresel ısınma ve çevre kirliliğine karşı, Türkiye’nin de
içinde yer aldığı 13 ülkede gerçekleştirilecek olan etkinliklerin bir adımı da
önceki gün Foça’da düzenlenen “Kömürden Kurtul Geleceğini Kurtar” paneliyle
atıldı.
Aliağa Foça arasındaki kirli sanayilerin yanı sıra özellikle
yapımı planlanan termik santrallerin yaratacağı çevre ve sağlık etkilerine
dikkat çekmek için yapılan panelde yöredeki kirlilik bir kez daha gözler önüne
serildi.
ENERJİ YALANLARI VE GERÇEKLER
Foça Reha Midilli Kültür Merkezinde gerçekleştirilen panelin
ilk oturumda konuşan TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Küçük, enerji
yalanları ve gerçeklerini anlattı. Enerji arzı konuşulurken, ‘Talep var mı bu
talep kimden, nereden?’ diye kimsenin sormadığını belirten Küçük şu bilgileri verdi:
“Ülkenin tükettiği enerjinin neredeyse yüzde 40-50’sini çimento, seramik, demir
çelik sanayileri ve alışveriş merkezleri tüketiyor. Bunlar hiçbir katma değer
üretmezken, doğayı da mahvediyor. Türkiye hükümeti Dünya Enerji Konseyinin
kendisine biçtiği ‘enerji terminali’ olma misyonunu yerine getirebilmek için
ülkenin dört bir yanını yoğun enerji tüketen sektörler ve bunu karşılamaya
dönük enerji üretim yatırımları ile dolduruyor” dedi.
Küçük, kömürden kurtulalım derken sermayeye ‘yenilenebilir
enerji’ adı altında RES, GES gibi teknolojileri önermenin de yanlışlığına
dikkat çekti.
DURUM TAM BİR FACİA
Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali
Osman Karababa, termik santrallerin hiçbir yerde yapılmaması gerektiğini
belirterek, bunların cüruflarının, yağmur sularıyla toprağı, baca atıklarıyla
havayı, filtreleriyle deniz suyunu kirlettiğini dile getirdi. Karababa, “Bu tür
santrallerin yapılması ve işletilmesi akıl dışıdır” dedi. Santraller ve
petrokimya tesislerinden havaya salınan kimyasalların ve bırakılan cürufların,
erken doğum, kısırlık ile başlayan, kanser ve kalp rahatsızlıklarına giden
ölümcül hastalıklara yol açtığını anlatan Karababa; Türkiye’nin dünyanın en
kirli ülkelerden biri olduğunu aktararak, “Durum tam bir faciadır” dedi.
ALİAĞA ÖLÜM TARLASI OLDU
Etkinliğin ikinci bölümünde konuşan Ege Üniversitesi Ziraat
Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Erdem 1996 yılında Alman bilim
insanları ile ortak yaptıkları Aliağa , İzmir hava kirliliği çalışmasını
anlattı.
O günden bu yana durumun çok daha kötüye gittiğini belirten
Erdem, Aliağa’nın ölüme terk edildiğini vurguladı. Erdem, “Bir demirci
dükkanı bile açılmaması gerekirken, hiçbir önlem alınmadan yeni tesisler
kuruluyor. Artık Aliağa ölüm tarlalarına dönüşmüş durumda. Bizi öldürüyorlar,
sokağa inmekten başka çare yok”.
YIRCA’NIN GÖZ YAŞLARI
‘Kömürden Kurtul Geleceğini Kurtar’ etkinliğin son
konuşmasını geçtiğimiz yıl termik santrale karşı mücadele ederken 6 bin 600
zeytin ağaçları Kolin şirketince kesilen Soma Yırca Köyü Muhtarı Mustafa Akın
yaptı.
Termik santraller gelmeden önce köylerinin tarım ve
tütüncülükle geçindiğini belirten şimdi bir tane bile tütün eken kalmadığını
söyledi. Kolin Şirketinin kurmak istediği termik santrale karşı mücadelenin
şirketin köylülere uyguladığı baskı nedeniyle her geçen gün büyüdüğünü kaydeden
Akın, 6 bin 600 zeytinin kesildiği geceyi anlatırken göz yaşlarını tutamadı.
Akın, “6 bin 600 zeytinimizi kestiler ama biz onların yerine 16 bin zeytin
fidanı dikiyoruz. Bu süreçte öğrendiğimiz tek bir şey var; mücadele etmekten
başka çıkar yolumuz yok” dedi.
AMASRA’DAN FOÇA’YA...
Bartın Platformundan Prof. Dr. Erdoğan Atmış, ülkemizde
enerji politikasının ihtiyaçlar doğrultusunda değil yandaşlara rant dağıtmanın
aracı olarak yapıldığını belirtti. Dünyanın gelişmiş ülkelerindeki kömüre
dayalı termik santrallerin kapatıldığını hatırlatan Atmış, Amasra ve Bartın’da
verilen termik santral karşıtı mücadele sürecini aktardı. Atmış, bir bölgeye
bir termik santral kurulduğunda mutlaka devamı geldiği uyarısını Zonguldak
Çatalağzı örneği ile anlattı. Atmış, Amasra ile Foça’nın mücadelesinin
birleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Eklenme Tarihi: 07 Nisan 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder