09 Mayıs 2019 13:49
Karaburun Kent Konseyi, yarımadayı ve Ildırı Körfezi'ni
koruma bölgesi ilan eden kurumlara seslendi: Yağmacı şirketlere dur demek bu
kadar bu zor mu?
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
Karaburun Kent Konseyi ve yurttaşlar geçtiğimiz haftalarda
Karaburun Yarımadası ve Ildırı Körfezi'ni Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan eden
kurumlara çağrıda bulunarak, RES şirketlerinin bu karara aykırı faaliyetlerinin
durdurulmasını talep etti. Kent Konseyi, "Karaburun Yaylaköy’de bağıra
bağıra gelen talanın boyutları hiçbir kural tanımayan yağmacı tavra evrildi.
Tırlar, vinçler, beton mikserleri, kamyonlar, kepçeler makilik alanlarda cirit
atıyor" dedi.
HUKUK MÜCADELESİ 4. YILINDA
Kent Konseyi tarafından ayıplan yazılı açıklamada, Karaburun
Yarımadası’nın yüzde 61’ini (252 km²) tek başına kaplayan Lodos Elektrik Üretim
A.Ş.’ye ait "Karaburun RES Projesi"ne karşı yürütülaen hukuk
mücadelesinin 4. yılına girdiği belirtildi.
Kent Konseyi açıklamasında, "Bu zaman zarfında, proje
için verilen ÇED Olumlu kararı iki kez ve üretim lisansı bir kez iptal
ettirdik. Bu iptal kararları, doğayı ve yaşam alanlarını korumak için hep
birlikte verdiğimiz inançlı ve kararlı mücadelenin sonucudur. Ne yazık ki, bu
iptal kararlarına karşın, gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gerekse Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından, Mahkeme kararlarındaki iptal gerekçeleri
dikkate alınmaksızın, üretim Lisansları ve ÇED izinleri hızlı bir şekilde
yenilendi" denildi.
Karaburunlu yurttaşların yarımadanın doğal, kültürel ve
ekonomik yaşamı üzerinde geri dönüşü mümkün olmayan ağır tahribata yol açan bu
hukuksuz uygulamaların durdurulması için, bir kez daha yargıya başvurduklarının
belirtildiği açıklamada, bilirkişi raporlarının da Karaburunluları
doğrulamasına rağmen RES şirketinin kapasite artışı çalışmalarının sürdüğü dile
getirildi.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
ÖZEL ÇEVRE KORUMA ALANI İLAN EDİLDİ AMA...
15 Mart 2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe
giren, Cumhurbaşkanlığı kararı ile, Karaburun Yarımadası-Ildırı Körfezi Özel
Çevre Koruma Bölgesi ilan edildiğinin aktarıldığı açıklamada, şu görüşlere yer
verildi; "Bu kararın 2 nolu maddesine göre, "...Mevcut her ölçekteki
plan plan kararı ve projeler konusunda mezkur Kanun Hükmünde Kararname
hükümlerine göre yapılacak değerlendirme sonuçlanıncaya kadar herhangi bir
uygulama yapılamaz". Lodos A.Ş’nin, bu kararla birlikte RES
projesiyle ilgili hiçbir uygulama işlemine kalkışmaması gerekirken, proje
sahasında henüz kurulmamış türbinler için beton atma ve yol açma işlemlerine
başlamıştır. Bu durum Karaburun yarımadasını Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan
etmekteki amaçla çelişmekte, bölgede ekolojik yapının bozulmasına ve geri
dönülemez bir zararın doğmasına yol açmakta, aynı zamanda suç teşkil
etmektedir".
BAĞIRA BAĞIRA GELEN TALAN
Karaburun Yaylaköy’de bağıra bağıra gelen talanın
boyutlarının hiçbir kural tanımayan yağmacı tavra evrildiğine dikkat çekilen
açıklamada, "Tırlar, vinçler, beton mikserleri, kamyonlar, kepçeler
makilik alanlarda cirit atıyor. Santral noktalarına onlarca
konteyner taşınıyor. Bozdağ’da tırlar için açılan yollar inşaat ve kepçe sesleriyle
inliyor. Balıklıova tepelerinde de türbin temellerinin izinsiz atılmaya
başlandığını biliyoruz" denildi.
ŞİRKETE "DUR" DEMEK BU KADAR MI ZOR?
Karaburun Kent Konseyi, yarımadayı Özel Çevre Koruma Bölgesi
ilan eden kurumlara şu soruları yöneltti:
Doğaya, insana hoyrat bir uygulamayla
"yenilebilir-temiz enerji" adı altında bu nadir doğanın, yaban
hayatının, tarım, mera ve turizm alanlarımızın, kadim bir kültürün
kısacası Karaburun’da yaşamın yok edilmesine rıza göstermeye devam edecek
misiniz?
Danıştay'ın kararıyla birlikte LODOS Elektrik Üretim A.Ş’nin
hukuken geçerli ve yürürlükte olan bir üretim lisansı kalmamasına rağmen,
firmanın geçerli bir üretim lisansı olmadığı sürece ÇED başvurusunda bulunması
ve bu başvuruya ilişkin olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın ÇED sürecini
başlatması, ÇED hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verebilmesi hukuken
mümkün olmamasına rağmen ne yapılmaya çalışılmaktadır?
LODOS Elektrik Üretim A.Ş’nin yaptığı “Proje sürecinde,
Yaylaköy diye bir köy kalmayacak” projeksiyonuna hizmet edilmek mi
istenmektedir?
Onca mahkeme kararına rağmen hukuk neden işletilememektedir?
ÖÇKB ilan edilen Karaburun’da bunca yapılan suç duyurusuna
ve bilgilendirmeye rağmen yatırımcıya “dur“ demek neden bu kadar zor?
Yaylaköy’de şirketlerin “Yangından Mal Kaçırması”na izin
vermeyi sürdürecekmisiniz?
https://www.evrensel.net/haber/379037/karaburunda-res-talani-dolu-dizgin-suruyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder