03 Ekim 2023 04:22
Bergama'yı talan eden Koza Altın Şirketi, Eskişehir Kaymaz Altın Madenine de başka yerlerden cevher getirerek siyanürle altın üretim merkezi haline getirmek istiyor.
Özer AKDEMİR
İzmir
Eskişehir’in Sivrihisar ilçesi Kaymaz Mahallesi yakınındaki 2011 yılından bu yana Koza Altın Firması tarafından işletilen Kaymaz Altın Madeninin kapasite artışı ile birlikte üçüncü atık barajı yapılıyor. Altın madeninde sadece yöredeki açık ocaklardan çıkacak cevheri değil Yine Koza şirketine ait Çanakkale Serçiler Altın Madeninden gelen cevherin de işlenmesi planlanıyor. Şirket, Kaymaz Altın Madenini tıpkı yıllardır Bergama Ovacık Altın Madeninde yaptığı gibi bir siyanürlü altın üretim merkezi haline getirmek istiyor.
BERGAMA’DA CEVHER BİTİNCE…
Koza Altın Şirketi Fethullah Gülen Cemaatine yakınlığı ile bilinen İpek Grubundan 2016 darbe girişiminin ardından TMSF’ye devredilmişti. Şirketin Bergama Ovacık, Kayseri Himmetdede, Eskişehir Kaymaz ve Gümüşhane gibi bir çok yerde altın madenleri bulunuyor. İlk olarak Bergama Ovacık Altın Madenini ABD’li Newmont Mining Corporation’dan satın alan Koza şirketi, Bergama maden sahasındaki cevher bittikten sonra işletmeyi kapatmamış, yakınlardaki Havran, Çukuralan, Kozak Yaylası gibi yerlerde açtığı madenlerden getirdiği cevherleri Ovacık’taki siyanürle ayrıştırma tesisinde işlemişti. Bergama Ovacık Altın Madeni civardan getirilen cevherlerin işlenmesi sonrası oluşan atıkların depolanması için üçüncü atık barajını da yapmış, Ovacık’taki işletme bir siyanürle üretim tesisine çevrilmişti.
ÇANAKKALE-KAYMAZ ARASINDA 149 KAMYON ÇALIŞACAK
Şirket, Eskişehir Kaymaz’daki altın madeninde de benzer bir gelişim seyri izlemek istiyor. Çanakkale’nin içme suyu kaynağı Atikhisar Barajına sadece 2.2 kilometre uzaklıktaki maden alanı ile ilgili ÇED süreci halen devam ederken, şirket buradan çıkaracağı cevheri yaklaşık 500 kilometre uzaklıktaki Eskişehir Kaymaz tesislerine taşımayı planlıyor. Kaymaz’la ilgili üçüncü kapasite artışı ve üçüncü atık barajı ÇED dosyasında bu durum açık açık ifade edilirken henüz ÇED süreci bile bitmemiş bir işletme ile ilgili hesaplar yapılarak kapasite artışına gidilmesi de tartışılan konulardan birisi. Çanakkale Serçiler ve Eskişehir Kaymaz’daki projelerin ÇED süreçleri tamamlanıp işletmeler üretime geçtiğinde günde 149 kamyon aralarında 500 kilometre mesafe bulunan iki altın madeni arasında mekik dokuyacak!
‘ESKİŞEHİR MADEN ÇÖPLÜĞÜ OLACAK’
Kaymaz Altın Madeninin kapasite artışı ve üçüncü atık barajı projesi ile ilgili geçtiğimiz günlerde Kaymaz’da Eskişehir Çevre Platformu (ESÇEV) tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında da bu duruma dikkat çekildi. Açıklamada sadece Çanakkale’den değil çevre illerdeki altın madenlerinden de cevherlerin Kaymaz’a taşınmasının planlandığı belirtilerek, “Yani burası ileride maden çöplüğü olacaktır. Bu ormanları, tarım alanlarını, mera arazilerini, yer altı sularını kirletme riski taşıyacaktır. Zaten az olan suyumuz bu madenlerde kullanılacaktır. Altın ve gümüş madeninin faaliyetleri sonucu ağaçların kuruduğu, mera alanlarının yok olması sebebiyle hayvancılık yapamayacak içme ve kullanma sularının azaldığına şahit olacaksınız” denildi.
ÇANAKKALE ÇED’İ OLUMSUZ OLURSA…
2011 yılından bu yana üretimini sürdüren Koza Kaymaz Altın Madeni bu süre içerisinde iki kez kapasite artışına gitti. Bu yeni atık tesisinin kapasitesi 5 milyon 519 bin metreküp olacak. Kapasite artışı ve 3. atık barajının ÇED alanı ise 42.41 hektar olarak planlanıyor. Üçüncü kapasite artışı kapsamında tesise getirilecek toplam cevher miktarı 2 milyon 872 bin ton olacak. Bu miktarın 172 bin 356 tonu kapasite artış alanından çıkartılacak ve zenginleştirme tesisine getirilecek. Projenin tanıtım dosyasında Çanakkale Serçiler ve Terziler köyleri arasındaki maden projesinin ÇED süreci olumlu sonuçlanırsa eğer, buradan da Kaymaz İşletmesine 2 milyon 700 bin ton cevher taşınmasının planlandığı belirtiliyor. Çanakkale’deki madenin ÇED sürecinin olumsuz sonuçlanması durumunda, bütün proje ve planlamanın olumlu sonuçlanma olasılığına göre yapılması nedeniyle Kaymaz 3. kapasite artışı ve atık barajı projesinin “çöp” olup olmayacağına dair bir B planından bahsedilmiyor.
MADEN SAHASINDA 20 ENDEMİK BİTKİ TÜRÜ VAR
Projenin nihai ÇED raporunda yer alan bilgilere göre; alanda yapılan çalışmalar neticesinde toplam olarak toplam 44 familyaya ait 207 tür ve tür altı seviyede bitki taksonu tespit edilmiş. Tespit edilen bu taksonlardan 20’si endemik. Ayrıca proje sahasındaki 2 türün Bern Sözleşmesi’ne göre kesinlikle korunması gereken ve korunması gereken türler kategorisinde olduğu bilgisine yer veriliyor. Proje sahası ve yakın çevresinde tespit edilen 9 sürüngen türünden 7’si Bern Sözleşmesi’ne göre kesinlikle korunması gereken türler iken diğer 2’sinin ise korunması gereken türler kategorisinde olduğu belirtilmiş.
Maden bölgesindeki kuş türlerinden Mısır akbabasının da küresel ölçekte “nesli tehlike Altında: Endangered: EN” bir kuş türü olduğu ifade ediliyor. Bu akbaba türüne ait bir çiftin maden alanı dışında ve madene yaklaşık 1 kilometre mesafede yer alan Kırpınar mevki-Karakaya köyü kayalıklarında ürediğinin aktarıldığı ÇED dosyasında akbaba yuvasının maden sahası yakınında olsa da madencilik faaliyetlerinden etkilenmeksizin üreme ve barınmasına devam ettiği ifadeleri de dikkat çekiyor.
ARKEOLOJİK SİT ALANLARINA ETKİSİ ÇED’DE YOK
Madenin kapasite artışı yapmak istediği alanın yaklaşık 650 metre ve 3. atık barajının ise yaklaşık 1.5 kilometre uzağında yer alan “Karakaya Kayalıkları Antik Kent Yerleşimi ve Nekropolü 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı” ile “Karakaya köyü Köyönü Mevkii Nekropolü 1. derece arkeolojik sit alanı”nda yer alıyor. Madencilik faaliyetinin bu arkeolojik alanlara zarar verme olasılığı da ÇED dosyasında işlenmemiş.
https://www.evrensel.net/haber/500295/altinci-sirketten-kaymazda-da-bergama-taktigi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder