25 Ekim 2021 Pazartesi

Kum ocakları Burunören’in nefesini kesiyor

 




25 Ekim 2021 23:22


Kayseri Sarıoğlan ilçesi Burunören köyünün adeta içinde, “ÇED gerekli değildir” kararıyla 4 ayrı ruhsat sahasında 3 farklı şirket tarafından kum ocakları işletiliyor. Köylüler kum ocaklarını istemiyor

 

Kayseri Burunören köyü | Fotoğraf: Mahmut Graf Doğan

Özer AKDEMİR
İzmir

Kızılırmak kenarındaki Burunören köyünde 17 yıldır işletilen kum ocaklarının yörede tarımı ve hayvancılığı bitirdiğini dile getiren köylüler, çevrenin yanı sıra sağlıklarının da artık iyice bozulduğunu ifade ediyor.

"KUM OCAĞI KÖYÜN YAKININDA DEĞİL, İÇİNDE"

Burunören Köyü Çevre ve Doğayı Koruma Derneği Başkanı Mahmut Graf Doğan, 2004 yılından bu yana faaliyet gösteren kum ocaklarına “ÇED gerekli değildir” raporu verildiğini belirterek, “Kum ocağının köyümüze uzaklığı yok desek doğru olur. Çünkü köyün içinde sayılır. Benim evim de dahil olmak üzere diğer köylülerimizin evlerine ve köyümüze sınır bir konumda” dedi.

Irmaktan alınan kumdan dolayı Kızılırmak’ın su seviyesinin 8 ila 10 metre düştüğünü belirten Doğan, “Su seviyesi düştüğü için yer altı suları çekildi. Başta ağaçlar olmak üzere bütün bitki örtüsü kurudu, yok oldu. Yaşamlarını çiftçilik ve hayvancılık ile kazanan köylülerimiz tek gelir kaynaklarını bırakmak zorunda kaldı. Hepsi mağdur oldu” dedi.

 

Kayseri Burunören köyü | Fotoğraf: Mahmut Graf Doğan

TOZDAN KAPI VE PENCERELERİMİZİ AÇAMIYORUZ

Toprak yoldan gelip giden kum kamyonlarının kaldırdığı tozun, rüzgarlarla köyün, bahçelerin ve tarım arazilerinin üzerine yağdığını belirten Doğan, “Kapımızın önünde oturmak tozdan ve kum ocağı eleğinin sesinden, kepçe sesinden, kamyonların motor gürültüsünden mümkün olmuyor. Evlerimizde kapımızı, penceremizi açamıyoruz, çünkü bütün toz evlerimizin içine giriyor. İnsanlarımız astım hastası oldular, nefes darlığı çeken hastalarımız her gün artıyor” dedi.

DAVALAR AÇARAK MÜCADELE ETMEYE ÇALIŞIYORUZ

Kum ocaklarına karşı kendisinin 2.5 yıl önce açtığı davaya zamanla yirmiye yakın köylünün de davacı ve müdahil olarak katıldıklarının altını çizen Doğan, kum ocaklarına karşı devam eden hukuki süreci şöyle anlattı; “Kum ocağına karşı 2 ayrı ruhsat iptali istemi ile dava açıldı. Bu davaların birisini Köy Muhtarı’mız Eren Özel açarken, diğerini açan köylümüz mahkeme keşfine bir hafta kala kum ocağı şirketiyle anlaşarak davadan feragat etti. Şu anda eşim Sandra Graf Doğan ve ben kum ocağına karşı yeni beş dava açma aşamasındayız. Bu davaya köyümüzden 12 kişi de müdahil oldu”.

 

Fotoğraf, Mahmut Graf Doğan'ın kişisel arşivi

MUHTARA ÖNCE RÜŞVET TEKLİFİ SONRA TEHDİT İDDİASI

Kum ocağı şirket sahiplerinin Köy Muhtarı Eren Özel’e davadan çekilmesi karşılığında Kayseri’de istediği bir daireyi vermeyi teklif ettiklerini ileri süren Doğan, “Muhtarımız Eren Özel’in onlara cevabı ‘Biz size istediğiniz parayı verelim köyden gidin’ oldu. İlerleyen zamanlarda da hem muhtarımızı hem de beni tehdit ettiler. Muhtarımız ve ben gerekli mercilere şikayetlerde bulunduk, dava açıldı” dedi.

Kum ocağına karşı 23 Temmuz 2021’de “Burunören direniyor” adı altında bir halk dayanışması etkinliği organize edildiğini belirten Doğan, etkinliğe birçok gazeteci, yazar, sanatçı ve siyasetçinin katıldığını ve destek verdiğini söyledi.

"541 YILLIK ŞAHRUH KÖPRÜSÜ’NÜN AYAKLARI BOŞA ÇIKTI"

Kızılırmak'tan alınan kum yüzünden Karaözü ile Üzerlik köyleri arasında 4-5 km uzunluğunda 8 ila 10 metre derinliğinde bir çukur oluştuğunu aktaran Doğan şunları söyledi; “541 yıllık tarihi Şahruh Köprüsü yıkılma ile yüz yüze. Çünkü ırmakta oluşan 4-5 km’lik çukuru Şahruh Köprüsü’nün ayakları altından aldıkları kumla doldurmaya çalışıyorlar. Şahruh Köprüsü yıkılmasın diye UNESCO tarihi köprünün 600 metre altına yeni bir köprü inşa etti ancak, yeni köprünün ayakları da açılmış durumda”. Kum ocağına karşı Köy Muhtarı Eren Özel tarafından Kayseri İdare Mahkemesine açılan dava dilekçesinde kum ocaklarının yörede çevre, tarım, hayvancılık, sağlık ve kültür varlıkları üzerinde yarattığı sorunlara dikkat çekilerek; “Kızılırmak Deltası’nda yaşayan tüm canlılar ve 541 yaşındaki tarihi Şahruh Köprüsü adına mahkemenize sığındık. Zira güçlü idareye kendimizi, tarihi köprüyü ve diğer canlıları ifade edemiyoruz” denildi.

KÖYLÜLERİN KUM OCAKLARI NEDENİYLE YAŞADIĞI SORUNLARDAN BAZILARI

Kayseri İdare Mahkemesine açılan dava dilekçesinde kum ocakları nedeniyle yaşanan olumsuzluklar şöyle sıralandı:

Köylüler bırakın açık havada yürümeyi, evin içinde dahi nefes alamaz hale gelmiştir. Köy halkı evlerinin pencerelerini açamamaktadır.

Doğa tahribatının tamamen silinmesi on yıllar alacaktır. Yüzyıllar boyunca var olan bu yerleşim yerindeki toplumsal hayat bütünüyle durma noktasına gelmiştir.

Haftanın her günü ve saati süren çalışmalar nedeniyle köyün tamamı tozla kaplanmaktadır. Kronik olarak nefes almada güçlük çeken birçok kişinin sağlık sorunları ilerlemiştir.

Tarım arazilerinin önemli bir kısmı kullanılamaz hale gelmiştir. Kum ocakları tarafından işgal edilen köyün merası da işlerliğini yitirmiştir. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayıları iyice azalmış, bitme noktasına gelmiştir.

Sessizliği ve sakinliği anlatırken kullandığımız ‘köy hayatı’ tabirini burada yaşayanlar için kullanmamız mümkün değildir. Hiç durmadan çalışan makine ve araçlar nedeniyle gürültü köyün en önemli konularından birisi haline gelmiştir.

https://www.evrensel.net/haber/446104/kum-ocaklari-burunorenin-nefesini-kesiyor

Kayseri'de Burunören halkı kum ocağı istemiyor

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...