YALNIZ EFE
İzmir’in Menderes ilçesindeki Efemçukuru köyünün olağan yaşamı 2008’de TÜPRAG altın madeni için çıkarılan acele kamulaştırma kararı ile değişir. Geçimini bağcılıkla sürdüren, Alfonso üzümleri ile ünlü bu köyün insanları, başta madene karşı bir direniş gösterse de zamanla, kimi davaları kazanamayacağını düşündüğünden kimi teklif edilen parsel başına büyük meblağların cazibesiyle davalarından vazgeçip topraklarını satar, açılan madene işçi olarak girer. Bir kişi hariç, Ahmet Karaçam. Bağı hemen madenin dibinde yer alan Ahmet Karaçam, ne yapılsa edilse de toprağını satmaya ikna edilemez madencilerce. Kendisine araba yüküyle teklif edilen parada gözü yoktur. Neden satmadığını soranlara “Biz efe çukurunun çocuğuyuz, dedelerimiz gibi direneceğiz gâvura” der. “Benim geri vitesim yok” der. “Ata yadigârımı benden kimse alamaz, benden de çocuklarıma kalacak” der. “Satanlar sattı da ne oldu, ellerinde avuçlarında bir şey kalmadı. Bağ öyle mi ya, baktığın sürece o da sana bakar. Altın bizim toprağımız, üzümümüz” der. 2008’de açılan davalar yıllarca sürer, Ahmet Karaçam’ın sessiz ama aşılamaz kararlılığı da. Herkes dönmüştür davadan. Köylüler, “bu dava benim namusum” diyen Başkanlar, herkes dönmüştür. Yalnız Efe Ahmet Karaçam giremediği bağından ümidini kesmese de yıllarca süren davalar sırasında benimdir de diyemez. Yaşamını sürdürebilmek için keçi çobanlığına başlar, yaşamını zorlukla sürdürür. Hep mi yalnızdır yoksa seçiminin sonucunda mı iyice yalnızlaşmıştır bilinmez ama inatçı Ahmet Karaçam, keçilerinin yoldaşlığını seçer. O insanlardan uzaklaştıkça adı da alır yürür bir umut arayanlar arasında. Yalnız Efe’dir adı artık. Madencilere karşı direnen, efe çukurunun kalan tek efesi. Onu merak edenler yollara düşüp dağlarda bulur, eline yüz sürerler. Söylenceler dilden dile yayılır. Peki kimdir Ahmet Karaçam gerçekte? Onun bu tutkulu direnişinin kaynağı ne? Çevrecilerin kahramanı Ahmet Karaçam, karısının, oğlunun gözünde kim? Direnişe birlikte başladıkları köylüleri onun için ne düşünüyor? Keçilerinin peşinde sabahın köründen gecenin yarısına kadar dağlar tepeler aşan bu sapsade insanın varoluşuyla bize, hayatımıza fısıldadığı cümle ne?
THE LONE HERO
The life of the village of Efemçukuru in Izmir’s town of Menderes changed in 2002, when the village became a focus of attention for TÜPRAG gold mining company. In those early days, the villagers whose livelihood depended on growing grapes resisted the mine. But in 2008 the government decided to expropriate their lands, and one by one, the villagers sold their lands and began to work at the mine. All except one. Ahmet Karaçam whose vineyard stands right beside the mine refused to sell. He went to court in 2008 to resist expropriation, and it took years for the court to reach a decision. Ahmet Karaçam started to herd goats for a living. It’s unclear whether he had always been solitary, or if he became increasingly solitary in the company of his goats… People began to call him “The Lone Hero.” Who is Ahmet Karaçam? What does his way of being tell us about our lives?
Yönetmeliğini S. Halime Özçelik ile birlikte yaptığımızın "Yalnız Efe" belgeselimizi aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz? Yalnız Efe, İzmir’in damında, Efemçukuru köyünde altın madenine karşı direnen keçi çobanı Ahmet Karaçam ve mücadelesini anlatıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder