Kadıköy Belediyesi tarafından gerçekleştirilen çevre
festivalinin son gününde yapılan panelde Ege'de ve Marmara'daki ekoloji
mücadeleleri tartışıldı.
Göztepe Özgürlük Parkında yapılan Çevre Festivali'ne
İstanbulluların ilgisi yoğundu. Birçok ekoloji ve çevre örgütünün yanı sıra
yayınevlerinin, çeşitli STK ve derneklerin katılımı ile üç gün süren festivalin
son gününde yapılan "Ege'de ve Marmara'da ekoloji mücadelesi" konulu
panelde bu bölgelerin yanı sıra ülkedeki ekoloji mücadelesinin güncel durumu da
tartışıldı.
"HUKUKSAL SÜREÇLER TIKANDI"
Panelde ilk olarak konuşan İda Derneği'nden Pınar Bilir,
Çanakkale ve Kaz Dağındaki ekolojik sorunlar ve mücadeleler hakkında bilgiler
verdi. Termik santraller ve altın işletmeciliği ile yıllardır mücadele
ettiklerini, birçok davayı kazanmalarına rağmen bu faaliyetlerin durmadığını
belirten Bilir, "Hukuk sürecinde tıkanmış durumdayız. Önümüzdeki engeller
bitmek bilmiyor" diye konuştu. Sorunları konuşmak için randevu
istedikleri valinin kendilerine randevu vermediğini, diğer resmi kurumların da
vurdumduymaz davrandığını ifade eden Bilir, "Yerel seçimlerden önce
bölgemizdeki bir altın madeni ekonomik gerekçelerle faaliyetini durdurduğunu
açıkladı ancak hiçbir söze güvenimiz yok artık" dedi.
"YERELİN FİİLİ DİRENİŞİ SALDIRIYI PÜSKÜRTEBİLİYOR"
Panelde ikinci sırada söz alan Evrensel İzmir temsilcisi ve
EGEÇEP Yürütme Kurulu üyesi Özer Akdemir, Ege'deki güncel ekoloji mücadelelerini
anlattı. Aydın'da JES, Karaburun'da RES'lere karşı verilen mücadelelerdeki
güncel gelişmelerle ilgili bilgiler veren Akdemir, Ege'de de hukuksal
mücadelenin tıkandığını, halkın Başköy, Kızılcaköy ya da Gülpınar gibi yerlerde
yarattığı fiili direnişlerle ancak saldırıları püskürtebildiğini dile getirdi.
Sadece toprağın, suyun havanın değil, tarihin ve sosyal dokunun da tahrip
edildiğini belirten Akdemir, konuşmasının sonunda bütün saldırıları püskürtmek
için yerel mücadelelerin birliği ve dayanışmasının önemine dikkat çekti.
İzmir'den panele katılan Dr. Ahmet Soysal da Ege
Bölgesindeki ekoloji mücadelesinin geçmişte köşe taşı olan mücadele süreçlerini
anlattı. Aliağa termik santraline karşı mücadele, Bergama köylülerinin altın
madeni karşıtı mücadelesi gibi Türkiye ekoloji hareketinin en önemli
direnişlerindeki kitleselliğe bakarak günümüzdeki mücadelelerin daha cılız
olduğunu ileri süren Soysal, özellikle hukuksal süreçteki tıkanmanın
mücadelelerde bir bıkkınlık ve yorgunluk yarattığını ifade etti.
"MÜCADELE SONUÇ ODAKLI DEĞİL SÜREÇ ODAKLI OLMALI"
Çevre Avukatı Arif Ali Cangı da Aliağa'daki çevresel kirlilik ve mücadele sürecine vurgu yaparak başladığı konuşmasında hukuksal tıkanıklığın en önemli nedenlerinden birisi olarak tanımladığı 2009/7 Genelgesi hakkında bilgiler verdi. Cangı, "Mücadele sonuç odaklı değil süreç odaklı olmalı. Mücadeleyi bıraktığınızda zaten kaybediyorsunuz" diye konuştu.
İstanbul Kuzey Ormanları savunmasından Selçuk Koçum ise 3.
Köprü, İstanbul Havalimanı, Belgrad Ormanlarının korunması mücadele süreçlerini
anlattı. İstanbul'da son dönemde yapılan bu projelerde 10 milyon kadar ağaç
kesildiğini aktaran Koçum, "Ormanların yok edilmesini, Kanal İstanbul
projesini durdurabiliriz. Buna gücümüz var yeter ki yaşam mücadelesine
katılalım, destek olalım" dedi.
"EKOLOJİ MÜCADELESİNDE ÖĞRENECEĞİMİZ ÇOK ŞEYLER
VAR"
Panele Artvin'den katılan Cemil Aksu ise Yeni İnsan
Yayınevinden çıkan Ekoloji Almanağı hakkında bilgiler verdi. İstanbul'un son
süreçte Büyükşehir Belediyesi seçimlerine odaklandığını aktararak, "Her
şeyin güzel olması için ekoloji hareketlerinden öğreneceğimiz çok şeyler var.
Türkiye'yi demokrasi yoluna sokan bir başarı öyküsüdür aslında ekoloji
mücadelesi, dilekçe peşinde koşmayı mahkeme salonlarını bir mücadele alanı
haline getirmeyi, korkmamayı, cesareti öğrendik ekoloji mücadelesinden.
Türkiye'nin siyasi tarihinde bir eşiği, Gezi'yi başardık. Hala insanlar teslim
olmuyorsa bu başarıdır" diye konuştu.
https://www.evrensel.net/haber/380208/kadikoy-cevre-festivali-egede-ve-marmarada-ekoloji-mucadelesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder