
Ayvalık’ta 1. derece sit alanı ve tabiat parkı korumasındaki
denize balık çiftliği yapılması girişimi skandal gerçekleri de gün yüzüne
çıkardı.
Özer AKDEMİR
Ayvalık’ta 1. derece sit alanı ve tabiat parkı korumasındaki
denize balık çiftliği yapılması girişimi skandal gerçekleri de gün yüzüne
çıkardı. Konunun üzerine giden EGEÇEP bileşeni Ayvalık Tabiat Platformunun
araştırmaları balık çitliği yapılacak alanın Ayvalık’ın lağımının döküldüğü yer
olduğunu ortaya koydu. Üstelik, resmi kurumların bu gerçeklerden hiç haberleri
yoktu!
KURUMLARIN HİÇBİR ŞEYDEN HABERİ YOK!
Ayvalık’ın Sahilkent Mahallesi’nde Mavi Bayraklı Engürü
Plajının yaklaşık 1
kilometre açığına yapılmak istenen iki adet balık
çiftliği, Ayvalıklıları harekete geçirdi. Balık çiftlikleri ile ilgili çeşitli
kurum ve bölgedeki site yetkilileri ile görüşen Ayvalık Tabiat Platformu
üyeleri edindikleri bilgilerden sonra hayrete düştüler. Balık çiftliklerinden
bazı kurumların haberi dahi yokken, izin veren kurumların ise bu bölgenin bir
kısmının 1. derece doğal sit alanı olduğu ve tabiat parkı sınırları içerisinde
kaldığını bilmedikleri görüldü. Çevre İl Müdürlüğü balık çiftliği kurulan yerde
1987 yılından beri derin deşarj sisteminin bulunduğunu bilmezken,
Ayvalık’ın lağımının döküldüğü yere balık çiftliği için izin vermekte
sakınca görmemişti!
KAĞIT ÜZERİNDE 11 KURUMUN İZNİ VAR AMA
Balık çiftlikleri Tarım Bakanlığına bağlı ve bu işletmelerin
kurulabilmesi için kağıt üzerinde 11 ayrı kurumdan izin alınması gerekiyor. Bu
kurumlar arasında Genelkurmay, Maliye, Orman, Kültür, Bayındırlık, Ulaştırma,
Çevre ve Turizm Bakanlıkları gibi kurumlar var. Tarım İl Müdürlüğü, Tarım
Bakanlığının balık çiftliği için verdiği ön izne bağlı olarak ÇED raporunun
çıkarılması için projeyi İl Çevre Müdürlüğüne iletiyor. Ayvalık Tabiat
Platformu yaptığı araştırmada bu sürecin işletilmediğini ortaya koyuyor. Üstelik,
yapılmak istenen balık çiftliklerin bu bölgeye kurulmasının önünde birçok yasa
ve sözleşmeden kaynaklı engeller var.
YASALARCA KORUNUYOR
Öncelikle Milli Parklar Kanunu ve Çevre Kanunu’na göre 1.
derece doğal sit alanlarında balık çiftliği kurulamıyor. Oysa Ayvalık’ta
kurulması planlanan 3 balık çiftliğinden birisi tabiat parkı sınırları içinde
ve 1. derece doğal sit alanı korumasında.
Yine 2006’da ve 2007’de Çevre Kanunu’nda yapılan
değişikliklerde “Denizlerde Balık Çiftliklerinin Kurulamayacağı Hassas Alan
Niteliğindeki Kapalı Koy ve Körfez Alanlarının Belirlenmesi” tebliğine göre de
bölgede balık çiftlikleri kurmak olası değil. Çünkü Ayvalık – Altınoluk sahil
bandı Hassas koy, körfez ve kıyılar içerisinde yer alıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma
Genel Müdürlüğünün Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile ortaklaşa
yürüttüğü “Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi
Projesi” Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Raporu’nda: ‘Kimi deniz mercanı alanlarının
tabiat parkı sınırları dışında kaldığı bu yüzden tabiat parkının sınırlarının
genişletilmesinden’ bahsedilirken, bu mercanların bir kısmının balık
çiftlikleri alanında kalması da bu çiftliklere verilecek izinlere engel
durumunda. Aynı raporda Bern ve Barselona Sözleşmeleri ile IUCN
kriterlerine göre koruma altında olması gereken 16 türün tabiat parkı sınırları
içerisinde yaşadığı tespiti var. Yine koruma altındaki Deniz Çayırları,
Posidonia’da bu bölgede bulunmakta.
HALKIN YAŞAM ALANLARI HİÇE SAYILIYOR
Olayın yasal boyutlarının yanı sıra sosyal ve deniz
kirliliği boyutu ise bölgenin nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğunu ortaya
koyuyor. Balık çiftliklerinin yarattığı kirlilik birçok bilimsel raporlarla
kanıtlanmışken, Ayvalık gibi turizmin önemli bir gelir kapısı olduğu bölgede
böylesi bir girişimin sonuçlarının çok kötü olacağını söylemek kehanet olmasa
gerek. Balık çiftlikleri yapılmak istenen bölge Ayvalık’taki balıkçıların en
çok avlanmaya gittikleri alanlar içinde birinci sırada geliyor. Bölgede, çok
sayıda kumsal Ayvalık halkına hizmet ederken, yöre sayısı az olmakla birlikte
otellerin olduğu bir bölge.
Bütün bu sayılanlardan belki de en ilginci ise balık
çiftliği kurulmak istenen alanın Ayvalık derin deşarj sistemine 500 metre mesafede yer alması.
Yani Ayvalık’ın kanalizasyonunun döküldüğü alanda balık yetiştirilmek
istenmekte!
Ayvalık Tabiat Platformu konuyla ilgili yaptığı açıklama da
tüm bu gerekçeleri sıraladıktan sonra şunları dile getirdi: “Ayvalık’ta
yapılmak istenen balık çiftliklerine ister yasal, ister ekolojik, ister
sosyal boyutuyla yaklaşalım elimizde bir tek artı yok. Hukuka aykırı olarak ve
halkın yaşamı hiçe sayılarak yapılmak istenen balık çiftliklerine izin
vermeyeceğiz.”
15 Mayıs 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder