19 Mayıs 2023 Cuma

Hablemitoğlu davasındaki tahliyeleri değerlendiren Av. Ergül: MİT adeta delil kararttı!

 

19 Mayıs 2023 14:12



Hablemitoğlu cinayetinde tüm sanıkların tahliye edilerek yeni bir tetikçi için suç duyurusunda bulunmasını değerlendiren sanık avukatı, MİT’in adeta delil kararttığını öne sürdü.

Özer AKDEMİR

18 Aralık 2002’de Ankara’da ki evinin önünde bir suikast sonucu öldürülen Dr. Necip Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili açılan davada tüm tutuklu sanıklar tahliye edildi. Suikastten 20 yıl geçtikten sonra açılan davada eski Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) mensubu askerler ve Fethullah Gülen Cemaati’ne üye olmaktan ceza alan ya da aranan isimler yargılanıyordu.

14 Şubat 2022 tarihinde Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlayan davanın ikinci celsesinde mahkeme eski ÖKK MAK Alay Komutanı emekli Albay Levent Göktaş, suikastta yüzbaşı rütbesinde iken tetiği çekmekle suçlanan eski ÖKK’cı Tarkan Mumcuoğlu ile Ukrayna’da iken verdiği ifadelerle tüm bu davan açılması sürecini başlatan eski ÖKK yüzbaşısın Nuri Gökhan Bozkır’ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın tahliyesine karar verdi. Bu kararla davada tutuklu sanık kalmadı.

"TAHLİYELER SÜPRİZ DEĞİL"

Suikast emrini vermekle suçlanan eski ÖKK MAK Alay Komutanı Albay Levent Göktaş’ın avukatı Ali Soykan davada gelinen noktanın sürpriz olmadığı görüşünde. Tutuklu sanıkların hepsinin tahliyesini ve davanın bundan sonraki seyrine dair sorularımızı yanıtlayan Soykan, şunları söyledi: “Dosyada Levent bey aleyhinde tek somut delil yoktu. Çarşamba günü yapılan 3. oturumda Levent Göktaş’ın olayı kamufle edebilmek amacıyla Kazakistan’a gönderdiği ve kendi inisiyatifi ile cinayet işlemek için Kazakistan’dan getirttiği iddia edilen Tarkan Mumcuoğlu’nun görevde bulunduğu 6 aylık dönemde Türkiye’ye gelmediği Kazak askeri personelin tanıklıkları ile ispat edildi” dedi. Dolayısıyla tetikçi olduğu iddia edilen T. Mumcuoğlu’nun suikast tarihinde Türkiye'de olmadığının ortaya çıktığını, böylece iddianamenin çatısının çöktüğünü iddia eden Soykan, bu süreçten sonra tahliyelerin hukuki bir zorunluluk olduğunu ileri sürdü. Soykan; "Soykan “Ayrıca duruşmalarda Nuri Gökhan Bokzır’ın ifadelerinin savcı ve MİT’e aktardığı ileri sürülen gazeteci Zihni Çakır’ın Bozkır’ı yönlendirdiğinin de ortaya çıktı. Tahliye kararında bu da gerekçelerden birisi oldu” dedi.

"MİT TEK DELİLİ İŞKENCEYLE HUKUK DIŞINA İTTİ!"

Davadaki sanık avukatlarından Vural Ergül ise bu dosyada Nuri Gökhan Bozkır ifadelerini geri almasaydı bile Bozkır’ın MİT’te gördüğü işkencelerin sabit olması itibariyle verdiği ifadelerin hükme esas alınmasının söz konusu olmayacağını söyledi.  “Bu iddianameyi mundar eden MİT oldu” ifadelerini kullanan Ergül “Savcının elindeki yegane delil olan Bozkır’ın samimi itiraflarını MİT işkence ile hukuk dışı delile dönüştürdü. Delil kararttı demek de söz konusu olabilir” dedi.  

"BÜTÜN OLAYI MİT’E BAĞLIYORUM"

Suikastin üzerinden 20 yıl geçtiğini hatırlatan Av. Ergül “Dolayısıyla tek başına silah, parmak izi, mermi çekirdeği gibi bir delille sonuca gitmesi söz konusu olmadığı için ancak civar delillerle yani HTS kayıtları, tanık beyanları vs, gibi tek başına herhangi bir suretle sonuca gitmeyecek ama ikisi üçü bir arada geldiğinde birbirine destekleyecek olan delillerle ancak sonuca gitmek söz konusu olabilecekti. Dolayısıyla savcının açtığı iddianameden yegane sonuç doğuracak beklentinin kaynağı N. G. Bozkır’ın samimi beyanlarıydı. Ancak onu da MİT işkence ile hukuk dışına taşıdı. Bozkır ifadesini çekince bütün iddianame çöktü. Dolayısıyla ben bütün olayı MİT'e bağlıyorum. MİT adeta delil kararttı” ifadelerini kullanarak

savcının mahkeme kararına itiraz edebileceğini ancak bunun bir sonuç doğurmayacağını düşündüğünü söyledi.

MAHKEMEDEN İŞKENCE İDDİALARINA RET

Mahkeme heyeti kararında Bozkır’la ilgili işkence iddialarını ve Ankara Barosunun konuya dair hazırladığı rapor ve işkenceye dair suç duyurusu taleplerini reddetti. Mahkeme kararında T. Mumcuoğlu ve  tahliye edilen diğer sanıklara da yurtdışına çıkış yasağı getirdi.

Mahkeme, T. Mumcuoğlu’nun suikastta tetiği çeken fail olmayabileceğine işaret ederek asıl failin kim olduğunun tespiti için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

ŞENGÜL HABLEMİTOĞLU: KARARI TOPLUMUN VİCDANINA BIRAKIYORUZ

 

Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel 

Davada  tüm tutuklu sanıkların tahliye edilmesi kararını sosyal medya hesabından duyuran Necip Hablemitoğlu’nun eşi Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu “Biz ne yaşadık 20 yıl” diye sorarak karara tepki gösterdi. Kendisinin ve evlatlarının eşine ne yapıldığının, nasıl yapıldığının ve şimdi ne yapıldığının farkında olduklarını dile getiren Hablemitoğlu “20 yıl sonra, her zamanki gibi ne yapmak istiyorlarsa onu yapmaya devam ediyorlar. İnsanların suçsuzken cezaevinde bulunmasına vicdanen rıza gösterecek, bunu isteyecek değiliz. Ancak duruşmalarda tanık olduklarımıza da bakınca daha 2. celsede alınan bu kararı toplumun vicdanına bırakıyoruz. Bizim için adaletin ne ‘onarıcı’ olanı, ne de ‘cezalandırıcı’ olanı nerede bilmiyoruz. Yaşayacak tek bir hayatı olan bir insanın hayatına birileri tarafından son verildi. Tek gerçek bu…” diye yazdı.  

Ailenin avukatı Ersan Barkın ise davanın devam ettiğini söylemekle yetindi.

 https://www.evrensel.net/haber/490380/hablemitoglu-davasindaki-tahliyeleri-degerlendiren-av-ergul-mit-adeta-delil-karartti

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...