27 Aralık 2022 04:37
Kütahya’da işletilmek istenen altın madeninin yeni bir İliç yaratacağını belirten Dr. Eşref Atabey ÇED raporlarının ne madenden sorumlu kişilerce ne de ÇED raporuna onay verenlerce okunduğunu söyledi.
Fotoğraf: Eşref Atabey'in kişisel arşivi
Özer AKDEMİR
Jeoloji Yüksek Mühendisi ve Tıbbi Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey Kütahya’nın Tavşanlı ve Simav ilçeleri arasında işletilmek istenen altın-gümüş madeninin yörede çok ciddi sorunlara yol açacağı uyarısında bulundu. Atabey, Simav ve Tavşanlı köylerini içine alan geniş bir bölgede yapılmak istenen altın-gümüş madeninin yeni bir İliç, Bergama, Fatsa olmaya aday olduğunu belirtti.
BİNLERCE SAYFA BİLGİ ÇEVREYİ KORUMUYOR
Projenin ÇED raporu üzerinde değerlendirmelerde bulunan Atabey, madenin yöredeki canlı yaşamı, su ve orman varlığı açısından büyük zararı olacağını dile getirdi. Beş bin sayfadan ve çok sayıda eklerden oluşan ÇED raporunu inceleyen Atabey, binlerce sayfalık çevresel etki değerlendirmelerinin madenin suyun, toprağın kirletilmesi, ağaçların kesilmesi, topraktaki canlıların, doğadaki fauna ve floranın zarar görmesini engellemediğine dikkat çekerek, bunun anlaşılabilir olmaktan uzak olduğunu belirtti.
RAPORLARIN, SADECE FORMATA UYGUNLUĞUNA BAKILIYOR
Raporlardaki bilgilerin büyük ölçüde derleme olduğunu aktaran Atabey, “Bu haliyle hazırlanan ÇED raporunu, ne madenden sorumlu kişiler ne de ÇED raporuna onay verenler baştan sona okuyup, değerlendirerek karar veriyor. Sadece belirlenen formata uygunluğu incelenen ÇED raporları ve proje tanıtım dosyaları nedeniyle orman, tarım, mera, dere, göl ve deniz ekosistemleri ile projelerin etki alanları içindeki insanlar olumsuz etkileniyor. ÇED süreci yatırımların önünü kesen bir prosedür olarak görülüyor. Raporların Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yeterince incelenmediği, taahhüt edilen önlemlerin yeterliliğinin sorgulanmadığı, inşaat ve işletme aşamasındaki izleme çalışmalarının yetersiz kaldığı biliniyor” dedi.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
ÇED alanı sınırına en yakın yerleşim biriminin madene
"HİÇBİR MADEN İŞLETMESİ REFAH VE HUZUR GETİRMEMİŞTİR"
ÇED raporunda madenin yörede işsizliğin azaltılmasında katkı sağlayacağı, istihdama bağlı olarak artacak gelir nedeniyle eğitim, sağlık, altyapı vs. ve sosyal altyapının gelişmesine doğrudan katkıda bulunacağının ileri sürüldüğüne dikkat çeken Atabey, “Bu kadar devasa bir işletme için sadece 150 kişi çalıştırılacak olması madenin yöredeki istihdama olumlu bir katkısının olmayacağı anlamına gelmektedir. Şimdiye kadar hiçbir maden işletmesi bulunduğu yöreye refah ve huzur getirmemiştir” dedi. Maden işletmesi sürecinde alandaki bitkisel toprakların depolanacağı ve maden faaliyeti bittikten sonra tekrar rehabilite aşamasında kullanılacağına yönelik ÇED raporundaki ifadeleri de eleştiren Atabey, bu toprakların maden terk edildikten sonra tekrar kullanılması ve ilk haliyle randıman alınmasının mümkün olmadığını kaydetti.
ÇOK GENİŞ BİR ORMAN ALANI YOK OLACAK
ÇED sahası olarak belirlenen
U
KİRLENDİKTEN SONRA ALINACAK ÖNLEMLERİN YARARI OLMAYACAK
Jeoloji Yüksek
Mühendisi ve Tıbbi Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey Kütahya’nın Tavşanlı ve
Simav ilçeleri arasında işletilmek istenen altın-gümüş madeninin ÇED raporunda
yaptığı incelemelerden sonra not düştüğü bazı başlıklar şöyle;
- Madenin yer altı suyunu
kirlettiği anda alınacak önlemlerin bir yararı olmayacaktır.
- Sahada binlerce ağaç kesilecek.
Bu ağaç türleri en fazla oksijen üreten ve karbondioksit emen karaçam,
kızılçam, meşe ve ardıçtan oluşuyor. Bu ekosistem ve iklim değişikliği
anlamında, su kaynaklarının yok olması bakımından kabul edilemez
zararlardır.
- Sahanın Simav, Kütahya ve Emet
grabenleri yakınında yer aldığı görülüyor. Depremsellik bakımından en
riskli bölgedir.
- Maden sahasından süzülen sediman
ve ağır metal yüklü kirlenmiş yüzey ve yer altı suları, asit maden drenaj
suları doğrudan yakınlardaki derelere ve oradan çaylara karışacaktır.
TÜM KİRLİLİK DERELERE TAŞINACAK
- Siyanürle çözündürme yöntemi
uygulanacak olan liç sahası dere kolları içinde bulunuyor. Bu siyanür
sızıntısı riski bakımından çok tehlikelidir.
- Sahadaki çeşmeler ve yüzey
sularının ya debileri azalacak, ya kuruyacak, en önemlisi kirlenecektir.
- Oldukça fazla miktarda
kullanılacak olan patlayıcılar kaya çatlak sistemlerini harekete
geçirecek, kayaları gevşetecek, yer altı su depolarına zarar verecek, su
yolları değişebilecek ve kaynak debileri azalacak, kuruyacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder