Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Bergama Ovacık altın madeninin birinci atık barajına komşu
tarlası bulunan Çamköylü İbrahim Duran’ın 3 yıl önce kuruyan mısırlarıyla
ilgili hazırlanan raporda, mısırı madenin kurutup kurutmadığı ile ilgili nihai
kararın yine altın madenine bırakıldığı ortaya çıktı. Sonuç hiç de şaşırtıcı
değil. Konuyla ilgili tek şüpheli olan altın madeni, İbrahim Duran’ın hiçbir
masrafını karşılamadı.
SORUMLU MADEN DEMEYE ELİ GİTMEMİŞ!
Çamköylü İbrahim Duran, 2013’de altın madeninin 1. atık
barajına sıfır konumdaki yaklaşık 10 dönümlük tarlasına mısır ekmişti. Büyüme
aşamasında tarladaki mısırların tamamen kuruması üzerine İlçe Tarım
Müdürlüğü’ne başvuran Duran, tarlasında inceleme yapılmasını talep etmişti.
Bergama Gıda tarım İlçe Müdürlüğü’nden Ziraat mühendisi İsmail Gençer ve köy
muhtarı Emin Candan’ın katıldığı tespitin ardından oluşturulan raporda, mısır
tarlasının batısında Koza Altın Şirketi’nin atık maden havuzu bulunduğu ifade edildi.
Olaydan 3 yıl sonra bize ulaştırılan bu raporda, kurumaların bir alev çarpması,
yanlış kullanılan ot ilacı ya da etrafta etki yapacak bir kimyasalla
olabileceğinin altının çiziliyor. Tutanağa “Bitki kurumasının kesin bir
nedenden olduğu anlaşılamadı” yazan Gençer, gübreleme, sulama, bakım gibi
işlerin düzenli yapıldığını belirttiği tarlanın altın madeni atık havuzundan
kaynaklanmış olabileceğini sadece şu soruyla tutanağa geçiriyor; “Tarlanın
güneydoğusundaki yığıntının arkasındaki arıtma havuzundaki nemin esintisi
bitkiyi bu hale getirebilir mi?” Siyanürlü atıkların toplandığı atık barajından
“arıtma havuzu” diye bahseden Gençer, tarlada yaptığı tespit için 150 TL de
peşin ücret almıştı.
Gençer, çeşitli kalemlerden köylünün zararı ile ilgili
toplam 5.990 TL tutar tespiti yaparken, mısırlardaki kurumanın madenden olup
olmadığı kararını yine madene bırakmış. Köylünün zararının ödenmesini Koza
altının insafına bırakan bir maddeyi de yazmayı ihmal etmemiş; “Zarar nedeni
hakkında nihai kararı ilgili Koza Altın Madeni verip, gerekçede isabetin
varlığı kanaati halinde bu rakamın ilgiliye ödenmesinin sağlanmasına.”
‘MADEN KOVMAKTAN BETER ETTİ’
2013 yaz aylarında yaşanan bu olayla ilgili görüştüğümüz
Çamköylü İbrahim Duran, tutanakla gittiği madende ise kovulmaktan beter
olduğunu söyledi. Madenin hiçbir zararını ödemediğini belirten Duran, “O
zamanki müdürü Cemalettin bey git istediğin yere şikayet et dedi” diye konuştu.
Mısır tarlasının atık havuzuna sıfır konumda olduğunu dile getiren Duran, İlçe
tarımdan gelen mühendis İsmail bey incelemede mısırların atık havuzundaki buhar
nedeniyle kuruduğunu söylerken, bunu tutanağa yazmadığını söyledi. Duran, “Ben
taş taşırım kendime laf söyletmem. Başınızı yesin paranız deyip dava bile
açmadım” dedi. Duran köyde başka köylülerin de ürünlerinde zarar oluştuğunu ama
madenin bu zararları karşıladığını dile getirirken bunun nedeni ile ilgili
şunları söyledi; “Maden o zamanlar kayyıma devredilmemişti. Kendilerinden yana
gördüklerine zararlarını karşılarken bana “Git istediğin mahkemeye başvur”
dediler. Madenin zararları hala devam ediyor ama birşey elimizden gelmiyor.”
‘HALKIN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ YOK’
Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel şunları söyledi;
“Ovacık altın madeni çevresinde tarım yapan köylülerin zaman zaman ektikleri
ürünlerin zarar görmesinden kaynaklı zararları el altından ödemeler yapılmak
suretiyle köylü susturulmuştur. Ancak İbrahim Duran’a ödeme yapılmaması
nedeniyle konudan haberimiz oldu. 36.5 ton mısır alması gerekirken, mahsul 80-100 cm boyunda iken
kurumuştur. İlçe tarım müdürlüğünün yapmış olduğu tespitte “kimyasalın
etkisiyle kavrulmuş” denilmektedir. Tarlanın hemen yanında 1. siyanür atık
barajının olması her şeyi ortaya koymaktadır, çünkü çevrede başka hiç bir tesis
yoktur. Yöre de kanser vakalarının hızla artmasında soluduğu hava kadar
ürettiği ürünlerde ki ağır metallerinde payının da olduğu kaçınılmazdır. Yöre
köylülerinin can ve mal güvenliği kalmamıştır.”
SON DÜZENLENME TARİHİ: 13 NİSAN 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder