1 Ekim 2021 Cuma

Prof. Dr. Akkemik: Ormancılık ve tarım su krizi gözetilerek planlanmalı

 01 Ekim 2021 11:01

Bağıra çağıra gelen kuraklığın ormancılık ve tarım alanında giderek artacağını bunun ciddi bir susuzluk krizine yol açacağını söyleyen Prof. Dr. Ünal Akkemik, "Şimdiden planlama yapılmalı" dedi.

Fotoğraf: Unsplash

Özer AKDEMİR
İzmir

Ege'de Büyük Menderes nehri kurudu. Nehirden şu an akan bir avuç "sıvı" kentsel ve endüstriyel atık su! Marmara Gölü, Seyfe Gölü, Meke Gölü kurudu. Eber Gölü, Akşehir, Burdur Gölleri ile Gediz nehri kurumak üzere. Tuz Gölü neredeyse yok oldu, Van Gölü'ndeki çekilme 1 kilometreye ulaştı. Aksaray'da toprakta 2 metrelik yarılmalar meydana geldi. Barajlarımızda su tükendi...

Susuzluk, kuraklık kelimenin tam anlamıyla bağıra çağıra geldi! Susuzluk ve kuraklık ebetteki en çok bitkileri, tarımsal ürünleri ve ormanlarımızı etkiliyor. Son günlerde Ege'nin çeşitli yerlerinde çalılık ve makilik alanlarda kurumalar görülüyor. Kuraklığı artık "bir felaketin içindeyiz" diye tanımlamaya bir adım kaldı ya da belki de geç kaldık.

"Türkiye'nin ağaçları ve çalıları" kitabının yazarı, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik, kuraklığın bitkilere ve ormanlara etkileriyle ilgili sorularımızı yanıtladı.

KURUYAN MAKİLER SONBAHAR YAĞIŞLARI İLE TOPARLANACAKTIR

Makilerin ve çalıların kuraklık karşısındaki durumları nedir? Bu bitkilerin geniş alanlarda kurumaya başlaması nasıl değerlendirilebilir? Kuraklık mı, başka bir nedeni var mı?
Gerçekten de bu yıl oldukça şiddetli bir kuraklık yaşanmaktadır. Bu durum birçok bitkinin de kurumasına neden olmaktadır. Maki topluluklarının en önemli özellikleri kurak koşullara uyum sağlamak olduğundan böylesine kurak yıllarda çoğu türün üst dal ve yaprakları kurumakta ve sonrasında yağışlı mevsimle birlikte tekrar filizlenmektedir. Kuraklığın daha az olduğu yılları yeşil olarak geçirirken, kuraklığın şiddetli olduğu yılları böyle üst kısımları kuruyarak geçirmektedirler. Yangınlar esnasında da yanan maki topluluğu bitkilerinde de tüm toprak üstü kısımları yanmakta, şiddetli sıcaktan dolayı ve sonrasında ilk yağmurlarla birlikte tekrar filizlenmektedir. Sonuç olarak bu yıl yaşanan kuraklık çoğu maki bitkisi için de önemli bir sıkıntıya neden oldu, ancak bunlar sonbahardan itibaren yağışlı mevsim başladığında toparlayacaktır.

ÇOK BELİRGİN VERİM KAYBI…

Kuraklıktan Ege bölgesinin bitki örtüsü, zeytin, incir gibi bölgenin temel geçim kaynağı olan bitkiler nasıl etkileniyor? Bu duruma dair güncel veriler var mı sizlerde?
Özellikle zeytin ağaçlarında (tarımsal üretimi de yapıldığı için) verim kaybı yaşanmaktadır. Kuraklık arttıkça zeytinlerde birim ağaç başına meyve veriminin giderek azaldığına ilişkin çalışmalar bulunmaktadır.

Kuraklık ormanlarımızı nasıl etkiliyor. Yangınlar ve kuraklık ilişkisini kurabilir miyiz ve önümüzdeki süreçte bu anlamda ormanlarımızı neler bekliyor?
Kuraklık ormanlarımızı belirgin şekilde etkiliyor. Yaptığımız çalışmalar ağaçların büyümesinde azalma, Yangın riskinin artması, böcek ve mantar zararlarının artması, bazı türlerde kozalak ve tohum veriminin düşmesi, toplu ağaç kurumaları şeklinde olumsuz etkilere neden olduğunu gösteriyor. Kızılçam ve fıstıkçamlarında yaptığımız bazı çalışmalarda özellikle kuraklığa maruz kalan bölgelerdeki ağaçlarda çap artımı kurak yıllarda çok belirgin şekilde azaldığını gördük. Ağaçlar yağışa giderek daha bağımlı hale gelmektedir.

Yangınla ilgili sonuçlar zaten yaşamaktayız. Kuraklık arttıkça yanıcı madde kütlesi daha da artmakta ve daha da yanıcı hale gelmektedir. Bu durum da hem yangın sayısının artmasına hem de yanan alan miktarının büyümesine yol açmaktadır.

Böcek zararlarında yer yer ciddi artışlar olmaktadır. Örneğin çamların kozalaklarındaki tohuma zarar veren bir böcek (Leptoglosus) kuraklık arttıkça ve sıcaklığın uzun bir zamana yayılması sonucu bir yılda verdiği generasyon sayısını 1-2’den 3’e çıkarmış ve çok daha fazla çoğalarak zarar şiddetini artırmıştır. Diğer yandan kestane kanseri, çınar kanseri ve daha birçok hastalık hızlı bir şekilde yayılmaktadır.

Özellikle Kozak yaylası fıstık çamlarında çok belirgin bir verim kaybı yaşanmaktadır. Hem kuraklık ve sıcaklıktaki artış hem de bunun tetiklediği böcek zararları ağaçların ciddi bir şekilde verim kaybına neden olmaktadır.

Özellikle Akdeniz Bölgesi Toros Dağlarının güney yamaçlarında, göknar ağaçlarının aşağı yükseltilerdeki (1000-1200 m’ler) ağaçlarda yer yer kurumalar vardır. Benzer şekilde Gümüşhane-Rize arasında da yer yer ladin ağaçlarında kurumalar görülmektedir. Özellikle Kozak yaylasında toprak koşullarının iyi olmadığı yerlerdeki fıstık çamlarında da kuruma ve ağaçların zayıf düştüğüne ilişkin gözlemlerimiz vardır.

PLANLAMA YAPILMALI!

Kuraklık-susuzluk karşısında acil olarak ve geniş zaman dilimi içerisinde neler yapılmalı?
Tüm ormancılık ve tarımsal planlamalarda kuraklığın giderek artacağı, bunun da ciddi bir susuzluk krizine neden olabileceği dikkate alınarak şimdiden planlamalar yapılmalıdır. Ormanlarda yeni orman oluşturulacak orman sahaları için buna uygun ağaç türü seçimi yapılması gereklidir. Tarımsal alanlarda da hangi bölgelerde hangi ürünlerin daha az su tüketimi ve kuraklıktan en az düzeyde etkilenmesi sağlanacak şekilde planlama yapılması gereklidir.

https://www.evrensel.net/haber/444037/prof-dr-akkemik-ormancilik-ve-tarim-su-krizi-gozetilerek-planlanmali?utm_source=twitter&utm_medium=twitter_ap&utm_content=2958&utm_campaign=01-10-202115:13

Reklam

Ünal Akkemik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...